04 Kasım 2011 08:04

Gelenek ile çağdaş arasında bir ‘Köprü’

Anadolu’nun sanat birikimini çağdaş değerlerle harmanlayarak geçmişle gelecek arasında bağ kurmayı hedefleyen Fevzi Karakoç’un ‘Köprü’ isimli 33. sergisi sanatseverlerle buluşuyor. Anadolu insanı için önemli olan at imgesinin yoğunlukla işlendiği tablolarda, ressamın duygularını anlatmadaki araç

Paylaş

İsmail Afacan

Fevzi Karakoç’un tablolarındaki at imgesi, göçebe kültürden beslenir. At üstünde sürdürülen yaşamın izlerini taşır. Savaşlar atla yapılırken ve barışlara da at üstünde gidilir. ‘At’ın toplumsal yaşamdaki öneminin azalmasının hüznünü yaşadığını söylüyor Ressam Fevzi Karakoç. İnsan ruhundaki göçebeliği imgeleyen ‘at’ minyatür sanatında da sıkça gördüğümüz bir motif. Geleneksel Türk Resminin motiflerindeki incelikleri değerlendiren ve o unsurları çağdaş resimle harmanlayan Karakoç’un atları kimi zaman iktidar mücadelesini vurguluyor, kimi zaman da bahar mutluluğunu... Karakoç yurt dışındaki sergilerde kendi kültürümüzden beslenen tablolara daha çok ilgi gösterildiğini belirtiyor. Sanatsal kişiliğin ve dilin oturmasının ressamda ayraç rolü üstlendiğinin farkında.

Fevzi Karakoç’un tablolarında nar ve biber, attan sonra işlediği diğer imgeler arasında. Karakoç narın bereketi anlattığını vurgularken bolluğu ve çoğalmayı da ifade ettiğini belirtiyor. Anadolu kültürünün bir parçası olan meyve ve sebzeler Anadolu’nun neşeli, üretken ve ılıman havasını betimliyor.

Fevzi Karakoç’un ‘Köprü’ sergisindeki tablolar bir bulmacanın parçaları gibi. Çözerken derinlemesine bir düşünce yoğunluğuna girme fırsatı tanıyor. Fevzi Karakoç at imgesiyle işlediği tablolarına devam edeceğini belirtiyor. ‘Köprü’ Gallery LİNART’ta meraklılarını bekliyor. (İstanbul/EVRENSEL)

FEVZİ KARAKOÇ KİMDİR?

1947 yılında Çankırı’da doğan Ressam Fevzi Karakoç 1972 yılında İstanbul Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Grafik Bölümünü bitirdi. 1979’da Uluslararası Salzburg Yaz Akademisi, 1983 yılında Özgün Baskı Resim dalında “Sanatta Yeterlilik” alarak 1986’da doçent, 1993 yılında da profesör oldu. 2002 ocak ayına kadar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde çalıştı. 2002’den buyana Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim üyeliğine devam ediyor.

ÖNCEKİ HABER

İçeride dışarıda savaşa hayır

SONRAKİ HABER

Üstün Akmen 50.sanat yılını kutluyor