6 Kasım 2005 23:00
Fransa'da 10. gününü geride bırakan banliyölerdeki çatışmalar, Avrupa'nın birçok ülkesinde olduğu gibi Almanya'da da yeni tartışmalara yol açtı. Birçok politikacı yaptığı açıklamada benzer olayların Almanya'da da çıkabileceği uyarısında bulunarak, şimdiden önlemlerin alınmasını istedi.
CDU/CSU Federal Parlamento Grubu İçpolitika Sözcüsü Wolfgang Bosbach, "Welt am Sonntag" gazetesine yaptığı açıklamada, "Bizde de Fransa'daki gibi olaylar meydana gelebilir. Bunun için şimdiden gerekli önlemleri alarak, entegrasyonu desteklemeliyiz" dedi. Bosbach, olayları gerekçe göstererek Ceza ve Yabancılar Yasası'nda değişiklikler yapılması gerektiğini de söyledi. Bosbach, kısa bir süre önce gündeme getirilen camilerin dinlenmesi konusundaki önerisini tekrarlayarak, camilerde kapalı kapılar arkasında neler döndüğünü de bilmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
Brandenburg Eyaleti İçişleri Bakanı Jörg Schönbohm da Almanya'da Fransa'dakine benzer çatışmalar olma tehlikesinin çok fazla olmadığını söyledi. Schönbohm "Almanya'nın büyük şehirlerindeki ikinci ve üçüncü kuşak Türklerin büyük çoğunluğunun henüz uyum sağlayamadığını biliyoruz. Çoğu okulu bitirmeden ayrılıyor ve Almanca bilmiyor" dedi.
Büyük koalisyona düşen sorumluluk SPD ile CDU/CSU arasında devam eden büyük koalisyon görüşmelerinde göçmenlerin uyum ve entegrasyonunu desteklemek için somut bir öneri bulunmazken, SPD İçişleri ve Hukuk Politikası Uzmanı Dieter Wiefelspütz, Almanya'da Fransa'dakine benzer olayların olmaması için büyük koalisyona büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi. Göçmenlerin refah koşullarından yararlanabilmesi ve iyi bir eğitim alabilmesi gerektiğini söyleyen Wiefelspütz, "Biz mutluluk adasında yaşamıyoruz. Ancak bazı şeyler bizde Fransa, ABD ya da İngiltere'den daha iyi" dedi. SPD Federal Parlamento Grup Başkan Yardımcısı Michael Müller de, Fransa'daki olayların ancak sosyal piyasa ekonomisiyle engellenebileceğini ifade ederek, sosyal haklar kısıtlandığı, kamu sektörünün tahrip edilmesi reform olarak nitelendiği sürece böyle tehlikelerin her zaman olabileceğini ifade etti.
Belçika'da gerginlik Öte yandan, Belçika'nın başkenti Brüksel'de yabancı gençler ile polis arasında çıkan çatışmada 5 polis yaralandı. Türklerin yoğun bulunduğu Schaerbeek Belediyesi'nde önceki sabah meydana gelen olayların, bir polis devriyesinin, park halindeki bir arabanın üzerine "idrarını yapan" bir kişiye müdahale etmesiyle başladığı bildirildi. Polisler, bu kişiden "kirlettiği arabayı temizlemesini" istedi. Polisler ile bu kişi arasında "ses tonunun yükseldiği" ve çevredeki evlerden başka gençlerin de olay yerine geldiği bildirildi. Gençlerin, polislere, "derhal oradan uzaklaşmamaları halinde Fransa'daki olayların Brüksel'de de meydana geleceği" tehdidinde bulunduğu belirtildi. İki kişi gözaltına alınırken polis Fransa'daki olayların Belçika'ya sıçraması endişesini dile getiriyor ve "ufak kıvılcımların büyük ateşlere neden olmasına fırsat verilmemesi gereği" üzerinde duruyor.
Büyük koalisyona düşen sorumluluk SPD ile CDU/CSU arasında devam eden büyük koalisyon görüşmelerinde göçmenlerin uyum ve entegrasyonunu desteklemek için somut bir öneri bulunmazken, SPD İçişleri ve Hukuk Politikası Uzmanı Dieter Wiefelspütz, Almanya'da Fransa'dakine benzer olayların olmaması için büyük koalisyona büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi. Göçmenlerin refah koşullarından yararlanabilmesi ve iyi bir eğitim alabilmesi gerektiğini söyleyen Wiefelspütz, "Biz mutluluk adasında yaşamıyoruz. Ancak bazı şeyler bizde Fransa, ABD ya da İngiltere'den daha iyi" dedi. SPD Federal Parlamento Grup Başkan Yardımcısı Michael Müller de, Fransa'daki olayların ancak sosyal piyasa ekonomisiyle engellenebileceğini ifade ederek, sosyal haklar kısıtlandığı, kamu sektörünün tahrip edilmesi reform olarak nitelendiği sürece böyle tehlikelerin her zaman olabileceğini ifade etti.
Belçika'da gerginlik Öte yandan, Belçika'nın başkenti Brüksel'de yabancı gençler ile polis arasında çıkan çatışmada 5 polis yaralandı. Türklerin yoğun bulunduğu Schaerbeek Belediyesi'nde önceki sabah meydana gelen olayların, bir polis devriyesinin, park halindeki bir arabanın üzerine "idrarını yapan" bir kişiye müdahale etmesiyle başladığı bildirildi. Polisler, bu kişiden "kirlettiği arabayı temizlemesini" istedi. Polisler ile bu kişi arasında "ses tonunun yükseldiği" ve çevredeki evlerden başka gençlerin de olay yerine geldiği bildirildi. Gençlerin, polislere, "derhal oradan uzaklaşmamaları halinde Fransa'daki olayların Brüksel'de de meydana geleceği" tehdidinde bulunduğu belirtildi. İki kişi gözaltına alınırken polis Fransa'daki olayların Belçika'ya sıçraması endişesini dile getiriyor ve "ufak kıvılcımların büyük ateşlere neden olmasına fırsat verilmemesi gereği" üzerinde duruyor.
Evrensel'i Takip Et