'TCK demokratikleşmeli'

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Memet Kılınçaslan dün yaptığı yazılı açıklamada, TÜSİAD'ın hükümete yaptığı eleştirilerin ardından Başbakan'ın çağrısı üzerine Ankara Başsavcılığı'nın soruşturmalar açmasına tepki gösterdi. Başbakan'ın, Rektör Aşkın davasına ilişkin yorumlardan sözde yargıya müdahale olarak şikayetçi olmasına rağmen, savcılığın Başbakan'ın çağrısı üzerine harekete geçmiş olmasına dikkat çeken Kılınçaslan, "yargının yüksek siyasallaşma düzeyi gözler önündedir" dedi. Kılınçaslan ayrıca, yargının önüne konulmuş olan aşırı siyasal ve anti-demokratik TCK nedeniyle "düşüncenin ifade edilmesinden hapse giren yoktur" denmesine rağmen 301. maddenin üşünceye ceza yolunu açtığını belirterek; sendikal ve siyasal örgütlenme, hak talebi ve mücadelesinin de suç sayıldığına dikkat çekti. Yazılı açıklamada Kılınçaslan yargının işçi, memur üzerindeki etkisini de şu şekilde dile getirdi: "Ülkenin bugünkü gerçek sahiplerinden olan TÜSİAD yöneticilerine karşı bile sallanan 'adalet kılıcı', örgütlenme çabasındaki işçinin, hak arayan memurun, yoksulun, kimlik hak ve savunucusunun elini, kolunu, boynunu durmaksızın kesmektedir". 301. maddenin anti-demokratik olmasına rağmen sadece bu maddenin değil, yenilenen TCK'nın eskisinden daha anti-demokratik olması nedeniyle değişmesi gerektiğini vurgulayan EMEP Genel Başkan Yardımıcısı Kılınçaslan, "anti-demokratik maddelerin ayıklanmasının hukuk düzenini demokratikleştireceğini" söyledi.