08 Kasım 2005 22:00

Fransa'dan kim ders alsın!

Türkiye'deki yoksulluğu, işsizliği, linç olaylarını ve hak ihlallerini görmezden gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup konuşmasında Avrupa'ya çağrı yaparak, "Fransa'daki olaylardan ders alın" dedi.

Paylaş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'da yaşanan olayların nedeninin "ötekileştirme, yabancılaştırma, hak ihlalleri ve ekonomik eşitsizlik" olduğunu söyledi ve "Herkes ders alsın" dedi. Ancak Başbakan aynı sorunların Türkiye'de kat be kat daha fazla olduğunu hazırladığı bütçede işsizlik ve yoksulluğa karşı tek bir önlemin dahi olmadığını unuttu. Meydanlarda yaptığı konuşmalarda çiftçilere "devletin sırtından geçinmek artık yok", gecekondu sahiplerine "işgalci", işçilere "yan gelip yatıyorlar" diye hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'deki açlık ve yoksulluğu unutup Fransa'daki olayları analiz etti. Başbakan Erdoğan AKP'nin Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Fransa'da yaşanan olaylarda yılların birikiminin, sosyo ekonomik yanlış uygulamaların rolü olduğunu belirterek "Bazı yasakçı uygulamalara dikkat çekerken meseleyi tek bir sebebe indirgemedik. Başörtüsü yasağının da bu süreç içindeki etkenlerden birisi olduğunu söyledik" dedi. Türkiye'de hemen her gün linç olayları yaşanırken, Kürtlere yönelik ırkçı söylemler artarken sesini çıkartmayan, hatta linç olaylarını teşvik edici açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan'ın Fransa'daki hak ihlallerinin yol açabileceği sorunlar konusunda Avrupa'yı uyarması da dikkati çekti. Ötekileştirmenin, yabancılaştırmanın, ırk ayrımcılığının, hak ihlallerinin nasıl bir şiddete yol açtığını söyleyen Başbakan Avrupa'ya da son gelişmeler nedeniyle evrensel değerlerden, hukuk ve adalette aldığı mesafeden geriye gitmeme çağrısı yaptı. Başbakan şunları söyledi: "Küreselleşen günümüz dünyasında gettolar halinde yaşamanın da imkanı yoktur. Göçmen topluluklar, iç içe yaşadıkları toplumla entegre olmak, ortak değerleri paylaşarak barış içinde bir arada yaşamayı öğrenmek zorundadırlar. Sorumlu makamlar da göçmenlere yönelik ayrımcı politikaların ne tür sonuçlar vereceğini iyi görmelidir, sağduyulu politikalar izleyerek, toplumun tüm fertlerine eşit, hak ve fırsatlardan yararlanma yolunu açmak durumundadır. Dileğimiz, Paris'te bir an önce huzur ve sosyal barışın yeniden tesis edilmesi, bu istenmeyen olayların diğer Avrupa şehirlerine sıçramamasıdır."

ÖNCEKİ HABER

Yeşilçam'ın yorgun savaşçısı

SONRAKİ HABER

Unakıtan 'yoksul' lafına
tahammül edemedi