Savaş da modaya renk veriyor

Bu yılın moda renkleri, "kişinin korunma isteğini yansıtan" mor ile "doğaya dönüş hasretinin göstergesi" yeşil ve mercan. Şiddet olaylarının artması ve kent hayatından kaynaklanan stresin yoğunlaşması, bunun başlıca sebebi olarak gösteriliyor. Moda Tasarımcısı Arzu Kaprol, modanın hayatla iç içe olduğunu ve toplumsal süreçte yaşanan olayların etkisi altında kaldığını ifade ederek, bunun kıyafetlere yansıdığını söyledi. Kaprol, özellikle şiddet içeren toplumsal konuların kişilerin iç dünyasına dönmesine, etrafından ürkme ve bu doğrultuda kendisini koruma duygusu içine girmesine neden olduğunu belirterek, şöyle dedi: "İnsanların yaşadığı ortak sorun olan stres ve mutsuzluğun getirdiği şiddet, kişilerin giyim alışkanlıklarını da etkiliyor. Toplumun kültürel ve sosyal yapısına göre renklerini belirleyen kişiler, modayı bu şekilde belirliyor. Bu nedenle insanlar, kendilerini dış dünyadan koruduğuna ve güçlülük hissi verdiğine inandıkları renklere ilgi gösteriyorlar."

Doğaya dönüş Kaprol, renk ve tasarım tercihlerinin toplumun psikolojisine göre değiştiğini belirterek, yılın moda rengi morun, kişinin korunma isteğinin, yeşil ve mercanın da doğaya dönüşüm hasretinin göstergesi olduğunu söyledi. Kaprol, kişilerin sanayileşen, apartmanların çoğaldığı ve ormanların azaldığı şehirlerde huzuru aramak için yeşil ve mercan renginin giyim tercihlerinin başında geldiğini ifade etti. Moda tasarımcılarının da kendi iç dünyalarını koleksiyonlarına yansıttığını vurgulayan Kaprol, bazı durumlarda ise modacıların "pazarlama kaygılarıyla", bilinçli tercihlerde bulunduklarını anlattı. Kaprol, 2001 yılında gösterime giren "Çikolata" adlı filmi buna örnek olarak gösterdi. Filmin gösterildiği yıl kahverengi tonlarındaki kıyafet satışlarının arttığına dikkati çeken Kaprol, "Çünkü filmde bu renk ana öğeydi. Kahverengi tonlarında kıyafet üreten firmalar, reklamlarında çikolata ve kıyafeti birleştirerek tüketiciye sundular" dedi.