07 Kasım 2005 22:00

İyi niyet, eksik çalışma

Bir öykü anlatmanın bin yolu bin biçemi vardır... Her şeyin öyküsü anlatılır. İnsanların da.. En kötü anlatım bence eksik anlatımdır. Bu eksiklik bir sanatçının "hayatını anlatan" bir belgeseldeyse pek bağışlanır yanı yoktur ama...

Paylaş
Bir öykü anlatmanın bin yolu bin biçemi vardır... Her şeyin öyküsü anlatılır. İnsanların da.. En kötü anlatım bence eksik anlatımdır. Bu eksiklik bir sanatçının "hayatını anlatan" bir belgeseldeyse pek bağışlanır yanı yoktur ama... Eksiklik iyi niyetten doğmuşsa, söylenecek tek şey var: Cehennemin yolu iyi niyetle döşenmiştir. Kısacası elden üzülmekten başka bir şey gelmiyor. Bir yaşam öyküsünde iyi niyetli yanlışlık nasıl olur? Sanatçı devrimcidir, "bir devrimci sanatçının yaşamını herkes bilir zaten" sanısı, öykünün eksik bırakılmasına yol açar. Verilen emeğe de yazık olur. Ama bu eksiklik ve özensizlik "bir devrimcinin yaşamının, yetişme koşullarının önemi yok, sonuç önemli" yanılgısından kaynaklanmışsa, o zaman yapılan yanlışın büyüklüğü bilinmeli.

"Dina K'ak'i" BEKSAV Sinema Atölyesi "Dina K'ak'i" adlı bir belgesel hazırlamış. Belgesel broşürde şöyle tanıtılıyor: "Karadeniz müziğini pek çok insanın tanımasını, sevmesini sağlayan genç sanatçı Kazım Koyuncu'nun hayatını anlatan biyografik belgesel... Dina'yı lazca, hemşince şarkılarla tanıdık. Her fırsatta halkların kardeşliğini vurgulamasıyla, son ana kadar devrimci olduğunu söylemesiyle belleklere yer etti. Kansere yenik düşen sanatçıyı, İstanbul'da ve Hopa'da uğurlayan sevenlerinin Çernobil'e isyanı, yakınlarının anlatımları ve sahnedeki Dina'nın öyküsü..." Basın bülteninde filmin yapımcılığını Kolektif Yapım Yayın Org. Ltd. Şirketi'nin üstlendiği, yönetmenliğini Serap Kervancı, yardımcı yönetmenliğini Aynur Özbakır'ın yaptığı filmin süresinin 59 dakika olduğu ve yapımının dört ay sürdüğü bilgileri var. Peki belgeselde ne var? Çernobil konusunda Çevre için Hekimler Derneği Başkanı Ümit Şahin ile Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Eylem Tuncaelli'nin Çernobil konusunda tedbir alınmayışıyla ilgili görüşleri, Laz dili uzmanı Selma Koçiva'nın duygusal Koyuncu anmaları... Sunay Akın, Birol Topaloğlu, Yasemin Göksu, Zühal Yıldırım, Levent Canen'in bir iki anısı... Ve "salonlara sığmayan ve sloganlarla uğurlanan cenaze töreni" (gömme olayının tüm ayrıntıları). Sonra ona adanan Hopa Şenliği'ne katılan müzikçilerin ona değin sözleri. (Özellikle bir sürü alıntıyı kendine mal edip balodan söz eden bir Karadenizli müzikçi... "Bugün Kazım'ın balosudur" yaveleri)... Kazım Koyuncu'nun biri Beksav Salonu'nda iki konserinden bir iki görüntü. Ve Koyuncu'nun, beni bütün Çernobil raporlarından daha fazla etkileyen sözleri "O bulutun altından ben de geçtim, çocuktum yağmurun suyundan içtim" gibi bir şey . Doğduğu köy, ana babasının işi, "baba bana ansiklopedi al"lı istekleri, mandolin çalışı, İstanbul'a üniversiteye gelişinde girdiği sanat çevresi, rock'ı seçiş nedeni... yok. Siyasal bilgiler okuyuşunun dünya görüşüne etkisi de, rock saundunun Karadeniz müziğiyle etkileşimi de... Sunay değinmese Karadeniz kıyılarının doldurulmasına karşılığı da pek anımsanmayacak ya da sloganların altında kalacak. Lazcanın rock'a uygunluğu ile sözlerini müzikle ilgim olmamasına karşın ben bile anımsıyorum. Genç sanatçılar Kazım Koyuncu grubunun bir başka bölgenin enstrümanı olan "erbane" de çaldığını vurguladıkları kadar gitarla Karadeniz ezgilerinin çalınışı üstünde düşünüp konuşsalardı keşke. Müziğinin "içeriğinin" daha önemli olduğu gibi bir şeyi de hiç söylemeselerdi. Kazım Koyuncu'nun müziğinin evrenselliğini açıklayamamak suç değil, ama yanlış açıklamalar... Olmuyor. "Dina K'ak"i pek çok salonda gösterilecek, görün... Katılamadığınız bir cenazede bulunmak için. Ve iyi niyetin bir belgesel yapmaya yetmediğini görmek için.

ÖNCEKİ HABER

Tüm Köy-Sen Bismil Şubesi bugün açılıyor

SONRAKİ HABER

Sulhi Dölek hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...