8 Aralık 2005 23:00
'Güvenlik' cinayeti
ABD'nin Miami kentine inen "American Airlines" şirketine bağlı uçağın bir yolcusu, 11 Eylül saldırılarından sonra uçaklara yerleştirilen hava güvenlik görevlilerinden biri tarafından öldürüldü. Psikolojik rahatsızlığı olduğu belirtilen Rigoberto Alpizar adlı ABD'li yolcu, uçaktaki sivil polisler tarafından durdurulmak istenmesi üzerine "Çantamda bomba var" diye bağırdı.
Uçaktan çıkan yolcunun polislerin "dur" ihtarına uymaması nedeniyle, uçağı terminale bağlayan körükten geçerken vurulduğu bildirildi. Olay sırasında uçakta bulunan diğer yolcular, Alpizar'a 3 el ateş edildiğini belirttiler.
Konuya ilişkin bir açıklama yapan ABD Ulusal Güvenlik Bürosu, Alpizar'ın "şüpheli davranışlar" sergilemesi ve çantasında bomba olma ihtimali nedeniyle vurulduğunu belirtti. Ancak, olayın ardından yapılan araştırmalarda, yolcunun çantasında bomba bulunamadı.
Yargısız infaz ABD'deki yargısız infaz, American Airlines'ın 180'e yakın yolcu taşıyan Boeing 757 tipi uçağında meydana geldi. Uçak, Kolombiya'nın Medellin kentinden, ABD'nin Orlando kentine gitmek üzere havalandı. Aktarma için Miami'ye inen uçaktaki yolcunun "şüpheli davranışlar sergilemesi" üzerine, uçaktaki sivil polis harekete geçti. Tanıkların verdiği bilgiye göre, "çantasında bomba olduğunu" söyleyen Alpizar, uçağı havaalanına bağlayan körüğe doğru koştu. Uyarılara uymayan yolcu, burada vuruldu. Alpizar'ın eşinin, olay sırasında, "Kocamın psikolojik rahatsızlığı var. İlaçlarını alamadı" diye bağırdığı, ancak güvenlik görevlilerinin ateş açmasını önleyemediği belirtildi. CNN televizyonu, Alpizar'ın "özürlü" olabileceğini açıkladı. Uçuş esnasında öldürülen yolcunun "defalarca ve amaçsızca" koridorda dolaştığını belirten CNN, Alpizar'ın eşinin sürekli kocasıyla ilgilendiğini de belirtti. Uçaktaki bir diğer yolcu Mary Gardner ise, "Adam, yolculuk boyunca çılgın gibi davrandı. Elini, kolunu kontrol edemiyordu" dedi.
Yolcu kılıklı polisler Miami Havaalanı'nda yaşanan olay, ülkede 11 Eylül saldırılar sonrasında alınan güvenlik önlemlerinin sorgulanmasına da neden oldu. Bir yolcuyu vuran sivil ve silahlı polisler, ABD'deki birçok ticari uçuşta "yolcu gibi" davranarak seyahat ediyorlar. Gerekli gördükleri anda herhangi bir kişiyi öldürme yetkisine sahip olan bu polisler, havaalanlarında güvenlik bahanesiyle yolcuları keyfi yere arıyorlar ve gözaltına alabiliyorlar. Miami'deki olay ile, 11 Eylül'den sonra uçaklardaki sivil polisler ilk kez cinayet işlediler.
İlk kurban Brezilyalı bir gençti ABD'nin Miami Havaalanı'nda yaşanan olayın bir benzeri, temmuz ayında Londra'da yaşanmıştı. Londra metrolarına 7 Temmuz günü yapılan saldırılara ilişkin operasyon yürüten İngiliz polisi, Stockwell metro istasyonunda 'terörist olduğu şüphesiyle' Brezilyalı bir genci infaz etmişti. Jean Charles de Menezes adlı Brezilyalı genci 'ten rengi ve kabarık paltosu nedeniyle' şüpheli gören İngiliz güvenlik güçleri, Menezes'i etkisiz hale getirilmesine rağmen öldürmüştü. Menezes'in suçu, 'şüpheli' ilan edilen bir binadan çıkarak, metro istasyonuna gitmesiydi. Brezilyalı genç, yere yatırıldıktan sonra kafasına 6, omzuna bir kurşunla öldürülmüştü. Cinayetin ardından, "Brezilyalı gencin polisten kaçtığını ve takip edildiği sırada 'dur' ihtarına uymadığı" gerekçesiyle öldürüldüğünü iddia eden polisi, görgü tanıkları ve cinayetin video kayıtları yalanlamıştı. Londra hükümeti, Menezes'in ailesinden ve İngiliz kamuoyundan olay nedeniyle ancak 6 gün sonra özür dilemişti.
Yargısız infaz ABD'deki yargısız infaz, American Airlines'ın 180'e yakın yolcu taşıyan Boeing 757 tipi uçağında meydana geldi. Uçak, Kolombiya'nın Medellin kentinden, ABD'nin Orlando kentine gitmek üzere havalandı. Aktarma için Miami'ye inen uçaktaki yolcunun "şüpheli davranışlar sergilemesi" üzerine, uçaktaki sivil polis harekete geçti. Tanıkların verdiği bilgiye göre, "çantasında bomba olduğunu" söyleyen Alpizar, uçağı havaalanına bağlayan körüğe doğru koştu. Uyarılara uymayan yolcu, burada vuruldu. Alpizar'ın eşinin, olay sırasında, "Kocamın psikolojik rahatsızlığı var. İlaçlarını alamadı" diye bağırdığı, ancak güvenlik görevlilerinin ateş açmasını önleyemediği belirtildi. CNN televizyonu, Alpizar'ın "özürlü" olabileceğini açıkladı. Uçuş esnasında öldürülen yolcunun "defalarca ve amaçsızca" koridorda dolaştığını belirten CNN, Alpizar'ın eşinin sürekli kocasıyla ilgilendiğini de belirtti. Uçaktaki bir diğer yolcu Mary Gardner ise, "Adam, yolculuk boyunca çılgın gibi davrandı. Elini, kolunu kontrol edemiyordu" dedi.
Yolcu kılıklı polisler Miami Havaalanı'nda yaşanan olay, ülkede 11 Eylül saldırılar sonrasında alınan güvenlik önlemlerinin sorgulanmasına da neden oldu. Bir yolcuyu vuran sivil ve silahlı polisler, ABD'deki birçok ticari uçuşta "yolcu gibi" davranarak seyahat ediyorlar. Gerekli gördükleri anda herhangi bir kişiyi öldürme yetkisine sahip olan bu polisler, havaalanlarında güvenlik bahanesiyle yolcuları keyfi yere arıyorlar ve gözaltına alabiliyorlar. Miami'deki olay ile, 11 Eylül'den sonra uçaklardaki sivil polisler ilk kez cinayet işlediler.
İlk kurban Brezilyalı bir gençti ABD'nin Miami Havaalanı'nda yaşanan olayın bir benzeri, temmuz ayında Londra'da yaşanmıştı. Londra metrolarına 7 Temmuz günü yapılan saldırılara ilişkin operasyon yürüten İngiliz polisi, Stockwell metro istasyonunda 'terörist olduğu şüphesiyle' Brezilyalı bir genci infaz etmişti. Jean Charles de Menezes adlı Brezilyalı genci 'ten rengi ve kabarık paltosu nedeniyle' şüpheli gören İngiliz güvenlik güçleri, Menezes'i etkisiz hale getirilmesine rağmen öldürmüştü. Menezes'in suçu, 'şüpheli' ilan edilen bir binadan çıkarak, metro istasyonuna gitmesiydi. Brezilyalı genç, yere yatırıldıktan sonra kafasına 6, omzuna bir kurşunla öldürülmüştü. Cinayetin ardından, "Brezilyalı gencin polisten kaçtığını ve takip edildiği sırada 'dur' ihtarına uymadığı" gerekçesiyle öldürüldüğünü iddia eden polisi, görgü tanıkları ve cinayetin video kayıtları yalanlamıştı. Londra hükümeti, Menezes'in ailesinden ve İngiliz kamuoyundan olay nedeniyle ancak 6 gün sonra özür dilemişti.
Evrensel'i Takip Et