4 Şubat 2006 23:00
Tüzel, TEKEL işçileri ve madencilerle
buluştu
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel, Amasya Taşova'da TEKEL, Yeni Çeltek'te ise maden işçilerini ziyaret etti. İşçileri kendi sorunlarına sahip çıkmaya, geleceklerini ellerine almaya çağıran Tüzel, işçilerin mücadelelerini diğer emekçilerle, üreticiler ve köylülerle birleştirmesi gerektiğini belirtti.
EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, MYK üyesi Öznur Oğuz ve Amasya il örgütünden kalabalık bir grup ile birlikte önce TEKEL Taşova Yaprak Tütün Deposu'nu ziyaret etti. EMEP'liler, kendilerini çiçekler ve yaprak tütünden yapılmış bir tablo ile karşılayan işçilerle, fabrika lokalinde toplantı yaptı.
Memleketi satıyorlar Tek Gıda-İş Taşova Temsilcisi Ömer Alpat, 1947'de kurulan işyerinde 700 Taşovalı'nın ekmek kazandığını, zamanla emekli olanların yerine yenileri alınmadığı ve kadrosuz çalışan 136 kadın işçinin de çıkarılmasıyla 110 dolayında işçi kaldığını anlattı. Şimdi bu işyeri ile Taşova'nın ayakta kalma mücadelesi verdiğini söyleyen Alpat'ın ardından söz alan Tüzel, yıllardır TEKEL üzerinde oynanan oyunlara dikkat çekerek, "Oynanmak istenen bu oyun, uluslararası sermayenin saldırı dalgasından kaynaklanıyor. Uluslararası şirketler, IMF, DB politikaları, kökü dışarıda olanlar kârlı bu pastaya göz koydular. AKP Hükümeti de bunlarla uyum içinde, memleketi pazarlamakta" dedi.
Bunlar da yargılanacak Özelleştirmeler ve yolsuzluklar nedeniyle geçmiş iktidarların yargılandığını hatırlatan Tüzel, "Hiç şüpheniz olmasın ki, bu iktidar da yargılanacak" dedi. İktidar ve muhalefet partileri arasındaki "malvarlığı" tartışmalarına da değinen Tüzel, siyasi çıkar ilişkileri ile elde ettikleri servetlere sayfalar yetmeyeceğini ifade ederek, bu servet artışlarının ardında kirli ilişkiler bulunduğunu, bunların bir bir ortaya çıktığını söyledi. CHP'nin Adana TEKEL'i almak istemesine atıfta bulunarak, "Özelleştirmenin yerlisi yabancısı, iyisi kötüsü olmaz" diyen Levent Tüzel, sadece TEKEL'de değil, eğitimde, sağlıkta, sosyal güvenlikte de özelleştirmenin dayatıldığını, çok yönlü bu saldırılara karşı sadece işçilerin değil, işçi, memur, köylü herkesin birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin tarım ülkesi olmaktan çıkarıldığını, şimdiden tarım ürünlerini ithal eder duruma getirildiğini kaydeden Tüzel, işçileri Başbakan ile Baykal arasındaki malvarlığı tartışmalarına kulak kabartmak yerine "şucu, bucu" demeden, birlikte mücadeleye çağırdı. EMEP Amasya İl Başkanı Hulusi Şimşek, Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı Mehmet Saydam, Tüm Köy-Sen Yöneticisi Sadık Turan, emekli öğretmen Abdullah Çetin de işçi ve emekçilerin, köylülerin, üreticilerin seferber olup, mücadeleyi yükseltmeleri gerektiğini ifade ettiler. 2006 1 Mayıs'ını şimdiden emeğin ayağa kalkışı olarak görmek, ona hazırlanmak gerektiğine işaret edilen konuşmalarda, "TEKEL ülkenin namus davasıdır, sahip çıkalım" denildi. Gazetemiz yazarı, emekli maden işçisi Fahri Bozbaş da Zonguldak'taki maden işçilerini anlattı. 40 bin kayıtlı işsiz, 26 bin yeşil kartlının bulunduğu Zonguldak'ın artık göç veren bir kent olduğunu belirten Bozbaş, 60 bin maden işçisinin çalıştığı Zonguldak'ta 10 bin işçinin kaldığını, kömürün Sibirya'dan ithal edildiğini anlattı. Bütün bunların özelleştirme politikalarından kaynaklandığını ifade eden Bozbaş'ın Bertolt Brecht'den okuduğu şiir, işçiler tarafından coşkuyla alkışlandı.
YÜZLERDE KÖMÜR KARASI EMEP heyetinin ikinci durağı Türkiye Maden-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu Yeni Çeltek Kömür İşletmeleri oldu. Üç vardiya halinde, 80 kadrolu, 330 civarında geçici işçinin çalıştığı Yeni Çeltek'te geçici işçilerden 130'u çıkışta; yani işsiz. Madende altı ay üretim, altı ay hazırlık dönemi olduğunu anlatan sendikacılar, hazırlık döneminde işçilere, "biz sizi çağırırız" denilerek çıkış verildiğini, ama bu bekleme süresinin kimi zaman 11 ay, kimi zaman daha uzun olduğunu söylediler. Vardiya değişimi sırasında işletmeye giden heyeti, maden ocağından çıkan yüzleri kömür karası işçiler ile vardiyaya gidecek olanlar karşıladı. Türkiye Maden-İş Yeni Çeltek Şubesi Sekreteri Ali Fındıkoğlu ile Mali Sekreter Turan Göktepe'nin de katıldığı görüşmede maden sahasında ve lokalde ayrı ayrı konuşan Tüzel, TEKEL işçilerine yaptıkları ziyaretleri anlatarak, özelleştirme uygulamalarıyla, işçilerin işsiz ve örgütsüz bırakılmak istendiğine işaret etti. Maden işçilerinin çalışma şartlarının zorluklarını bildiklerini kaydeden Tüzel, dışa bağımlı politikalar nedeniyle yaşanan doğalgaz krizine işaret etti. 1990'da Yeni Çeltek'te yaşanan kazayı hatırlatarak yaşamını kaybedenleri anan Tüzel, iş kazalarının devam ettiğini, sosyal güvenliğin, sağlık ve eğitimin tehdit altında olduğunu söyledi. En geniş işçi birliğinin yaratılması, bunun diğer kesimlerin mücadeleleri ile birleştirilmesi gerektiğini kaydeden Tüzel, "İşçi sınıfını başka kurtaracak kimse yok. Ne AB, ne sermaye politikacıları. Siz kendi geleceğiniz, çocuklarınız için iktidar mücadelesi vermek zorundasınız" dedi. Fahri Bozbaş da emekli işçi Mehmet Yılmaz Karaibrahimoğlu'nun "Madenci" adlı şiirini okudu. "Gökyüzü 3 bin ışık yılı uzakta" sözleriyle şiiri bitiren Bozbaş, "Işık uzakta, ama şiirde uzakta. Işık burada, partide" dedi.
Memleketi satıyorlar Tek Gıda-İş Taşova Temsilcisi Ömer Alpat, 1947'de kurulan işyerinde 700 Taşovalı'nın ekmek kazandığını, zamanla emekli olanların yerine yenileri alınmadığı ve kadrosuz çalışan 136 kadın işçinin de çıkarılmasıyla 110 dolayında işçi kaldığını anlattı. Şimdi bu işyeri ile Taşova'nın ayakta kalma mücadelesi verdiğini söyleyen Alpat'ın ardından söz alan Tüzel, yıllardır TEKEL üzerinde oynanan oyunlara dikkat çekerek, "Oynanmak istenen bu oyun, uluslararası sermayenin saldırı dalgasından kaynaklanıyor. Uluslararası şirketler, IMF, DB politikaları, kökü dışarıda olanlar kârlı bu pastaya göz koydular. AKP Hükümeti de bunlarla uyum içinde, memleketi pazarlamakta" dedi.
Bunlar da yargılanacak Özelleştirmeler ve yolsuzluklar nedeniyle geçmiş iktidarların yargılandığını hatırlatan Tüzel, "Hiç şüpheniz olmasın ki, bu iktidar da yargılanacak" dedi. İktidar ve muhalefet partileri arasındaki "malvarlığı" tartışmalarına da değinen Tüzel, siyasi çıkar ilişkileri ile elde ettikleri servetlere sayfalar yetmeyeceğini ifade ederek, bu servet artışlarının ardında kirli ilişkiler bulunduğunu, bunların bir bir ortaya çıktığını söyledi. CHP'nin Adana TEKEL'i almak istemesine atıfta bulunarak, "Özelleştirmenin yerlisi yabancısı, iyisi kötüsü olmaz" diyen Levent Tüzel, sadece TEKEL'de değil, eğitimde, sağlıkta, sosyal güvenlikte de özelleştirmenin dayatıldığını, çok yönlü bu saldırılara karşı sadece işçilerin değil, işçi, memur, köylü herkesin birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin tarım ülkesi olmaktan çıkarıldığını, şimdiden tarım ürünlerini ithal eder duruma getirildiğini kaydeden Tüzel, işçileri Başbakan ile Baykal arasındaki malvarlığı tartışmalarına kulak kabartmak yerine "şucu, bucu" demeden, birlikte mücadeleye çağırdı. EMEP Amasya İl Başkanı Hulusi Şimşek, Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı Mehmet Saydam, Tüm Köy-Sen Yöneticisi Sadık Turan, emekli öğretmen Abdullah Çetin de işçi ve emekçilerin, köylülerin, üreticilerin seferber olup, mücadeleyi yükseltmeleri gerektiğini ifade ettiler. 2006 1 Mayıs'ını şimdiden emeğin ayağa kalkışı olarak görmek, ona hazırlanmak gerektiğine işaret edilen konuşmalarda, "TEKEL ülkenin namus davasıdır, sahip çıkalım" denildi. Gazetemiz yazarı, emekli maden işçisi Fahri Bozbaş da Zonguldak'taki maden işçilerini anlattı. 40 bin kayıtlı işsiz, 26 bin yeşil kartlının bulunduğu Zonguldak'ın artık göç veren bir kent olduğunu belirten Bozbaş, 60 bin maden işçisinin çalıştığı Zonguldak'ta 10 bin işçinin kaldığını, kömürün Sibirya'dan ithal edildiğini anlattı. Bütün bunların özelleştirme politikalarından kaynaklandığını ifade eden Bozbaş'ın Bertolt Brecht'den okuduğu şiir, işçiler tarafından coşkuyla alkışlandı.
YÜZLERDE KÖMÜR KARASI EMEP heyetinin ikinci durağı Türkiye Maden-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu Yeni Çeltek Kömür İşletmeleri oldu. Üç vardiya halinde, 80 kadrolu, 330 civarında geçici işçinin çalıştığı Yeni Çeltek'te geçici işçilerden 130'u çıkışta; yani işsiz. Madende altı ay üretim, altı ay hazırlık dönemi olduğunu anlatan sendikacılar, hazırlık döneminde işçilere, "biz sizi çağırırız" denilerek çıkış verildiğini, ama bu bekleme süresinin kimi zaman 11 ay, kimi zaman daha uzun olduğunu söylediler. Vardiya değişimi sırasında işletmeye giden heyeti, maden ocağından çıkan yüzleri kömür karası işçiler ile vardiyaya gidecek olanlar karşıladı. Türkiye Maden-İş Yeni Çeltek Şubesi Sekreteri Ali Fındıkoğlu ile Mali Sekreter Turan Göktepe'nin de katıldığı görüşmede maden sahasında ve lokalde ayrı ayrı konuşan Tüzel, TEKEL işçilerine yaptıkları ziyaretleri anlatarak, özelleştirme uygulamalarıyla, işçilerin işsiz ve örgütsüz bırakılmak istendiğine işaret etti. Maden işçilerinin çalışma şartlarının zorluklarını bildiklerini kaydeden Tüzel, dışa bağımlı politikalar nedeniyle yaşanan doğalgaz krizine işaret etti. 1990'da Yeni Çeltek'te yaşanan kazayı hatırlatarak yaşamını kaybedenleri anan Tüzel, iş kazalarının devam ettiğini, sosyal güvenliğin, sağlık ve eğitimin tehdit altında olduğunu söyledi. En geniş işçi birliğinin yaratılması, bunun diğer kesimlerin mücadeleleri ile birleştirilmesi gerektiğini kaydeden Tüzel, "İşçi sınıfını başka kurtaracak kimse yok. Ne AB, ne sermaye politikacıları. Siz kendi geleceğiniz, çocuklarınız için iktidar mücadelesi vermek zorundasınız" dedi. Fahri Bozbaş da emekli işçi Mehmet Yılmaz Karaibrahimoğlu'nun "Madenci" adlı şiirini okudu. "Gökyüzü 3 bin ışık yılı uzakta" sözleriyle şiiri bitiren Bozbaş, "Işık uzakta, ama şiirde uzakta. Işık burada, partide" dedi.
Evrensel'i Takip Et