10 Kasım 2005 22:00
Komploların ortasında
Anthony Zimmer, Fransa'nın en azılı suçlularından birisi. Kimlik değiştirmekte ve mali oyunlar oynamakta üstüne yok. Hayatını Zimmer'i yakalayama adamış olan polis Akerman'ın elinde sadace bir koz var.
Anthony Zimmer, Fransa'nın en azılı suçlularından birisi. Kimlik değiştirmekte ve mali oyunlar oynamakta üstüne yok. Hayatını Zimmer'i yakalayama adamış olan polis Akerman'ın elinde sadace bir koz var. Zimmer'in Chiara'ya olan düşkünlüğü. Akerman hedefine ulaşmak için Chiara'yı kullanmaktan çekinmez. Zimmer'le buluşmak üzere yola çıkan Chirara, bulaşma noktasında gittiğinde bir not alır. "Trene bin ve herhangi bir adam seç." Zimmer'in dediğini yapan Chiara'nın kurbanı François'tir. Bu güzel kadının ağına düşen François, onunla birlikte tatil programını da değiştirmek zorunda kalır. Ama, işler umduğu gibi gitmez. Bir anda kendisini büyük bir komplonun içinde bulacaktır. Akerman'ın Zimmer'e ulaşma isteği ile, François'in Chiara'ya duyduğu aşk arasında kimi zaman komik bir hal alan gerilimin sürüklediği film sarkmalara ve açıklara fazla izin vermeden derdini anlatmayı başarıyor. Ama Anthony Zimmer de malesef üzerine fazla söz söylenmeyecek filmlerden. Bunun iki nedeni var. Birincisi, üzerine fazlaca kafa yormaya gerek olmayan 'ortalama bir eğlencelik' olarak tasarlanmış olması; ikincisi ve en önemlisi film üzerine fazla söz söylemenin süprizlere dair ipuçları verme riski. Sophie Marceau, Yvan Attal ve Jerome Salle'in oyunculuklarının ve Jerome Salle'in yönetiminin sırıtmadığını, Anthony Zimmer'in haftanın kayda değer yapımlarından biri olduğunu ekleyelim.