30 Kasım 2005 23:00
Danıştay memura iş güvencesi istedi
Danıştay, Kamu Personeli Yasa Tasarısı Taslağı'na itiraz etti. Başbakanlığa gönderilen görüş yazısında, "sözleşmeliliği ana istihdam biçimi olarak benimseyen taslağın, iş sürekliliğini ortadan kaldıracağı" görüşü dile getirildi.
Danıştay'ın görüşünde, taslakta, "kamu görevinin gerektirdiği asil, sürekli görevleri kamu gücünü kullanarak yerine getirenlerin memur olarak tanımlandığı, memur sayısının sınırlandırılarak önceliğin sözleşmeli personele verildiği ve kadro güvencesinin kaldırıldığı" vurgulandı. Taslağın, kamu personel rejimini, istihdam biçimini, ücret ve güvence bakımından kökten değiştirdiğine işaret edilerek, zaman içinde çalışanlara tanınan bazı haklardan geri dönüşlere yol açılacağı uyarısında bulunuldu.
Anayasa'ya aykırı Taslakta, "sözleşmeli personel ile geçici personel eliyle işlerin yürüyeceği, bu istihdam şekli dışında personel çalıştırılamayacağı" ve "bazı özel hizmetlerin hizmet satın alınması yoluyla da gördürülebileceği" şeklindeki hükümlerin yer aldığı anımsatıldı. Bu düzenleme ile Anayasa'nın 128'inci maddesinde yer almayan bazı istihdam yöntemlerinin getirildiği belirtilerek, bunun Anayasa'ya aykırı olduğu uyarısında bulunuldu. "Kamuda görev yapan memur sayısını azaltarak sözleşmeliliği ana istihdam biçimi olarak benimseyen taslak, bu şekliyle iş sürekliliğini ortadan kaldırmaktadır" denilen görüşte, şunlar kaydedildi: "Sözleşmeli personele memurlarda olduğu gibi, toplu eylem ve hareketlerde bulunma yasağı, grev yasağı getirilmiş ve sendikal güvenceler bile ortadan kaldırılmış iken hizmet sürekliliğini sağlayacak düzenlemelere yer verilmemesi çalışma barışını bozacağı gibi, hizmetin etkin ve verimli yürütülmesini engelleyecek nitelikte bulunmuştur."
Keyfiyete yol açabilir Danıştay, taslağın geçici görevlendirmeye ilişkin hükmüne de, "keyfi uygulamalara yol açabilir" endişesiyle karşı çıktı. Başbakanlığa gönderilen görüşte, "Taslak, ana istihdam biçimi olarak benimsediği sözleşmeli personeli, sürekli güvencesizleştirmektedir. Sözleşmeli personelin hizmet yılına bile bakılmaksızın görevine son verilmesi sözleşmeli personelin, sürekli hizmet yürütecek niteliği kazanmasını hemen hemen olanaksızlaştırmaktadır. Memurlar için basamak ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller, sözleşmeli personel için sözleşmenin feshi sonucunu doğurmakta ve güvence tamamen bertaraf edilmektedir" denildi.
Hakim ve savcılarla ilgili düzenleme Başbakanlığa gönderilen yazıda, hakim ve savcıların mali haklar ve sosyal yardımlar bakımından, yasa kapsamına alınmasının da, Anayasa'nın 140'ıncı maddesiyle çeliştiğine işaret edildi. Anayasa'nın 140. maddesinin amacının, "hakim ve savcılarla ilgili bütün düzenlemelerin özel kanunda yer alması" olduğuna dikkat çekildi. Taslakta, hakim ve savcıların da performans değerlendirmesine tabi tutulacağının öngörüldüğü ifade edilerek, bunun, Anayasa'da öngörülen yargı bağımsızlığını ve hakim teminatını zedeleyeceği, değerlendirme yapacak bir merci olmaması nedeniyle yüksek yargı mensuplarının performansının değerlendirmesine olanak bulunmadığı belirtildi.
Anayasa'ya aykırı Taslakta, "sözleşmeli personel ile geçici personel eliyle işlerin yürüyeceği, bu istihdam şekli dışında personel çalıştırılamayacağı" ve "bazı özel hizmetlerin hizmet satın alınması yoluyla da gördürülebileceği" şeklindeki hükümlerin yer aldığı anımsatıldı. Bu düzenleme ile Anayasa'nın 128'inci maddesinde yer almayan bazı istihdam yöntemlerinin getirildiği belirtilerek, bunun Anayasa'ya aykırı olduğu uyarısında bulunuldu. "Kamuda görev yapan memur sayısını azaltarak sözleşmeliliği ana istihdam biçimi olarak benimseyen taslak, bu şekliyle iş sürekliliğini ortadan kaldırmaktadır" denilen görüşte, şunlar kaydedildi: "Sözleşmeli personele memurlarda olduğu gibi, toplu eylem ve hareketlerde bulunma yasağı, grev yasağı getirilmiş ve sendikal güvenceler bile ortadan kaldırılmış iken hizmet sürekliliğini sağlayacak düzenlemelere yer verilmemesi çalışma barışını bozacağı gibi, hizmetin etkin ve verimli yürütülmesini engelleyecek nitelikte bulunmuştur."
Keyfiyete yol açabilir Danıştay, taslağın geçici görevlendirmeye ilişkin hükmüne de, "keyfi uygulamalara yol açabilir" endişesiyle karşı çıktı. Başbakanlığa gönderilen görüşte, "Taslak, ana istihdam biçimi olarak benimsediği sözleşmeli personeli, sürekli güvencesizleştirmektedir. Sözleşmeli personelin hizmet yılına bile bakılmaksızın görevine son verilmesi sözleşmeli personelin, sürekli hizmet yürütecek niteliği kazanmasını hemen hemen olanaksızlaştırmaktadır. Memurlar için basamak ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller, sözleşmeli personel için sözleşmenin feshi sonucunu doğurmakta ve güvence tamamen bertaraf edilmektedir" denildi.
Hakim ve savcılarla ilgili düzenleme Başbakanlığa gönderilen yazıda, hakim ve savcıların mali haklar ve sosyal yardımlar bakımından, yasa kapsamına alınmasının da, Anayasa'nın 140'ıncı maddesiyle çeliştiğine işaret edildi. Anayasa'nın 140. maddesinin amacının, "hakim ve savcılarla ilgili bütün düzenlemelerin özel kanunda yer alması" olduğuna dikkat çekildi. Taslakta, hakim ve savcıların da performans değerlendirmesine tabi tutulacağının öngörüldüğü ifade edilerek, bunun, Anayasa'da öngörülen yargı bağımsızlığını ve hakim teminatını zedeleyeceği, değerlendirme yapacak bir merci olmaması nedeniyle yüksek yargı mensuplarının performansının değerlendirmesine olanak bulunmadığı belirtildi.
Evrensel'i Takip Et