28 Şubat 2006 04:00

ANTİGONE

Antik Yunan oyunları arasında en çok tartışılan oyunlardan biri olan Antigone, bir kez daha seyirci karşısında. Oyunda, tartışmanın odağını belirleyen ise kahramanın kim olduğu? Sophokles'in bilinen en eski oyunu olan Antigone, İ.Ö. 442 yılında Eleusis şenliklerinde oynandı. Thebai Üçlemesi'nin son oyunu olmasına rağmen, ilk önce yazılmıştır. Diğer iki oyun gibi, bu oyun da bağımsız oynanır. Üçleme'nin ilk oyunu olan Kral Oidipus Tragedyası'nda Oidipus, yazgısından kaçamamış ve kendi elleriyle gözlerini oymuş bir halde sürgüne giderken kızları Antigone ile İsmene'yi Kreon'a emanet eder. Babalarının kendi kendini sürgün edişinden sonra yönetim sırayla oğullara devredilir. Üçleme'nin ikinci oyunu Oidipus Kolonos'da ise aradan yirmi yıl geçmiştir ve Oidipus ölmek üzeredir. Oğulları Eteokles ile Polüneikes babalarına ziyarete gelirler. İkisi de babalarını vesayetleri altına almak ister. Oidipus, Atina Kralı Theseus'un yardımıyla onları kovar. Çilesinin sonuna gelen Oidipus ölür. Babalarının ölümünden sonra, iki oğul arasında kanlı bir çekişme başlar. Dönüşümlü olarak aldıkları yönetimi bir süre devam ettirdikten sonra, sıra küçük kardeş Eteokles'e geldiğinde anlaşmayı bozar ve yönetimi devretmez. Bunun üzerine Polüneikes Argos kralı Adrastos'a sığınır, kızıyla evlenerek de durumunu pekiştirir. Sonra da Argos kralının askerlerinden derlediği bir orduyla Thebai'ı yedi kapısından kuşatır. Ve bu savaşın sonunda iki oğul da ölür. Böylece Thebai'nin yönetimine dayıları-ve de amcaları- Kreon geçer. Üçlemenin üçüncü oyunu Antigone ise bu sahneyle başlar. Kreon tahta geçmiştir ve iktidar için Thebai'yi kuşatıp, saldırıya geçen Polüniekes'e bir ceza kesmiştir. Eteokles'in cenazesini törenlerle kaldırtır, ama Polüniekes'in ölüsünü gömdürmez; açıkta bırakır. Karşı gelen, ölümle cezalandırılacaktır. Bu, ölenin ruhunun dünyada kalmasına ve eziyet çekmesine neden olacaktır. Bu duruma Antigone karşı çıkar ve gidip, kardeşini gömer. Yakalanır ve Kreon'un huzuruna çıkarılır. Kreon'un huzurunda şimdi yeğeni, oğlunun nişanlısı durmaktadır. Kreon, devletin yasalarını hatırlatır Antigone'ye: "Demek karşı geldin bana, yasamı çiğnedin?" diyerek hukuku ve onun üstünlüğünü savunur. Antigone ise doğal hukuku savunur: Evet, öyle, çünkü Zeus böyle bir yasa koymamış. Kâğıda geçmemiştir onlar dünden bugüne değişen emirler değil, ne var ki yaşıyorlar, asıl bu yasaları çiğneyemem" der. Ve yazgısına katlanır. Kreon cezanın uygulanmasını ister ve Antigone'yi gömütüne, zindana gönderir. Kreon, dönüşü olmayan yola girmiştir artık. Oğlu Haimon'un sağduyuya davetini reddederek, kendi yıkımına doğru sürüklenir. Sahneye kör bilici Teiresias gelir. Kreon, bilicinin korkunç tehditlerinden sonra iyice şüpheye düşer. Nihayet, kararsızlığından kurtulur ve Antigone'nin serbest bırakılmasını emreder. Ama artık çok geçtir. Antigone zindanda intihar etmiştir. Bunu gören oğlu, Haimon'da intihar etmiştir. Oğlunu ve yeğenini kaybeden Kreon'u bir yıkım daha beklemektedir. Bu acılara dayanamayarak intihar eden son kişi de karısı Eurüdike'dedir.

Tragedya'nın işlevi Aristoteles Poetika'da tragedyanın işlevinden şöyle bahseder: "Tragedyanın ödevi, uyandırdığı acıma ve korku duygularıyla, ruhu tutkulardan temizlemektir." Antik Yunan'da şairin görevi çağının önemli sorunlarını, toplumda gördüğü çelişkileri anlatmaktır. Bunu da en iyi, tragedya aracılığıyla yapar. A.Emel Mesçi'nin yorumunda tragedya işlevini kaybetmiş. Kreon üzerinden hissetmemiz gereken Katharsis, Antigone üzerinden hissettirilmeye çalışılmış. Bu noktada yıllardır tartışılan Antigone mi? Kreon mu? sorusuna yönetmenin cevabı hiç kuşkusuz: Antigone! olmuş. Fakat yıkıma uğrayan oyun kişisi Kreon olduğu için Katharsis, etkisini kaybetmiş. Yerine, suçluların cezalandırılmasından duyduğumuz ilahi adalet duygumuz okşanmış. Seyircinin bu durumdan memnun olduğunu söylemeye gerek yok. Yönetici-Eş-Baba-Amca'nın uğradığı yıkımla hakkın yerine geldiğini düşünerek salonu terk ederken, az da olsa Antigone'yi düşünüp, hüzünleniyor. A. Emel Mesçi'nin yorumunda oyun, Thebai Üçlemesi'nden parçalar taşımakta. Bu reji yorumu oyunun arkaiği açısından seyri kolaylaştırıyor. Üzüm Ezme Ritüeli, Bakhalar gibi bölümlerle ise seyirciye o dönemin geleneksel mitleri, ritüelleri hakkında bilgi veriyor. Özellikle, Üzüm Ezme Ritüeli'nin yarattığı hoşnutluk izleyeni oyundan koparıyor. Eleusis Şenlikleri'ne yazarlar üç tragedya -Üçleme- bir satirle katılırlardı. A.Emel Mesçi de bu yorumu ile bir ritüeli yerine getirir gibi. Antik Yunan oyunlarını sahnelemeye özel bir ilgisi olan yönetmenin (Gelecek sezon Oidipus'u sahneleyeceği söyleniyor) sahnelemede farklı teknikler kullandığını biliyoruz. En önemli özelliği ise tiyatro binasının tümünü bir sahne olarak düşünmesi ve daha girişte seyirciyi, yaratılan atmosferin içine çekmeye çalışması ki, bunu başardığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Girişte, fuayede yerde yatan ölüler, seyir yerine geçerken kullandığı uzun, karanlık geçit ve seyir yerini aydınlatmak için kullanılan mumlar ve böcek sesleri. Oyunun girişinde kullanılan teknolojik mekhane, Antik Yunan sahneleme biçimine bir saygı niteliğinde. Etkileyici ışık tasarımı ile dikkat çeken oyun, dekorun kullanılışında da aynı etkiyi gösteriyor. Sahnede yaratılan derinlik izleyeni oyunun içine çekiyor. Oyunu, sadece seyircinin bakış açısına konumlandırmayıp sağ, sol ve arkayı da kullanarak seyirciyi susan ve izleyen konumundan çıkarıp, birer tanık haline getiriyor.

Evrensel'i Takip Et