28 Mart 2006 22:00
FRANSA'DA GENEL EYLEM
Fransa'da CPE (Yeni İş Sözleşmesi) yasasına karşı yaklaşık iki aydan beri çeşitli biçimlerde süren gençlik ve halk eylemleri, dün yeni bir düzeye sıçradı. İşçi ve memur sendikaları CGT, FO, CFDT, CGC, CFTC, SUD, FSU, UNSA ile üniversite ve liseli gençlik örgütleri UNEF, CE, FIDL ve UNL'nin çağrısını yaptıkları genel eylem gününe yoğun katılım oldu. Kamuya ve özel sektöre ait binlerce işyerinde grev ve işbırakma eylemleri yapıldı. 135 şehirde yürüyüş ve gösteriler tertiplendi. Üniversite ve liselerdeki boykot ve işgal eylemleri de sürüyor.
Demiryolu sendikaları, işkolu düzeyinde 36 saatlik genel greve giderken, Fransa çapında 76 büyük ve orta büyüklükteki şehrin iç ulaşım şebekelerinde de greve gidildi. Demiryolcuların grevi, önceki akşam itibaren başladı.
Grevin en etkili olduğu sektörlerin başında kara, hava ve demiryolu ulaşımı geliyordu. Şehir içi ve şehirlerarası ulaşımın aksaması, insanların işlerine gitmesini de zorlaştırdığından, grev yapmayan işyerlerinde de büyük aksamalar yaşandı.
Devlet daireleri, postaneler, vergi daireleri, iş ve işçi bulma kurumları, ulusal gaz ve elektrik işletmesi ve özellikle de okullar, kamuda grevden en çok etkilenen diğer alanlardı. Eğitimciler arasında greve katılma oranı yüzde 70'lere ulaştı.
Özel sektörde de eylem gününe yoğun katılım vardı. Metal işkolunda 600 kadar işletmede greve çıkıldı. Petrol tekeli Total'a ait 6 dolum tesisinden üçünde grev yapıldı. Gıda işkolunda, bankalarda, telekom işletmelerinde de grev ve işbırakmalara gidildi.
Matbaa işçileri sendikasının aldığı grev kararı nedeniyle günlük gazetelerin önemli bir bölümü yayınlanamadı. Devlet televizyonu ve radyosunun yayını da grev nedeniyle aksadı.
Hükümet cephesinde kaygı Başbakan Dominique De Villepin ve hükümeti ise, gençliğin ve halkın mücadelesi karşısında "kararlı" tutumunda diretmeye devam ediyor. Hükümet hâlâ, sendikalar cephesinde bir bölünme yaratma çabasında. Hareketin yorularak, kendiliğinden söneceğine ilişkin beklenti ise, muhalefetin de harekete destek vermesi nedeniyle azalmış bulunuyor. Bu arada hükümet ve sermaye cephesinde kaygı beyan edenlerin sayısı artıyor. Villepin ile cumhurbaşkanlığı yarışına girmiş olan İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy ve yandaşları, farklılıklarını giderek daha fazla açığa vurmaya başladılar. Sarkozy, önceki akşam Douai şehrinde düzenledigi toplantıda, üstü kapalı bir şekilde başbakanı suçladı ve CPE yasasının askıya alınmasını önerdi. Patronlar kuruluşu Medef'in başkanı Laurence Parisot ise, dün sabah grevin etkisine bakarak yaptığı açıklamada, "Bu işte bir beceriksizlik yaşandı; ültimatomla değil ama müzakereyle, CPE'nin askıya alınmasına hemfikir olabiliriz" dedi. Parisot, hükümete, sendikalarla toplu halde değil tek tek görüşmesini tavsiye etti. Başbakanına baştan beri destek veren Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın da, bu haftaki tüm programlarını iptal ettiği ve sarayından ayrılmayacağı açıklandı. Bu durum, krizin çözümü için girişimlerin yoğunlaşacağına dair bir işaret sayılıyor. Yapılan anketler ise, Villepin hükümetinin imajının giderek kötüleştiğini gösteriyor. Le Monde gazetesi ile France-2 televizyonunun yayınladıkları ankete göre, halkın yüzde 96'sı CPE'nin ya geri alınmasını, ya da içeriğinin değiştirilmesini istiyor.
Sendikal cephede birlik İşçi, memur sendikaları ve gençlik örgütleri arasında bu kadar geniş kapsamlı ve bu kadar uzun süre dayanan bir birlik, epey zamandan beri ilk defa görülüyor. Merkezi düzeyde örgütlü 12 sendika ve gençlik örgütü, haftalardır süren bir eylemin yönetimini ellerine almış bulunuyorlar. Hükümetin sendikal cepheyi bölme girişimleri ise, hep ters tepti. Geçen cuma günü de Villepin ile görüşmeyi kabul eden beş büyük sendika konfederasyonunun başkanları, yaptıkları ortak açıklamada, bundan sonra "hükümetin sözde diyalog arayışlarına propaganda malzemesi olarak kullanılmayı reddettiklerini" belirttiler. Ve başbakanın bugün için yapmış olduğu görüşme önerisini geri çevirdiler. Geçen haftaki görüşme önerisini reddetmiş olan gençlik örgütlerinin de aynı doğrultuda karar alması bekleniyor. İşçi ve gençlik örgütleri, hükümetle bundan sonraki her türlü görüşmenin önkoşulu olarak, CPE yasasının geri çekilmesini talep ediyorlar.
Avrupa'dan destek Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden sendika konfederasyonları, Fransız sendikalarına ayrı ayrı yolladıkları mesajlarda, dayanışma duygularını ifade ettiler. Almanya DGB'nin başkanı gönderdiği mesajda, CPE benzeri bir yasanın kendi ülkelerinde de gündeme geleceğini belirterek, "Sıkı dayanın, yoksa arkasından sıra bize de geliyor" dedi. Türk-İş Konfederasyonu Başkanı Salih Kılıç da, CGT'ye bir mesaj göndererek, örgütünün ve Türkiyeli işçilerin destek ve sempatisini iletti. Belçika, Norveç, İtalya, Yunanistan gibi birçok Avrupa ülkesinden sendikalar da, Fransız sendikalarına destek mesajları gönderdiler.
Hükümet cephesinde kaygı Başbakan Dominique De Villepin ve hükümeti ise, gençliğin ve halkın mücadelesi karşısında "kararlı" tutumunda diretmeye devam ediyor. Hükümet hâlâ, sendikalar cephesinde bir bölünme yaratma çabasında. Hareketin yorularak, kendiliğinden söneceğine ilişkin beklenti ise, muhalefetin de harekete destek vermesi nedeniyle azalmış bulunuyor. Bu arada hükümet ve sermaye cephesinde kaygı beyan edenlerin sayısı artıyor. Villepin ile cumhurbaşkanlığı yarışına girmiş olan İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy ve yandaşları, farklılıklarını giderek daha fazla açığa vurmaya başladılar. Sarkozy, önceki akşam Douai şehrinde düzenledigi toplantıda, üstü kapalı bir şekilde başbakanı suçladı ve CPE yasasının askıya alınmasını önerdi. Patronlar kuruluşu Medef'in başkanı Laurence Parisot ise, dün sabah grevin etkisine bakarak yaptığı açıklamada, "Bu işte bir beceriksizlik yaşandı; ültimatomla değil ama müzakereyle, CPE'nin askıya alınmasına hemfikir olabiliriz" dedi. Parisot, hükümete, sendikalarla toplu halde değil tek tek görüşmesini tavsiye etti. Başbakanına baştan beri destek veren Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın da, bu haftaki tüm programlarını iptal ettiği ve sarayından ayrılmayacağı açıklandı. Bu durum, krizin çözümü için girişimlerin yoğunlaşacağına dair bir işaret sayılıyor. Yapılan anketler ise, Villepin hükümetinin imajının giderek kötüleştiğini gösteriyor. Le Monde gazetesi ile France-2 televizyonunun yayınladıkları ankete göre, halkın yüzde 96'sı CPE'nin ya geri alınmasını, ya da içeriğinin değiştirilmesini istiyor.
Sendikal cephede birlik İşçi, memur sendikaları ve gençlik örgütleri arasında bu kadar geniş kapsamlı ve bu kadar uzun süre dayanan bir birlik, epey zamandan beri ilk defa görülüyor. Merkezi düzeyde örgütlü 12 sendika ve gençlik örgütü, haftalardır süren bir eylemin yönetimini ellerine almış bulunuyorlar. Hükümetin sendikal cepheyi bölme girişimleri ise, hep ters tepti. Geçen cuma günü de Villepin ile görüşmeyi kabul eden beş büyük sendika konfederasyonunun başkanları, yaptıkları ortak açıklamada, bundan sonra "hükümetin sözde diyalog arayışlarına propaganda malzemesi olarak kullanılmayı reddettiklerini" belirttiler. Ve başbakanın bugün için yapmış olduğu görüşme önerisini geri çevirdiler. Geçen haftaki görüşme önerisini reddetmiş olan gençlik örgütlerinin de aynı doğrultuda karar alması bekleniyor. İşçi ve gençlik örgütleri, hükümetle bundan sonraki her türlü görüşmenin önkoşulu olarak, CPE yasasının geri çekilmesini talep ediyorlar.
Avrupa'dan destek Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden sendika konfederasyonları, Fransız sendikalarına ayrı ayrı yolladıkları mesajlarda, dayanışma duygularını ifade ettiler. Almanya DGB'nin başkanı gönderdiği mesajda, CPE benzeri bir yasanın kendi ülkelerinde de gündeme geleceğini belirterek, "Sıkı dayanın, yoksa arkasından sıra bize de geliyor" dedi. Türk-İş Konfederasyonu Başkanı Salih Kılıç da, CGT'ye bir mesaj göndererek, örgütünün ve Türkiyeli işçilerin destek ve sempatisini iletti. Belçika, Norveç, İtalya, Yunanistan gibi birçok Avrupa ülkesinden sendikalar da, Fransız sendikalarına destek mesajları gönderdiler.
Evrensel'i Takip Et