Yargıdan İran'a açık suçlama

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Umut Davası'nın Yargıtay'ın bozma kararından sonra yapılan yargılamasının gerekçeli kararında, "İran'ın dış politikasında araç olan terörizm, mevcut potansiyelden yararlanılarak, bölgede kendine karşı en büyük rakip olarak gördüğü Türkiye'ye karşı da sık sık kullanılmıştır" denildi. AA'nın haberine göre, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu, çok sayıda olayı kapsayan "Umut Operasyonu"na ilişkin davada, Ferhan Özmen'in ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıkların çeşitli hapis cezasına çarptırılmalarına ilişkin kararın gerekçesi açıklandı. Gerekçeli kararda, sanıklara yönelik suçlamalar ve savunmalar özetlendikten sonra, "İslami terör"den bahsedildi. Kararda, "İslami terör eylemcileri, İslami düşünceyi bütün dünyaya yayma ve evrensel bir İslam devleti kurmaya yönelik her türlü terörü kendilerine mübah saymaktadırlar. Bu terörizmin diğerlerinden en önemli farkı, bütün eylemlerin, 'amaç, aracı mübah kılar' ilkesine dayandırılmasıdır. 1979 yılına gelinceye kadar İslam dünyasına atfedilen terör eylemleri, çoğunlukla Filistin ve Libya eksenindeyken, devrimden sonra bu yöndeki iddiaların ve eylemlerin merkez üssü İran olmuştur" ifadelerine yer verilmesi dikkat çekti.

Eğitim verildi iddiası İran'ın 1981'den sonra devrimi diğer Müslüman halkların yaşadığı ülkelere yaymak için bakanlık kurduğu, bu ülkelerden İran'a 15'er günlük ücretsiz seyahatler düzenlendiği ve İran'a gidenlerin devrim muhafızları komutanlarından askeri ve siyasi eğitim aldıkları iddia edildi. Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırılan sanık Ferhan Özmen'in 1988 yılında gittiği İran'da silah, patlayıcı madde ve bomba yapımı konusunda eğitim aldığı öne sürüldü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, Tevhid Selam Örgütü'yle Kudüs Ordusu'nun, nihai amaçları göz önüne alındığında aynı örgüt oldukları da iddia edildi. Ayrıca, "Tevhid Selam'ın, kültürel faaliyetleri organize etmenin yanında askeri faaliyetler için zemin hazırladığı, askeri faaliyet gösteren kişilerin ise doğrudan Kudüs Ordusu içinde yer aldıkları" suçlamasında bulunuldu. Kararda Hasan Kılıç, Mehmet Ali Tekin, Yusuf Karakuş, Abdülhamit Çelik, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın ve Mehmet Şahin'in de İran'a gittikleri ifade edildi.

Dava süreci "Umut Operasyonu"na ilişkin soruşturmayı yürüten Savcı Hamza Keleş, 11 Temmuz 2000 tarihinde, 9'u idam istemiyle 17 sanık hakkında dava açtı, 111 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi. Umut Davası, Ankara 2 No'lu DGM'de 14 Ağustos 2000 Pazartesi günü başladı.