14 Aralık 2005 23:00

Bütçede halkın payı yok

KESK, TTB, TMMOB ve DİSK, 17 Aralık'ta Ankara'da düzenleyecekleri "Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye" mitinginin hazırlıklarını sürdürürken, yıllardır hazırlanan bütçelerde halkın yer almadığını hazırladıkları raporla gözler önüne serdi. Rapora göre, faiz harcamaları 46 katrilyonla 2006'da da bütçede en büyük payı aldı. OECD ülkelerinde kamu harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) içindeki ortalaması yüzde 41. Türkiye'de ise konsolide bütçe için 2005'te yüzde 30.8 olarak belirlenen bu oran, 2006'da yüzde 29.1'e düştü. 2006 yılında kamu harcamalarının faiz hariç oranı ise yüzde 20 civarında. Askeri harcamalar düşüldüğünde bu oran yüzde 17'ye geriliyor. OECD ülkelerinin ortalaması ise yüzde 34.2. 1990'da yüzde 18.8 olan eğitim harcamaları 2006 Bütçesi'nde yüzde 12.3'e, yüzde 4.7 olan sağlık harcamaları ise 2005 yılı için yüzde 3.3'e geriledi. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin yarattığı maliyet ile 2006 Bütçesi'nde bu oran yüzde 4.3'e yükselmekle birlikte, bu harcamalardan kaynaklanan gerçek bir yükseliş değil. Kişi başına sağlık harcamasında Türkiye 446 dolar ile OECD ülkeleri arasında sağlığa en düşük harcama yapan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye'de kamu sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları içerisindeki payı da 2002 verilerine göre yüzde 63 düzeyine düştü. Fransa'da bu oran yüzde 76, Almanya'da ise yüzde 78 düzeyinde. OECD ortalamasının yüzde 72.1 olduğu dikkate alındığında Türkiye'de sağlığın geldiği nokta gözler önüne seriliyor. Türkiye kişi başına doktor ve hemşire sayısı bakımından da OECD ülkeleri arasında son sırada yer alıyor. 2003 yılı verilerine göre Türkiye'de her 10 bin kişiye yalnızca 14 doktor ve 17 hemşire düşerken, OECD ortalamasında, 10 bin kişiye düşen doktor sayısı 29, hemşire sayısı 82. Veriler, Türkiye'de yaşayan bir insanın OECD ortalamasındaki, bir insandan on yıl önce öldüğünü ortaya koyuyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrılan payın GSYİH'ya oranı ise yüzde 3 düzeyinde. Bu oranla Türkiye, Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Raporu'na göre 175 ülke arasında eğitime en az pay ayıran 40 ülke arasında yer alıyor. Daha trajik boyut ise yatırım harcamalarında gözleniyor. 1986'da bütçeden yatırıma ayrılan pay yüzde 21.3 iken, 2006'da yüzde 6.9 öngörülüyor. Buna göre 2002'de yatırım harcamalarının GSYİH içindeki oranı yüzde 2.6 iken bu, 2008'de daha da düşerek, Orta Vadeli Mali Plan'a göre yüzde 2.08 olacak.

Memur açlığa mahkum Bütçeden personele ayrılan pay 1992'de yüzde 41.74 düzeyinden, 2006 yılı için yüzde 24.3'e düşürüldü. 2006 Merkezi Bütçe Tasarısı'na göre personel harcamalarının GSYİH içindeki oranı 2001 yılında yüzde 8 iken, 2006'da yüzde 6.56 olarak hedefleniyor. Son 4 yılda iç borç faizi ile rant çevrelerine aktarılan kaynağın 183.1 milyar YTL olduğu gözlenirken, aynı dönemde memurlara ayrılan kaynak ise 84 milyar YTL'de kalıyor. Yani 4 yılda rantiyeye, 2 milyon kamu emekçisinin 2 katından fazla kaynak aktarılmış oluyor.




TÜRKİYE BÜYÜDÜ ÜCRETLER ERİDİ Türkiye 25 senede cari fiyatlarla 3 kat büyürken kamu emekçilerinin alım gücü ve reel ücretleri yerinde saydığı görülüyor. Yani Türkiye 2005'i yaşarken kamu emekçilerinin reel ücretleri 1980'de kalmış oluyor. Kamu emekçisinin reel ücreti Türkiye ekonomisi oranında büyüseydi bugün 9/1'i bir öğretmenin 700 YTL olan maaşı yaklaşık 2 bin YTL olacaktı. 1979 yılında kamu emekçisinin 100 lirası 2005 yılında reel olarak 99 liraya düşerken, aynı dönemde GSMH ise yüzde 271 oranında artıyor. Bu da sıkı mali politikalardan en önce nasbini alanın kamu emekçisi olduğunu gösteriyor. Kamu emekçilerinin ücretleri enflasyon karşısında 12 yılda yüzde 10 eridi. 2006 Bütçesi'nde 146 milyar YTL vergi geliri beklenirken, bunun büyük bir kısmını dolaylı vergiler oluşturuyor. Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirine oranı OECD ülkelerinde ortalama yüzde 30 iken, Türkiye'de 2006 Bütçesi'nde yüzde 70 gibi rekor düzeyde öngörülüyor. Gelirden, servetten, sermaye kazançları üzerinden alınan vergiler sadece yüzde 7.4, mal ve hizmetlerden alınan vergilerde ise yüzde 16.9 artış öngörülüyor. Bu da enflasyon hedefinin çok üzerinde bir artış. Servetten alınan vergilerde OECD ortalaması yüzde 5'i geçerken Türkiye'de bu oran yüzde 3'ü bile bulmuyor.




EYLEME DESTEK Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) 17 Aralık'ta düzenlenecek "Demokratik Türkiye Halk için Bütçe" mitingine katılacaklarını duyurdu. Mitingin hazırlıkları Kayseri'de sürüyor. KESK Kayseri Şubeler Platformu, mitinge katılımı yükseltmek için sendikaları ziyaret ediyorlar. KESKliler bugün de Kayseri Meydanı'nda düzenleyecekleri eylemle mitinge çağrı yapacaklarını dile getirdi.




VERGİ İNDİRİMİNE PROTESTO Belediye-İş Sendikası İzmir 4 No'lu Şube üyeleri AKP Konak ilçe binası önünde hükümetin Kurumlar Vergisi'nde yaptığı indirimi protesto etti. Şube Başkanı Ali Çelenk, AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana patronlara hizmet ettiğini vurguladı. "Hükümet iktidara gelmesini sağlayan efendilerine diyet borcunu ödüyor" diyen Çelenk, hükümetin, emekçilerin en insani taleplerine bile polis aracılığıyla vahşice saldırdığını belirtti.

Evrensel'i Takip Et