'Annemi sağlık sistemi öldürdü'

Zübeyde Bakır, baş ağrısı, ateşlenme ve boyun ağrısı şikayetiyle 19 Kasım'da hastaneye gitti. 15 günde 5 hastane gezen, üçünde yatırılan Tunceli doğumlu 54 yaşındaki Bakır'a en son sevk edildiği Göztepe SSK'da geç kalındığı belirtilerek menenjit teşhisi konuldu. İlk hastaneye gittiğinde müdahale edilseydi belki bugün hayatta olacak Bakır, önceki gün yaşamını yitirdi. Maltepe Cemevi'nde dün düzenlenen törenin ardından, vasiyeti üzerine Tunceli'ye götürülen Bakır, bugün toprağa verilecek. 15 gün önce... Zübeyde Bakır 15 gün önce baş, boyun ağrısı ve ateşlenme nedeniyle Kartal Devlet Hastanesi'ne götürüldü eşi tarafından. O günden sonra annesinin yaşadıklarını oğlu Hasan Bakır şöyle anlatıyor; "Kartal Devlet Hastanesi'nde pazartesi günü gelin tahlil yapalım dediler. Annem pazartesi günü bir süre önce tansiyon ilaçlarını kesen mahalledeki sağlık ocağına gitti 'tansiyonum çıktı' diyerek. Akşam tekrar rahatsızlanınca Dünya Hastanesi'ne götürdük. 3 gün oraya gidip geldik. İlk gün tansiyon sorunu var deyip iğne verdiler. Tesir etmeyince ertesi gün kestiler iğneyi. Beyin cerrahide tomografi çekilerek 'beyine kan veren damar tıkanıklığı var' denilerek baş ağrısının sebebi açıklandı. Baş ağrısının, verilen ilaçların 6 ay kullanıldığında geçeceği belirtildi. Bir gün sonra annem tekrar rahatsızlandı Kartal Devlet Hastanesi aciline gittik. Cem isminde bir doktor beyinde bir sorunu olmadığını söyleyerek baş ağrısının kolestrol, şeker ve tansiyondan kaynaklandığını söyledi, ilaç verdiler."

'Dalga geçiyor sizinle' Bir hafta boyunca gittikleri hastanelerden çözüm bulamayan Bakır Ailesi çözümü 26 Kasım'da Kartal SSK Başhekim Yardımcısı Hasan Karabulut'un muayenehanesine gitmekte buldu. Şikayetlerine kusma da eklenen Zübeyde Bakır'dan, yapılan muayene sonucunda ilaçları kesmesi istendi. Hasan Bakır'ın daha sonra yaşananlara dair iddiaları ise şöyle; "İlaçları kesince kusma durdu. Biz de sevindik doktor çözüm buldu diye. Ertesi gün Kartal SSK'ya gittik tahlil yaptırmaya, Nöroloji'de bize beyinle ilgili bir şey yok dediler. Eve döndük daha sonra tahlillere baktıklarında 'hastaneye yatıracağız' dediler. Hastaneye yatırdılar, yattığında annem şuurunu kaybetmişti, kafasını vuruyordu duvara. Sonraki gün 4 doktor gelip annemi inceledi ve sorunun psikolojik olduğu kararını vererek Erenköy Ruh ve Sinir Hastanesi'ne sevk ettiler. Annem 2 gün Erenköy'de yattı, diğer hastalarla beraber, bizi almadılar refakatçı alınmıyor diyerek. Bize, hiçbir şeyi yok, sizinle dalga geçiyor dediler. Sonra emar çekmemizi istediler. Emar çekmeye götürürken annem hiç tepki vermiyordu, ölü gibi yattı bütün gün, hiç ayılmadı. Göztepe SSK'ya sevk ettiler oradan Emar sonucuyla beraber. Göztepe SSK'da muayene ettiler, ama geç kalındığını söylediler. Sonra bizden izin alarak belinden sıvı aldılar, tahlillerden sonra 10 numara menenjit olduğunu söylediler, ilaç verdiler. İlaçlarını aldık 48 saati atlatırsa yaşar dediler. 48 saati atlattı, bu sefer de 1 haftayı atlatırsa yarı felçli olarak yaşar dediler, ama cumartesi günü annemi kaybettik."

'Dava açacağız' Annesinin hastaneye gitmeye başladığının 14. gününde menenjit olduğunu öğrendiklerini belirten Hasan Bakır, Erenköy'e yatırılana kadar annesinin ayakta durabildiğini ve yemeğini yiyebildiğini ileri sürdü. Erken teşhis konulsaydı annesinin kurtulacağını dile getiren Hasan Bakır; "Kimse bizi ve annemin şikayetlerini dinlemedi. Daha önce de başının ve boynunun ağrıdığını söylüyordu, ama hep kireçlenme deniyordu. Bizde hiç menenjit olan olmadığı için biz de anlayamadık. Bugün devlet hastanelerinde yaşanan tablo bu. Annem sağlık sisteminin kurbanı oldu. Parası olan yaşar, parası olmayan ölüp gider anlayışının kurbanı oldu. Menenjitin tesbiti konamıyor bile. Daha önce de kızkardeşim Kartal'dan sevk alarak Koşuyolu Eğitim Araştırma Hastanesi'ne giderek ölümden dönmüştü. Bizimle biten bir durum olmadığı ve başkalarına da böyle davranılmaması için davacı olacağız" sözleri tepkisini ifade etti.