29 Ekim 2005 21:00
Demokratikleşme için
örgütlü mücadele çağrısı
Çaycuma Öğretmen Evi önünde basın açıklaması düzenleyen Eğitim Sen üyeleri, sendikalarının kapatılması isteminin reddedilmesini kutlarken, demokratikleşmenin yolunun örgütlü mücadeleden geçtiğini dile getirdiler.
Çaycuma Öğretmen Evi önünde basın açıklaması düzenleyen Eğitim Sen üyeleri, sendikalarının kapatılması isteminin reddedilmesini kutlarken, demokratikleşmenin yolunun örgütlü mücadeleden geçtiğini dile getirdiler. Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, "Sendikamızın kapatılma davası haklı direncimizin, hukukun ve demokrasinin zaferi olarak sonuçlandı" dedi. Bir buçuk yıldır süren kapatma davasının, 27 Ekim 2005 tarihinde Ankara 2 No'lu İş Mahkemesi'nde Eğitim Sen lehine sonuçlandığını hatırlatan Akyol, dava sürecinin Türkiye'nin demokratikleşmesinin yolunun örgütlü toplumdan geçtiğini gösterdiğini vurguladı. "Hukuksuzluk ve adaletsizlikten beslenen güçlerin yarattığı karanlığa karşı, bu toplumun onurlu ve dürüst insanlarının sessiz kalmaması, örgütlenmesi ve demokratik haklar için mücadele etmesi şarttır" diyen Akyol, çalışma yaşamına ilişkin yasaların demokratikleştirilmesi, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Eğitim Sen'in eğitim emekçilerinin taleplerini dile getirdiği ve laik, bilimsel, demokratik, parasız eğitime sahip çıktığı için siyasi iktidarların hedefi haline geldiğini belirten Akyol, bu mücadeleyi büyüteceklerini ifade etti. AKP Hükümeti'nin üç yıldır sürdürdüğü kadrolaşma harekatına, eğitimin gericileştirilmesine ve eğitimin özelleştirilmesine karşı mücadelenin de büyüyerek süreceğini kaydeden Akyol, "Tüm eğitim emekçilerini Eğitim Sen'de tüm kamu emekçilerini de konfederasyonumuz KESK'e bağlı sendikalarda örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz" dedi.
Malatya'da yaşananlar özelleştirme rezaletidir Basın açıklamasında Malatya Çocuk Yuvası'nda kimsesiz çocuklara uygulanan şiddet de kınandı. Olayın bir "özelleştirme rezaleti" olduğunu ifade eden İsmet Akyol, şunları söyledi: "Çocuklara işkence yapanların, taşeron bir temizlik firması personeli olduğu basına yansıdı. Bu personel, bakıcılık için gerekli eğitime sahip olmayan, asgari ücretin çok altında ücretlerle çalıştırılan yoksul insanlardır. Asıl suçlu, salt maliyeti daha düşük olduğu için, görevin gerektirdiği nitelikleri taşımayan personeli taşeron şirketler eliyle çalıştırmayı özendiren 'özelleştirmeci' siyasi iktidardır. Suçlu, 'ucuz hizmet'i ve 'ucuz devlet'i yurttaşların hayatını, sağlığını, onurunu 'ucuzlatarak' sağlamayı öngören neo liberal anlayıştır."
Malatya'da yaşananlar özelleştirme rezaletidir Basın açıklamasında Malatya Çocuk Yuvası'nda kimsesiz çocuklara uygulanan şiddet de kınandı. Olayın bir "özelleştirme rezaleti" olduğunu ifade eden İsmet Akyol, şunları söyledi: "Çocuklara işkence yapanların, taşeron bir temizlik firması personeli olduğu basına yansıdı. Bu personel, bakıcılık için gerekli eğitime sahip olmayan, asgari ücretin çok altında ücretlerle çalıştırılan yoksul insanlardır. Asıl suçlu, salt maliyeti daha düşük olduğu için, görevin gerektirdiği nitelikleri taşımayan personeli taşeron şirketler eliyle çalıştırmayı özendiren 'özelleştirmeci' siyasi iktidardır. Suçlu, 'ucuz hizmet'i ve 'ucuz devlet'i yurttaşların hayatını, sağlığını, onurunu 'ucuzlatarak' sağlamayı öngören neo liberal anlayıştır."