15 Kasım 2005 22:00

Yeni bir işkence merkezi

Amerikan istihbarat örgütü CIA'nın, İspanya'nın Mayorka adasını da işkence merkezi olarak kullandığı tespit edildi.

Paylaş
Birçok Avrupa ve Asya ülkesinde işkence merkezleri kurduğu ortaya çıkan Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA), İspanya'nın Mayorka adasını da bu tür insanlıkdışı uygulamalar için kullandığı anlaşıldı. İspanya'da yayımlanan "Diario de Mallorca" gazetesinin haberine göre, aralarında Mayorka adasının da bulunduğu Balear adalarının başsavcısı, Temmuz ayında mahkemeye sunduğu bir raporda, "Mayorka havaalanından kalkan CIA uçağının El Kaide bağlantılı olduğu öne sürülen Lübnan doğumlu Alman vatandaşı Halit El Masri'nin kaçırılmasında kullanıldığını" kaydetti. El Masri daha sonraki açıklamalarında, "Makedonya'dan kaçırılarak Afganistan'a getirildiğini ve kendisine işkence edildiğini" söylemişti. CIA'nın, Mayorka'daki "kaçırma-işkence" programından, İspanya polisinin de haberdar olduğunu yazan gazete, "İspanya polisi, terör şüphelilerinin üçüncü ülkelere getirilerek, işkenceye tabi tutulduğu CIA programı çerçevesinde, Mayorka'nın başkenti Palma'daki havalimanında kullanılan 3 CIA uçağını tespit etti. CIA'nın uçakları, havalimanını 10 defadan fazla kullandı" diye yazdı. Köpek yetmedi! Öte yandan Irak'ta ABD askerleri tarafından tutuklanan 2 Iraklı işadamı, askerlerin kendilerine işkence yaptığını kaydettiler. Iraklı işadamları Taha Muhammed Sabbar (37) ve Şerzad Kemal Halid (35), serbest bırakıldıktan sonra yaptıkları açıklamada, ABD askerlerinin kendilerine fiziksel zararın yanı sıra, psikolojik baskı yaptıklarını da söylediler. İşadamalarından Sabbar, "2003 yılı Temmuz ayında tutuklu bulunduğumuz Bağdat'taki bir sarayda, ABD askerleri bizi aslan kafesine atmakla tehdit etti. Hatta, askerlerden biri aslan kafesinin kapısını açtı ve beni kafesin içine soktu. Aslanlar bana doğru koştuğunda ise, geri çektiler. Bilincimi tamamen yitiriyordum" diye konuştu. Bağdat'taki sarayda başlarına kılıfların geçirildiğini ve sürekli dipçik darbesi aldıklarını belirten Halid ise, "Askerler bana sürekli olarak, Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarının nerede olduğunu sordu. Bu soruyu garip bulup güldüğümde daha fazla dayak yedim" diye anlattı. Bağdat'ta yaşadıkları işkenceleri Amerikan halkına anlatmak için ABD'ye geldiklerini belirten işadamları, 8 tutukluyla birlikte ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'e karşı dava açacaklarını kaydettiler. ABD Yurttaşlık Hakları Derneği ve Önce İnsan Hakları kuruluşu, Sabbar ve Halid'in de aralarında bulunduğu 8 tutuklu adına ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve diğer askeri yetkililere geçen Mart ayında dava açmıştı.




Iraklı avukat Katar'a kaçtı Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin ile birlikte yargılanan 2 kişinin avukatı, yaşamının tehdit altında olduğunu belirterek Irak'tan kaçtı. Taha Yasin Ramazan ve Barzan İbrahim el Tikriti'nin avukatı Tamer Hamid El Huzayi'nin Katar'dan sığınma istediği bildirildi. Huzayi, sığınma hakkı talebiyle Katar liderine gönderdiği mektupta, Adil El Zübeydi ve Sadun el Cenabi gibi Iraklı avukatları hedef alan komplonun sürdüğünü belirterek "Avukatlar olarak yasayı temsil etmemizin bedelini ödüyoruz" dedi. Avukat Huzayi, geçen hafta silahlı saldırıda yaralanmıştı. Avukatlar, güvenlik nedenleriyle Saddam ve arkadaşlarının duruşmalarının yurtdışında yapılmasını önermişlerdi. Öte yandan, Irak'ta özel mahkemede görülen, devrik lider Saddam Hüseyin ve 7 eski Baas partisi yetkilisinin yargılandığı davanın duruşma tarihinin, savunma avukatlarının boykotuna rağmen değişmediği ve öngörüldüğü gibi 28 Kasım'da yapılacağı bildirildi. Saddam ve birlikte yargılandığı kişilerin iki avukatının öldürülmesinin ardından, savunma avukatlarının mahkemeyle bütün ilişkilerini kestiği bildirilmişti.

ÖNCEKİ HABER

Daha bir yıl geçmeden!

SONRAKİ HABER

'Saldırılara karşı birlik olmalı'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...