04 Kasım 2011 07:57

YÖK’ e elveda mı?

Ülkemiz üniversiteleri, bir 6 Kasım’ a daha YÖK ile birlikte giriyor. Fakat, YÖK’ ün işi bu sefer zor gibi. YÖK, tarihinin en sahipsiz dönemini yaşıyor; çünkü herkes YÖK’ e karşı. Başkanı Yusuf Ziya Özcan bile!‘YENİ ANAYASA, YENİ YÖK’ MÜ?Yusuf Ziya Özcan yeni anayasadan

YÖK’ e elveda mı?
Paylaş
Ferhat Sarı

Ülkemiz üniversiteleri, bir 6 Kasım’ a daha YÖK ile birlikte giriyor. Fakat, YÖK’ ün işi bu sefer zor gibi. YÖK, tarihinin en sahipsiz dönemini yaşıyor; çünkü herkes YÖK’ e karşı. Başkanı Yusuf Ziya Özcan bile!

‘YENİ ANAYASA, YENİ YÖK’ MÜ?

Yusuf Ziya Özcan yeni anayasadan sonra YÖK Kanunu’ nun değiştirileceğini, YÖK’ ün yerine adı ve kısaltması farklı bir kurumun getirileceğini belirtiyor.Bu kapsamda yapılan çalışmalar, geçtiğimiz Şubat ayından bu yana devam ediyor. “Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması” ya da “üniversite reformu” diye ifade edilen değişikliklerin çerçevesi belirlenmiş durumda. Yükseköğretimde çeşitlilik, kurumsal özerklik ve hesap verebilirlik, performans değerlendirmesi ve rekabet, mali esneklik ve çok kaynaklı gelir yapısı, kalite güvencesi çalışma başlıklardan birkaçı. Başlıklara tek tek bakıldığında: kitle eğitiminin giderek çeşitlendirdiği öğrenci taleplerini karşılamak ve piyasa ihtiyacına cevap vermek; karar alma mekanizmaları ve yönetim sistemi ile eğitim şekli (birinci ve ikinci öğretim, uzaktan öğretim, yaşam boyu eğitim vb. ağırlıklı) gibi konularda farklılaşmaya imkan tanıyarak devlet, vakıf, özel veya uluslararası üniversite modellerini hayata geçirmek; yükseköğretim kurumlarına serbest hareket imkanı tanımak fakat faaliyetlerinin hesabını kamuya ve ayrıca iç - dış paydaşlarına vermek; yükseköğretim kurumlarının mali kaynaklarının çeşitlendirilmesi, zenginleştirilmesi ve kaynak kullanımında esneklik sağlanması, performansı değerlendirmeyi sağlayacak yeni açılımlara fırsat verileceği, uluslararası kalite kuruluşları tarafından da tanınan ulusal bir kalite sisteminin oluşturulacağından bahsediliyor.

DEĞİŞEN NE?

Sözü edilen değişiklikler gerçekleştirilirse, Von Humboldt tipi üniversiteler yerini tamamen Amerikan tipi üniversitelere bırakacak. Anlaşılan, şirket-üniversitenin birincil amacı müşterilerinin ihtiyaçlarına göre ürün çeşitliliği (uzaktan eğitim, yaşam boyu eğitim, sertifika ve kurs programları, fiziki altyapı ve öğretim eleman sayısı gözetilmeksizin açılan ikinci öğretim programları, bölümlere sorulmaksızın arttırılan kontenjanlar)  sağlamak olacak. Ki, bu saydıklarım birçok üniversitede hayata geçmiş durumda. Sırada, üniversite yönetimlerine sermaye kesimlerinin ve yerel yönetim temsilcilerinin dahil edilmesi var. Böylece üniversitelerin faaliyetlerinin hesabını bu kesimlere de vermesi, mevcut YÖK Kanunu’nun kurulmasına olanak tanımadığı özel üniversitelerin kurulması, temel ve sosyal bilimler alanında kar/tüketici odaklı olmayan araştırmalara verilen desteklerin giderek daraltılması gerçekleşmiş olacak. Hatta Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Onur Hamzaoğlu örneğinde olduğu gibi yaptığı araştırmalarla şirketlerin ayağına basan öğretim üyelerinin cezalandırılması şeklinde sonuçlanan bilim vakaları artacak diyebiliriz. Öğretim üyelerinin tartışmalı yayın kriterleri üzerinden performans değerlendirmesine tabi tutulmaları, nihayet üniversite harçlarının tamamını öğrencilerin ödemesi gibi sonuçları da beraberinde getirecek. Zaten üniversite eğitiminin bireysel fayda sağlayan bir hizmet olduğu, dolayısıyla alıcıların hizmet bedelinin tamamını ödemesi gerektiği uzun zamandır söyleniyordu. Ayrıca harçları ödeyemeyecek olanlara düşük faizli, uzun vadeli banka kredileri verilmesi öneriliyordu.

Yani anlayacağınız YÖK kaldırılsa bile fikri, iktidarda olmaya devam edecek!

YÖK NEDİR?

Yüksek Öğretim Kurumu(YÖK), 12 Eylül Askeri Darbesi’nden sonra 6 Kasım 1981’de kurulmuştur. MGK, RTÜK gibi darbe kurumlarından biri olan YÖK 30 yıldır aldığı kararlar ve yürürlülüğe koyduğu uygulamalarla; başta üniversite öğrencileri ve öğretim üyeleri olmak üzere birçok kesim tarafından tepki toplamış ve her yıl binlerce kişi tarafından protesto edilmiştir.

ÖNCEKİ HABER

EVRENSEL BASIM YAYIN TÜYAP 2011 ETKİNLİKLERİ VE İMZA GÜNLERİ

SONRAKİ HABER

İçeride dışarıda savaşa hayır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa