8 Ocak 2006 23:00

Gül, İran için "problem" dedi

Kritik konulara verdiği "diplomatik" yanıtlarla tanınan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "İran nükleer silah yaparsa, Türkiye'de nükleer silahın konuşlandırılması gündeme gelebilir mi?" sorusuna, şu yanıtı verdi: "İran, Şah döneminden bu yana nükleerle ilgilidir. Şimdi daha da hızlandırmıştır. Umut ediyoruz ki, uluslararası kuruluşlarla İran'ın ilişkileri bu problemi çözecektir." Dışişleri Bakanı Gül, gündeme ilişkin soruları yanıtladığı CNN Türk'teki Ankara Kulisi programında "Irak'ın toprak bütünlüğü", "Kerkük", "ABD-Türkiye ilişkileri", "İran'a saldırı", "Roj TV'nin kapatılması"na ilişkin sorulara 'diplomatik' üslupta yanıtlar verdi.

'Irak'ın toprak bütünlüğü önemli' Dışişleri Bakanı, Irak'ın geleceğine ilişkin sorulan bir soru üzerine "Toprak bütünlüğü bizim için en önemli konu. Bu sadece Türkiye açısından değil dünya açısından önemli bir konudur. Oradaki bir bölünme hiç kimsenin tahmin edemeyeceği derecede kargaşalar ortaya çıkarır. Orada Irak halkı karar verecek" yanıtını verdi. Türkiye'nin Irak politikasının da 'Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması' olduğunu ileri süren Gül konuşmasına, "Kuzey Irak bir realitedir. Bizim de vatanımızdaki insanlar neyse odur. Modern dünyada Türkler nerede yaşıyorsa, Kürtlerde farklı farklı yerlerde yaşıyor. Biz bu ülkeyi Kürtlerle birlikte kurduk. Hepimiz sıkıntıları beraber çekeriz, birlikte neşeleniriz. Bu gerçeği gözardı edemeyiz. Tabi ki, Kuzey Irak'ta akrabalık bağlarımız var. Kürtlerle de var, Türklerle de var" şeklinde devam etti.

K.Irak'tan tecrit olmalıyız "Talabani'nin Kerkük'ü Kürdistan'a katmak istiyoruz yorumlarına ne diyorsunuz?" sorusuna Türkiye'nin konuyu yakından takip ettiğini söyleyerek cevap veren Gül, Kuzey Irak'ın bir tedirginlik yarattığını ifade ederek şöyle karşılık vardi: "BM'ye yazdığımız yazılar var. BM'deki komisyon toplanacak ve Kerkük'teki seçim meselesini ele alacak. Ama zannetmeyin ki, biz ne olursa olsun hiçbir şeyle ilgilenmiyoruz tavrı içerisinde değiliz. Bizim kendimizi Irak'tan ve özellikle K.Irak'tan tecrit etmemiz gerekir. Sınırlarımız ayrıdır. Ama tarihi ilişkiler, akrabalık ilişkileri ve ekonomik ilişkileri sınırlamak durumunda değiliz."

CIA, FBI ziyaretleri Fransa, İngiltere ve ABD dışişleri bakanlarının Türkiye'ye yapacağı ziyaretlere ilişkin oluşan spekülasyonların 'İran'a saldırı' üzerinden şekilleniyor oluşuna da cevap veren Gül, ziyaretlerin operasyonel olmadığını söyledi. Açık ya da kapalı istihbarat teşkilatlarıyla, hedefe yönelik olmayan ziyaretlerin olabileceğini iddia eden Bakan, İran'ın nükleer enerji programına ilişkin olarak da "İran'daki nükleer enerji meselesi, nükleer enerjinin kitle imha silahlarına çevrilebilme konuları dünyanın ilgilendiği olaylardır. Dışarıdan gelen ziyaretçilerle tabii ki otomatik gündem maddesi bu olmuştur" yanıtını verdi.

Demokraside derinleşme AKP'nin demokrasiyi derinleştireceği iddiasına rağmen Danimarka'da Roj TV'nin kapatılması için hükümetin baskıları ve Orhan Pamuk davasının yarattığı manzaranın demokrasinin derinleşmediğini gösterdiğini hatırlatan bir sorusu üzerine Dışişleri Bakanı Gül, Roj TV'yi 'bölücü' olarak niteleyen şöyle bir cevapla yanıt verdi: "Bugün Türkiye'de farklı dillerden insanlar kendi dillerinden televizyon yayınlarını dinleyebiliyorlar. Tabii ki 'bölücülüğü' teşvik ederlerse mücadelemiz sürecek. Bölücülük bir hak değil, yasaktır."


AKP'den "motivasyon" kitapçığı AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı "3 Yılda AKP Farkı" adlı kitapçık hazırlayarak, hükümetin 3 yılını mercek altına aldı. Teşkilatlara gönderilen kitapçıkta, "motive" edici saptamalara ve karşılaştırmalara yer verilirken, günde 1 YTL'lik asgari ücret zammından bile övgüyle söz edildi. AKP 58. ve 59. Hükümet'in karnesini çıkardı. Hükümetin 3 yıllık icraatlarını mercek altına alan AKP iktidarının en çok Avrupa Birliği politikasını övdü. Erdoğan'ın seçim meydanlarında yaptığı "çay-simit" hesabını değiştirdiği iddia edilen AKP'nin icraat kitapçığına, asgari ücretlilerin alım gücü hesaplamasına ekmek ve tavuk etini de dahil ettiği yazıldı. Kitapçıkta, memurların alım gücündeki artış "beyaz peynir, ayçiçek yağı ve mutfak tüpü" ile hesaplandı. AKP iktidarından önce 14. derecenin 2. kademesindeki bir memur maaşıyla 100 kilogram beyaz peynir, 128 litre ayçiçek yağı, 17 adet mutfak tüpü alındığını hatırlatılarak, gelinen noktada bir memur maaşıyla 120 kilogram beyaz peynir, 200 litre ayçiçek yağı, 21 adet mutfak tüpü alınabildiği vurgulandı. Ekonomideki olumlu tablonun öğretmen maaşlarıyla da anlatıldığı kitapçıkta, bir öğretmen maaşıyla 2002 yılında 556 kilogram makarna, 63 kilogram dana eti, 447 litre süt, 345 kilogram toz şeker alınabildiğini ancak bugün 756 kilogram makarna, 72 kilogram dana eti, 530 litre süt, 395 kilogram toz şeker alındığı bildirildi. Erdoğan'ın seçim meydanlarında asgari ücretliler için yaptığı "çay-simit" örneği AKP kitapçığında değiştirildi. AKP, asgari ücretlilerin alım gücündeki artışı "ekmek, tavuk eti ve çay" ile yaptı. 2002 yılında ortalama net asgari ücretle 187 kilogram ekmek, 69 kilogram tavuk eti, 695 bardak çay alındığı, bugün ise 289 ekmek, 109 kilogram tavuk eti, bin 94 bardak çay alınabildiği vurgulandı.

Özelleştirmeye övgü Kitapçıkta tüm alanlarda yapılan icraatlar "AKP Farkı" başlığı altında sıralandı. Hükümetin en çok özelleştirme, yolsuzlukla mücadele ve AB politikası övgü aldı. Yolsuzlukla mücadele bölümünde AKP iktidarında batık banka patronlarına göz açtırılmadığı iddia edilerek, "Batık bankalardan yapılan tahsilat 10 milyar 800 milyon dolara ulaştı. Ayrıca tahsilat işlemlerinden yaklaşık 1 katrilyon lira KDV girişi sağlandı. Batık banka sahiplerinin menkul ve gayrimenkul varlıklarının satışı devam ederken, tahsilat çalışmaları sürüyor. Tüyü bitmemiş yetimlerle fakir fukaranın hakkı olan paralar geri geliyor" denildi.

Evrensel'i Takip Et