8 Şubat 2006 23:00

Eksi 10 derece saatlerce kuyruk

Elverişsiz hava koşullarına rağmen ekmek parası kazanmak için binlerce şoför, Habur Sınır Kapısı'ndan Irak'a yük götürmek için kilometrelerce araç kuyruğunda bekliyor. Şoförler yetkililerin ilgisizliğinden yakınıyor. Kimi aldığı aracın taksidini ödemek kimi ailesine daha iyi bir gelecek sağlamak bazıları da çocuğunun eğitim masraflarını çıkarmak için günlerdir yollara düştüğünü belirten kamyon şoförü Müslüm Acit, "Tek kelimeyle yapacak iş yok mecburuz" diyor. Acit, "Kışın eksi 10 dereceye kadar düşen sıcaklıkta gece gündüz aracımızda bekliyoruz yazın ise 50 dereceye kadar çıkan sıcaklıkta aracımızın başında bekliyoruz. Buna mecburuz, ölüm pahasına da olsa Irak'a gitmek zorundayız, bu zorunluluğu hem şoförler hemde aileleri kabullenmişler" şeklinde çaresizliklerini dile getiriyor.

'Ekmek götürmek zorundayız' Ailesine iyi bir gelecek sağlamak için 20 yıldan beri yollarda direksiyon sallayan, 12 çocuk sahibi Mardin-Kızıltepeli TIR şoförü Şehmuz Ülker'de onlardan birisi. Irak'a gitmek için günlerdir sıra beklediğini söyleyen Ülker, "Bu bekleyiş kış aylarında daha da zor oluyor. Biz de herkes gibi soğukta ailemizin yanında olmak istiyoruz ama ailemize de ekmek götürmek zorundayız" diyor. İşsizlikten ve başka iş bulamamaktan korkan Ülker, çocuklarının eğitimi ve ekmek parası için bu zorluklara katlanmak zorunda.

'Bataniyelerle ısınıyoruz' Kışın gece eksi 10 dereceleri bulan soğukta batteniyelerine sarılarak ısındıklarını belirten Musa Sözmez isimli şoför ise "Yetkliler bizim durumumuzu biliyorlar neden bir çare bulmuyorlar birçok arkadaşımız soğuktan hastalanıyor bazıları da hayatını kaybediyor bir insanın canı bu kadar ucuz mu? Belirli noktalara dinlenme tesisleri yapılsa bu tür sıkıntıların hiçbiri olmayacak bizim durumumuzu gören yetkililer sadece seyretmekle yetiniyorlar" şeklinde konuştu.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


'Hekim seferberliğine hazırız' Danıştay, hekimlere zorunlu hizmeti düzenleyen yasaya ilişkin genelgenin yürütmesini durdurdu ve yasayı Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi. Zorunlu hizmette ısrar edilmemesi gerektiğini belirten Türk Tabipleri Birliği (TTB), sözleşmeli istihdama son verilmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi halinde gönüllü hekim seferberliği başlatacağını açıkladı. TTB'de dün düzenlenen basın toplantısında konuşan TTB 2. Başkanı Metin Bakkalcı, TTB'nin genelge ve yasanın iptali için yargıya başvurduğunu, genelgenin yürütmesinin durdurulması kararının çıkması üzerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın "İptal için başvuranlar Türk halkına hesap verecek" dediğini anımsattı. Akdağ'ın bu açıklamasını kınayan Bakkalcı, "Recep Akdağ bir hekim olarak sorunları biliyor. Bir politikacı olarak ise insanların acıları üzerinden politika yapıyor" dedi. Türkiye'de sağlık alanında bir çöküş yaşandığını belirten Bakkalcı, sorunun yalnızca hekim istihdamı ile sınırlı olmadığını vurguladı. Güneydoğu ve Doğu'daki sağlık ocaklarının yüzde 20'sinde hekim, yüzde 90'ında da ebe olmadığına dikkat çeken Bakkalcı, AKP iktidara geldiğinde hekimi olmayan sağlık ocağı oranının yüzde 13.4 olduğuna, bu oranın 2005'te yüzde 23'e yükseldiğine dikkat çekti. Sosyal güvenlik kurumlarının hastanelere borcunun 2006 bütçesinden taksit taksit ödendiğine de işaret eden Bakkalcı, 2005 borcunun 2006 bütçesinden ödenmesinin çok tehlikeli sonuçları olacağını ifade etti. Bakkalcı, Akdağ'ı bu konuda açıklama yapmaya davet etti. Bakkalcı, 31 Ocak tarihli genelge ile "geçici görevlendirme"nin gündeme getirilmesini de eleştirdi. Hükümetin hukuk dışılıkta ısrar ettiğini ifade eden Bakkalcı, bu genelgenin iptali için de yargıya gideceklerini bildirdi.

Hekimlerin şartları Bakkalcı, hekim açığı olduğu belirtilen bölgelerde "sözleşmeli çalışma ve geçici görevlendirme uygulamalarına son verilmesini, buralarda istihdam edilecek hekim ve diğer personele performans yerine genel bütçeden güvenceli ücret verilmesini, bu ücretin tazminatlar ile yüksek tutulması ve emekliliğe yansıtılmasını, verilen hizmetin emeklilik süresine daha çok etki etmesini, çalışmanın belli bir süre için olduğunun ilan edilmesini ve bitiminde hekime istediği ile atanma güvencesi sağlanmasını, lojman gereksinimlerinin sağlanmasını ve yıllık izin sürelerinin uzun tutulmasını" istedi. Sağlık Bakanı Akdağ'ın "zorunlu hizmet yasasının hala yürürlükte olduğu" ve "Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen yasa maddelerinin zorunlu hizmeti doğrudan düzenleyen maddeler olmadığı" açıklamalarının anımsatılması üzerine TTB Hukuk Bürosu'ndan Ziynet Özçelik, yeni düzenleme yapılana kadar zorunlu hizmet uygulamasının yapılamayacağını söyledi. Özçelik, Danıştay'ın genelgenin ve kanunun tümünün yürütmesini durdurduğunu ifade etti.