26 Mart 2006 22:00
Geçmişten geleceğe tanık...
Şair, edebiyat tarihçisi, yazar Şükran Kurdakul doğumunun 80. yılı nedeniyle Bilgi Üniversitesi'nde Evrensel Basım Yayın trafından düzenlenen bir sempozyumla anıldı. Kurdakul'un son dönem konuşmalarından oluşan bir belgeselin de gösterildiği sempozyumda, Kurdakul'un sanatçı yönü, politik çalışmaları ve kişiliği çeşitli açılardan değerlendirilirken, şairin antiemperyalist sanatçı tavrına ve mücadelesine vurgu yapıldı.
Üç ayrı oturumun gerçekleştirildiği, şiir ve müzik dinletisinin sunulduğu etkinlikte ilk konuşan Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Genel Başkanı Enver Ercan oldu. Daha sonra ise Evrensel Basım Yayın Genel Yayın Yönetmeni Cavit Nacitarhan söz aldı.
Kurdakul'un sanatsal birikiminin konuşulduğu etkinliğin ilk panelinde Doğan Hızlan, Adnan Özyalçıner, Eray Canberk, Hayri Erdoğan ve Öner Yağcı söz alırken, ikinci panelde ise Kurdakul'un siyasi kişiliği ve örgütçü yanı ele alındı, bu panele Cengiz Bektaş, Gülsüm Cengiz ve TYS İkinci Başkanı Öner Ciravoğlu'nun yanı sıra Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel de katıldı. Son olarak ise Sennur Sezer, Salih Bolat ve Turhan Günay'ın katıldığı panelde şairin edebiyat tarihçiliği anlatıldı.
İflah olmaz bir iyimser Etkinlikte ilk konuşmayı TYS Genel Başkanı Enver Ercan, Kurdakul'un edebiyatı geniş bir yerden kucaklamak isteyen tavrının ve siyasi duruşunun hem kendisine, hem kendisinden sonra gelen kuşağa örnek oluşturduğunu söyleyerek,"Bir şairin yaşamı her zaman şiiriyle bütünleşmez. Şükran Kurdakul bu şairlerden biridir" dedi. Evrensel Basım Yayın Genel Yayın Yönetmeni Cavit Nacitarhan ise "Şükran Kurdakul'un yaşamı ülkemiz aydınına önemli bir mesajdır. Çünkü O, direnmekten, özgürlükten yana devrimci bir aydındır" dedi. Daha sonra gerçekleştirilen ilk panelde ise şairin sanatçı yönü tartışıldı. İlk sözü alan Öner Yağcı, Kurdakul'un geleceğe taşınması gereken şairlerden olduğunu vurgulayarak, Kurdakul'u 'iflah olmaz bir muhalif' olarak tanımladı. Doğan Hızlan Kurdakul'un içinde yer aldığı 40 kuşağının gelecek kuşaklara 'direnme' duygusunu ilettiğini belirterek, "Her kuşağın ödediği bedeller vardır. Şükran Kurdakul da Türkiye'de özgürlüğün edebiyata yansımasının bedeleni ödedi. O edebiyatın ölçütlerini kendi ölçütleriyle bütünleştirdi" dedi.
Geçmişten geleceğe tanık Kurdakul'un öykücü yönünü değerlendiren Adnan Özyalçıner de Kurdakul'un yazarlık ve siyasal çabalarının birbirinden ayrılamayacağını vurguladı. "Kurdakul şiirde de, öyküde de gerçeğin özüne ulaşmayı bilmiştir" diyen Özyalçıner, Kurdakul'un eserlerinde Türkiye'nin siyasal ve toplumsal yapsını bulacağımızı belirtti. Şairin dört öykü kitabını değerlendiren Özyalçıner, "O bütün öykülerinde hem sanatsal hem toplumsal siyasal olayları gözleyen önemli bir tanıktır" dedi. Eray Canberk ise şairin hep gençlerin elinden tuttuğunu ve onlara yol gösterdiğini söyledi. Panelde son olarak söz alan Hayri Erdoğan ise Kurdakul'un "Cezaevinden Babıâli'ye Babıâli'den Tip'e" isimli kitabının öyküsünü anlatarak, kitabı değerlendirdi.
'Gençlere anlattıralım' Kurdakul'un siyasal kişiliğinin değerlendirildiği ikinci panelde konuşan Gülsüm Cengiz, edebiyatta ve siyasal yaşamda Kurdakul'un iyi bir öğretmen olduğunu vurgulayarak, "Şükran Kurdakul bir yazarın, aydının örgütlenme sorumluluğu da taşıması gerektiğini göstermiştir" dedi. Daha sonra konuşan Cengiz Bektaş ise "Şükran Kurdakul'u gençlere anlattıralım bundan sonra" önerisini getirdi. Gençleri Kurdakul düzeyinde bir aydınla buluşturmanın önemine dikkat çeken Bektaş, "Yoksa yeni kuşaklar bu birikim aktarılamyor" dedi. Kurdakul'un halkının ve ülkesinin mutluluğu için yaşadığını belirten Bektaş, "O eski tüfekti sonuna kadar" dedi. TYS İkinci Başkanı Öner Ciravoğlu ise Kurdakul'un antiemperyalist mücadelenin simgelerinden biri olduğunu belirterek Attila İlhan'ın Kurdakul'la ilgili bir yazısını okudu.
Böyle aydınlar oldukça... Bu panelde son olarak konuşan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel ise sanatçının siyasal kişiliği ve parti çalışmalarındaki etkinliğine değinerek "Şükran Kurdakul ve onun gibi halkını seven aydınlara borcumuz var" dedi ve şairin eserlerini daha geniş kitlelerle buluşturacaklarını söyledi. EMEP'in düzenlediği birçok etkinliğe Kurdakul'un katıldığını belirten Tüzel, bu toplantılarda gençlerle buluştuğunu ve gençlerle mücadele andı içmekten geri durmadığını da ifade etti. "Emperyalizme karşı bilincinizi bir silah gibi kullanacaksınız" sözleriyle Kurdakul'un kendilerine hep telkinde bulunduğunu belirten Tüzel, "O'nun antiemperyalist ruhunu her yerde yaşatmak bizim görevimizdir. Böyle aydınlar var oldukça bu ülkenin geleceğinden umut kesilmez" dedi.
Doğru bir edebiyat tarihi Son panelde ise Kurdakul'un edebiyat tarihçliği ele alınarak, sanatçının "Çağdaş Türk Edebiyatı Tarihi" isimli kitabı değerlendirildi. Burada söz alan Salih Bolat, "Kurdakul'un tarih anlayışı doğru bir anlayıştır" dedi. Turhan Günay ise Kurdakul'un edebiyat tarihine düşünceyi koyduğunu vurguladı. Son olarak konuşan Sennur Sezer ise "Çağdaş Türk Edebiyatı Tarihi" kitabının O'nun edebiyatçı sorumluğunun bir ürünü olduğunu söyleyerek,"O'ndan önce yazarların, düşün adamlarının, şairlerin hayatlarının edebiyat tarihi kitaplarına yanlış alındığını hatta yok sayıldıklarını biliyoruz. O bu yanlışları düzeltti. Şükran Kurdakul'un edebiyat tarihçiliği aymazlıkla öğretilmeyen bir tarihin anlatılmasıdır" dedi. Sezer "Bizim siyasetimiz onun bu kitabından çok şey öğrenecektir" diyerek sözlerini bitirdi. Son olarak konuşan Şükran Kurdakul'un eşi Selma Kurdakul ise toplantıya katılan herkese teşekkür etti.
İflah olmaz bir iyimser Etkinlikte ilk konuşmayı TYS Genel Başkanı Enver Ercan, Kurdakul'un edebiyatı geniş bir yerden kucaklamak isteyen tavrının ve siyasi duruşunun hem kendisine, hem kendisinden sonra gelen kuşağa örnek oluşturduğunu söyleyerek,"Bir şairin yaşamı her zaman şiiriyle bütünleşmez. Şükran Kurdakul bu şairlerden biridir" dedi. Evrensel Basım Yayın Genel Yayın Yönetmeni Cavit Nacitarhan ise "Şükran Kurdakul'un yaşamı ülkemiz aydınına önemli bir mesajdır. Çünkü O, direnmekten, özgürlükten yana devrimci bir aydındır" dedi. Daha sonra gerçekleştirilen ilk panelde ise şairin sanatçı yönü tartışıldı. İlk sözü alan Öner Yağcı, Kurdakul'un geleceğe taşınması gereken şairlerden olduğunu vurgulayarak, Kurdakul'u 'iflah olmaz bir muhalif' olarak tanımladı. Doğan Hızlan Kurdakul'un içinde yer aldığı 40 kuşağının gelecek kuşaklara 'direnme' duygusunu ilettiğini belirterek, "Her kuşağın ödediği bedeller vardır. Şükran Kurdakul da Türkiye'de özgürlüğün edebiyata yansımasının bedeleni ödedi. O edebiyatın ölçütlerini kendi ölçütleriyle bütünleştirdi" dedi.
Geçmişten geleceğe tanık Kurdakul'un öykücü yönünü değerlendiren Adnan Özyalçıner de Kurdakul'un yazarlık ve siyasal çabalarının birbirinden ayrılamayacağını vurguladı. "Kurdakul şiirde de, öyküde de gerçeğin özüne ulaşmayı bilmiştir" diyen Özyalçıner, Kurdakul'un eserlerinde Türkiye'nin siyasal ve toplumsal yapsını bulacağımızı belirtti. Şairin dört öykü kitabını değerlendiren Özyalçıner, "O bütün öykülerinde hem sanatsal hem toplumsal siyasal olayları gözleyen önemli bir tanıktır" dedi. Eray Canberk ise şairin hep gençlerin elinden tuttuğunu ve onlara yol gösterdiğini söyledi. Panelde son olarak söz alan Hayri Erdoğan ise Kurdakul'un "Cezaevinden Babıâli'ye Babıâli'den Tip'e" isimli kitabının öyküsünü anlatarak, kitabı değerlendirdi.
'Gençlere anlattıralım' Kurdakul'un siyasal kişiliğinin değerlendirildiği ikinci panelde konuşan Gülsüm Cengiz, edebiyatta ve siyasal yaşamda Kurdakul'un iyi bir öğretmen olduğunu vurgulayarak, "Şükran Kurdakul bir yazarın, aydının örgütlenme sorumluluğu da taşıması gerektiğini göstermiştir" dedi. Daha sonra konuşan Cengiz Bektaş ise "Şükran Kurdakul'u gençlere anlattıralım bundan sonra" önerisini getirdi. Gençleri Kurdakul düzeyinde bir aydınla buluşturmanın önemine dikkat çeken Bektaş, "Yoksa yeni kuşaklar bu birikim aktarılamyor" dedi. Kurdakul'un halkının ve ülkesinin mutluluğu için yaşadığını belirten Bektaş, "O eski tüfekti sonuna kadar" dedi. TYS İkinci Başkanı Öner Ciravoğlu ise Kurdakul'un antiemperyalist mücadelenin simgelerinden biri olduğunu belirterek Attila İlhan'ın Kurdakul'la ilgili bir yazısını okudu.
Böyle aydınlar oldukça... Bu panelde son olarak konuşan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel ise sanatçının siyasal kişiliği ve parti çalışmalarındaki etkinliğine değinerek "Şükran Kurdakul ve onun gibi halkını seven aydınlara borcumuz var" dedi ve şairin eserlerini daha geniş kitlelerle buluşturacaklarını söyledi. EMEP'in düzenlediği birçok etkinliğe Kurdakul'un katıldığını belirten Tüzel, bu toplantılarda gençlerle buluştuğunu ve gençlerle mücadele andı içmekten geri durmadığını da ifade etti. "Emperyalizme karşı bilincinizi bir silah gibi kullanacaksınız" sözleriyle Kurdakul'un kendilerine hep telkinde bulunduğunu belirten Tüzel, "O'nun antiemperyalist ruhunu her yerde yaşatmak bizim görevimizdir. Böyle aydınlar var oldukça bu ülkenin geleceğinden umut kesilmez" dedi.
Doğru bir edebiyat tarihi Son panelde ise Kurdakul'un edebiyat tarihçliği ele alınarak, sanatçının "Çağdaş Türk Edebiyatı Tarihi" isimli kitabı değerlendirildi. Burada söz alan Salih Bolat, "Kurdakul'un tarih anlayışı doğru bir anlayıştır" dedi. Turhan Günay ise Kurdakul'un edebiyat tarihine düşünceyi koyduğunu vurguladı. Son olarak konuşan Sennur Sezer ise "Çağdaş Türk Edebiyatı Tarihi" kitabının O'nun edebiyatçı sorumluğunun bir ürünü olduğunu söyleyerek,"O'ndan önce yazarların, düşün adamlarının, şairlerin hayatlarının edebiyat tarihi kitaplarına yanlış alındığını hatta yok sayıldıklarını biliyoruz. O bu yanlışları düzeltti. Şükran Kurdakul'un edebiyat tarihçiliği aymazlıkla öğretilmeyen bir tarihin anlatılmasıdır" dedi. Sezer "Bizim siyasetimiz onun bu kitabından çok şey öğrenecektir" diyerek sözlerini bitirdi. Son olarak konuşan Şükran Kurdakul'un eşi Selma Kurdakul ise toplantıya katılan herkese teşekkür etti.
Evrensel'i Takip Et