15 Mart 2006 22:00

Eşekle gelen aydınlık ve
   MUSTAFA GÜZELGÖZ

Cumhuriyet devrimiyle başlayan Anadolu'daki aydınlanma harekatı, kısa bir zaman içinde kendini hissettirmeye başlamıştı. Sanatta, edebiyatta, eğitimde, sosyal yaşam ve ekonomide etkin değişikliklerin renkleri tüm Anadolu'yu baştan başa sarıp sarmalamış, zenginleştirmişti.

Paylaş
Cumhuriyet devrimiyle başlayan Anadolu'daki aydınlanma harekatı, kısa bir zaman içinde kendini hissettirmeye başlamıştı. Sanatta, edebiyatta, eğitimde, sosyal yaşam ve ekonomide etkin değişikliklerin renkleri tüm Anadolu'yu baştan başa sarıp sarmalamış, zenginleştirmişti. Özellikle aydınlanmanın en önemli ayağı olan Köy Enstitüleri'nin Türk Eğitimi'ndeki katkıları ve Anadolu yoksul köylüsüne yurttaş olma bilincini aşılamış; çağının doğrularını arayıp sorgulamayı eğitip öğretmişti. Öğrendikleriyle çalışma-üretim yaşamına katılmıştır. Birçok alanlarda söz sahibi olmuş bu insanların, daha sonra doğup büyüdükleri toprakların, halkların sözcüleri, solukları, sesleri olmuşlardır. Kimi yazar, kimi sanatçı, kimi bürokrat kimi işadamı, kimi vekil, olmuş halkının psikolojisini ve duruşunu onurla taşımış kimlikleştirmişlerdi. Keza Halkevleri de bu aydınlanma savaşının bir başka saç ayağıydı. Ülkenin yeteri derecede kaynak bulmakta zorlandığı dönemlerde, kendi okulunu, kendi yolunu imece yoluyla gidermeye çalışmış kimi zaman tarlasından, bağından ekip biçtiği ürünlerle kaynaklar yaratmışlardı, boğazlarından kısarak. İşte bu savaşın kahramanlarından biridir Mustafa Güzelgöz. " Eşekli Kütüphane deneyimi ile gezici kütüphane alanına yeni bir soluk katan örnek bir hayatı bize bırakan Mustafa Güzelgöz'e ve Güzelgöz'ün kütüphanecilik alanındaki çalşmalarını destekleyen dönemin Kütüphaneler Genel Müdürü Aziz Berker'e bu çalışmaları romanlaştıran aydınlanma ustamız Fakir Baykurt'a sevgi ve saygıyla..." diye söze giriyor Araştırmacı-Yazar Aydın İleri. Bir dönemin zorluklarını ve kısıtlı çalışma koşullarını zorlayarak, halkının aydınlanması, bilinçlenmesi için ömrünü bu yola adamış olan Mustafa Güzelgöz'ün bir biyografın titizliği ile araştırıp belgelendirmişler, Aydın İleri ve Tayfun Talipoğlu. " Bu çalışmada anlatılanlar ne atalarımızdan kalma bir efsane ne de dedelerimizin kulağımıza fısıldadığı bir masal... Sahici bir Don Kişot..." diye yazıyor Araştırmacı-Yazar Aydın İleri. Aslında o, ne bir Don Kişot ne de sahici bir halk kahramanıydı. Çünkü o sorumluluğunu bilen Cumhuriyet Türkiye'sinin hedefini iyi algılamış ve yorumlamış ve hedefine varmış bir gönül adamı bir devrimciydi. Kimi zaman ağlayarak, kimi zaman direnerek, kimi zaman vaatler sunarak kurmuştu büyük dünyasını. Nasırlı ellerin ve tuzlu ter kokusunun harmanlandığı çorak toprakların soluk yüzlü insanının suyu, havası ve güneşi olmuştu.

Eşek sırtında Tüm bu çabaların sonucu elde ettiği ürünü gördüğünde daha çok çalışmak ve daha çok şeyler yapabilme çoşkusuyla yaşadığı topraklara yeni yeni şeyler katmaya çalışmıştı durmadan. O gün bile okumanın ve eğitimin ne denli yararlı ve bilinçli yurttaş olmanın getireceği sosyal yaşama katacağı tadın kitaptan geçtiğini öngörmüş; bütün zamanını köy köy, mahalle mahalle dolaşarak eşek sırtında kitaplar dağıtmıştı yurttaş köylüsüne... 21 Kasım 1963 tarihinde uluslararası yaratıcılık alanında bir yarışma düzenlenir. Türkiye'den davet edilen Mustafa Güzelgöz'dür. Finale kadar yükselir. Fakat finalde zorlu rakibi bir İtalyandır. İtalyanların adayı, ülkesinde sokak çoçuklarını okutmuş yetiştirmiş ve üniversiteyi bitirmelerini sağlamış eğitim gönüllüsü bir adam. Jüri üyelerinin yarısı İtalyandan yana oyunu kullanırken başkan son ana kadar oyunu kimden yana kullanacağını söylemiyor. Herkes heyecan içinde beklerken, jüri başkanı son sözünü şöyle söyler: "Benim oyum Türkiye'ye. Eğer İtalyan adayının eğittiği, yetiştirdiği çocuklara eşekle kitap gitseydi; köprüaltı çocuklar olmazdı. Türkiye'den aday köprüaltı çocuklar olmasın diye çalışmalar yapmıştı" ve Türkiye adayı Mustafa Güzelgöz birinci olarak ilan edilir ve The Lane Bryant Uluslararası İnsanlık Hizmetinde Gönüllü takdirnamesini kazanır. İşte günümüz Türkiye'sinin valisi ile o günkü kütüphaneci Mustafa Güzelgöz'ün insana bakış açısı ve algılama biçimi bütün çıplaklığıyla ortaya dökülüyor. Kitap ve silah! Araştırmacı-Yazar Aydın İleri ve Belgeselci-Şair Tayfun Talipoğlu'nun uzun ve yorucu bir çalışma sonrası ortaya çıkardıkları harika bir yapıt. Döneme ait resimler, öyküler ve usta Televizyoncu-Belgeselci Tayfun Talipoğulu'nun Mustafa Güzelgöz'le yaptığı bir röportajın CD'si ile birlikte satışa sunulmuştur. Mephisto yayınlarından çıkan bu yapıtı, büyük bir keyifle okuyacağınızı ve yakın tarihimizin bu değerli insanını daha da iyi tanıma, anlama fırsatı bulacağınızı umuyorum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım, elinize sağlık.

ÖNCEKİ HABER

magazinleştiremediklerimizden misiniz - 2 -

SONRAKİ HABER

Iraklı aydınların 'imdat' çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...