20 Ekim 2005 21:00
İşçi sendikalarının görevi
solu kurtarmak değil
GÜNÜN YAZILARI
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından düzenlenen "Türk Solunun Geleceği" başlıklı toplantı, tartışmaları da beraberinde getirdi.
Bolu'da geçtiğimiz hafta sonu yapılan ve DİSK'in "yeni parti kurma girişimi" şeklinde yorumlanan toplantının sonuç bildirgesinde, solun yeniden halk için umut olması gerektiği belirtilirken, solun temel sorununun örgütsel dağınıklık olduğu savunulmuştu.
Bu tartışmaları gazetemize değerlendiren siyasi parti liderleri ve yöneticileri, solun birliği veya yeni bir sol parti arayışlarının halkın ihtiyaçlarına denk düşmeyeceğini vurguladalır. Partiler, özellikle DİSK gibi bir işçi konfederasyonunun işçilerin birliği yerine solun birliği için enerji sarfetmesinin de, işçilerin kazanımlarına yönelik yoğun bir saldırının yaşandığı günlerde büyük zarar vereceğini ifade ettiler.
BU TARTIŞMALAR HALKIN İHTİYACINA
YANIT VERMEZ
Levent Tüzel (EMEP Genel Başkanı) Bu toplantı ile DİSK yöneticileri, anlaşıldığı kadarıyla halk hareketi karşısında görevlerini yapamayan solun zayıflıklarını tartışmak ve çare aramak üzere bu toplatı yapıyorlar ya da öyle ifade ediyorlar. Bir defa bu yan yana gelişte bir bütünlük yok çünkü, herkes solu başka tarif ediyor. Başka sonuçlar çıkartıyor. DİSK'in görevi işçi sınıfı örgütü olarak solu kazanmak değil, işçi sınıfını kazanmak olmalı. Daha baştan böyle yaptığı için de sınıfın ihtiyaçlarını görmek bütününü kucaklamakta zayıf kalıyor. Aslında DİSK işçi sınıfının sendikal bir örgütü olarak açıkladıklarının tersine parti kurabilir ve hangi tarafta yer alacağını ortaya koyabilir ama, bunu solculuk adına yapmamalıdır. Orada toplanan sol kimlikli kişi ve temsilciler çeşitli konularda, örneğin; özelleştirme, Kürt sorununun çözümü, Avrupa Birliği ve birçok konuda farklı farklı düşünmektedir. Bu toplantının sonuç bildirgesinde, solda ortak bir platform yaratma hedefi ve görevi önlerine konmuştur. Çok açık ki, mevcut sermaye saldırıları karşısında işçi sınıfını ve emekçileri birleştiren, harekete geçiren, eylemlerini örgütleyen ve halkın güven ve gücünü kazanan bir çalışma yürütülmedikçe böyle bir platform gerçek anlamda oluşmayacaktır. Bundan öncesinde ve değişik kereler denendiği ve görüldüğü gibi birtakım sol kimlikli kişi ve temsilcilerin yürütecekleri tartışmalarla halkın bu yakıcı ihtiyacına yanıt vermek mümkün değildir. İşçi sınıfının sendikal örgütleri ve soldan aydınlar işçi sınıfının ve emekçilerin kazanması için bu pozisyonu edinmelidir.
SOSYAL DEMOKRATLAR
SORUNLARINI KONUŞTULAR
Hayri Kozanoğlu (ÖDP Genel Başkanı) Geçen hafta sonu Bolu'da yapılan toplantının katılımcılarına baktığımızda daha çok bu toplantıya sosyal demokrat kesimlerin katıldığını görüyoruz. Sosyal demokrat kesimlerin toparlanma ihtiyacı içinde olduğu gözüküyor. Solun dağınıklığı bahane edilerek yapılan bir birlik anlamlı değildir. Toplantının sosyal demokratların sorunlarını konuşup tartışmasına vesile olmuştur diye düşünüyorum.
YENİ PARTİ SOLU GELİŞTİRMEZ
Hakkı Akalın (SHP Genel Başkan Yardımcısı-İzmir Milletvekili) Biz solda güç birliğini sağlayacak, bu amaca yönelik tüm çabaları memnuniyetle karşılıyoruz. Daha önce CHP-SHP birleşmesinde birleşme için tüm özveride bulunulmuştu. Solun işbirliği için partimiz çaba gösterdi. Son seçimlerde 6 parti güçbirliği yaptılar. Bizim düşüncemiz, solun yeni partisinin olması solu geliştirmez. Yüz yıldır var olan solun, temel ilkelerine sahip çıkan bir parti olması gerekir. CHP AKP ile işbirliği yaparak siyasetin tekelleşmesine hizmet ederek solun önünü tıkamaktadır. Yeni bir parti yerine SHP'nin solda birinci parti yapılması lazım. Desteklenmesi lazım. Yeni bir parti kurulması yerine solun temel ilkelerini savunan, halkın gerçek sorunlarına çözüm bulacak bir yapıda bir araya gelmek gerekiyor. Solun birleşmesi için tüm çabaya açığız.
DİSK ARTIK ESKİ DİSK DEĞİL
Filiz Koçali (SDP Genel Başkanı) Aslında yeni partiye ihtiyaç yok. Öncelikle sosyal demokratlığın ne olduğunun tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Oradakiler sosyal demokrat yaratmak için toplandılar söylenilenlere bakıldığında. Sosyal demokrasinin sorunu var. Ulusalcılıkla arasında sınır çizememesi, ulusalcılığı sosyal demokratlığın temsil etmesi en önemli sorun. Bir araya gelenlerin köklü çözüm bulacaklarını sanmıyorum. Toplantı DİSK'in öncülüğünde yapıldı. DİSK 12 Eylül mitingine katılmama kararı almıştı. Bugün Türkiye'de sol adına geriye çekilmek değil, tam tersine darbecileri yargılatmakta kararlı bir sol olması lazım. Var olan partiler arasında belli bir eylem ve demokratikleşme konusunda mücadele birliğinin asgari ölçüde hazırlanması gerekiyor. DİSK, gençliğimizin DİSK'i değil. Sosyalistlerin DİSK'i değil. Bugün geldiği nokta 12 Eylül mitingine katılmama noktasıdır. Bu toplantı, bu oluşumdan umutlu değilim. Bugüne kadar yapılması gerekenleri oradakiler yapmamıştır. Örneğin Kürt sorununun çözülmesi barışın sağlanması için.
BU TÜR TARTIŞMALARIN HİÇBİR FAYDASI GÖRÜLMEDİ
Cevdet Selvi (CHP Genel Başkan Yardımcısı) Türkiye'nin iyi yönetilmediği, her yönüyle olumsuzluklara doğru kaydığı tüm yurttaşlarımız tarafından görülmekte, herkes doğru yolu bulmak için bir arayış içine girmektedir. Bu arkadaşlarımız da solda birliğin, bütünleşmenin gerektiğini düşünüyorlar. Ancak bu girişmler özellikle 12 Eylül'den sonra çok yoğun bir biçimde denenmiş ve ne yazık ki solda birliğin sağlanması yerine daha fazla bölünmeyi beraberinde getirmiştir. İçinde bulunduğumuz bu koşullarda uluslararası finans kuruluşlarının ve işbirlikçilerin gerçeklerini daha ayrıntılı değerlendirmek yerine onların işine yarayacak doğrultuda sistemli bir şekilde CHP'ye saldırma içine girmişlerdir. Bugüne kadar CHP'yi yok sayarak girişilen hareketler olumsuz sonuçlar vermiştir. Partilerin sayısı artmıştır ve solda zaafiyet çoğalmıştır. Yeni ne söylenirse söylensin, aynı düşünmeyen insanların oluşturacağı bir soldan olumlu bir sonuç çıkmayacağı ortadadır. Halkın, özellikle emekçilerin, işçi sınıfının desteklemediği, kabullenmediği bir solu üst düzeyde oluştursanız da bunun anlamı yoktur. O halde gerçek bir solun oluşması için özellikle emekçilerin ve onun lokomatifi olan işçi sendika ve konfederasyonlarının sorumluluğu çok büyüktür. Bugün örgütlenme özgürlüğünün kullanılamadığı bir ortamda özellikle işçi sendikaları ve konfederasyonları, birliği işçiler arasında gerçekleştirmek çabasını göstermelidirler.
GÖRÜŞ VERMEME KARARI ALDIK
Tuncer Bakırhan (DEHAP Genel Başkanı) Parti yönetimi olarak önümüzdeki günlerde kapsamlı bir toplantı yapacağız. Bu toplantı sonuçlanıncaya kadar parti yönetimi olarak hangi konu olursa olsun görüş vermeme kararı aldık.
BU TARTIŞMALAR HALKIN İHTİYACINA
YANIT VERMEZ
Levent Tüzel (EMEP Genel Başkanı) Bu toplantı ile DİSK yöneticileri, anlaşıldığı kadarıyla halk hareketi karşısında görevlerini yapamayan solun zayıflıklarını tartışmak ve çare aramak üzere bu toplatı yapıyorlar ya da öyle ifade ediyorlar. Bir defa bu yan yana gelişte bir bütünlük yok çünkü, herkes solu başka tarif ediyor. Başka sonuçlar çıkartıyor. DİSK'in görevi işçi sınıfı örgütü olarak solu kazanmak değil, işçi sınıfını kazanmak olmalı. Daha baştan böyle yaptığı için de sınıfın ihtiyaçlarını görmek bütününü kucaklamakta zayıf kalıyor. Aslında DİSK işçi sınıfının sendikal bir örgütü olarak açıkladıklarının tersine parti kurabilir ve hangi tarafta yer alacağını ortaya koyabilir ama, bunu solculuk adına yapmamalıdır. Orada toplanan sol kimlikli kişi ve temsilciler çeşitli konularda, örneğin; özelleştirme, Kürt sorununun çözümü, Avrupa Birliği ve birçok konuda farklı farklı düşünmektedir. Bu toplantının sonuç bildirgesinde, solda ortak bir platform yaratma hedefi ve görevi önlerine konmuştur. Çok açık ki, mevcut sermaye saldırıları karşısında işçi sınıfını ve emekçileri birleştiren, harekete geçiren, eylemlerini örgütleyen ve halkın güven ve gücünü kazanan bir çalışma yürütülmedikçe böyle bir platform gerçek anlamda oluşmayacaktır. Bundan öncesinde ve değişik kereler denendiği ve görüldüğü gibi birtakım sol kimlikli kişi ve temsilcilerin yürütecekleri tartışmalarla halkın bu yakıcı ihtiyacına yanıt vermek mümkün değildir. İşçi sınıfının sendikal örgütleri ve soldan aydınlar işçi sınıfının ve emekçilerin kazanması için bu pozisyonu edinmelidir.
SOSYAL DEMOKRATLAR
SORUNLARINI KONUŞTULAR
Hayri Kozanoğlu (ÖDP Genel Başkanı) Geçen hafta sonu Bolu'da yapılan toplantının katılımcılarına baktığımızda daha çok bu toplantıya sosyal demokrat kesimlerin katıldığını görüyoruz. Sosyal demokrat kesimlerin toparlanma ihtiyacı içinde olduğu gözüküyor. Solun dağınıklığı bahane edilerek yapılan bir birlik anlamlı değildir. Toplantının sosyal demokratların sorunlarını konuşup tartışmasına vesile olmuştur diye düşünüyorum.
YENİ PARTİ SOLU GELİŞTİRMEZ
Hakkı Akalın (SHP Genel Başkan Yardımcısı-İzmir Milletvekili) Biz solda güç birliğini sağlayacak, bu amaca yönelik tüm çabaları memnuniyetle karşılıyoruz. Daha önce CHP-SHP birleşmesinde birleşme için tüm özveride bulunulmuştu. Solun işbirliği için partimiz çaba gösterdi. Son seçimlerde 6 parti güçbirliği yaptılar. Bizim düşüncemiz, solun yeni partisinin olması solu geliştirmez. Yüz yıldır var olan solun, temel ilkelerine sahip çıkan bir parti olması gerekir. CHP AKP ile işbirliği yaparak siyasetin tekelleşmesine hizmet ederek solun önünü tıkamaktadır. Yeni bir parti yerine SHP'nin solda birinci parti yapılması lazım. Desteklenmesi lazım. Yeni bir parti kurulması yerine solun temel ilkelerini savunan, halkın gerçek sorunlarına çözüm bulacak bir yapıda bir araya gelmek gerekiyor. Solun birleşmesi için tüm çabaya açığız.
DİSK ARTIK ESKİ DİSK DEĞİL
Filiz Koçali (SDP Genel Başkanı) Aslında yeni partiye ihtiyaç yok. Öncelikle sosyal demokratlığın ne olduğunun tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Oradakiler sosyal demokrat yaratmak için toplandılar söylenilenlere bakıldığında. Sosyal demokrasinin sorunu var. Ulusalcılıkla arasında sınır çizememesi, ulusalcılığı sosyal demokratlığın temsil etmesi en önemli sorun. Bir araya gelenlerin köklü çözüm bulacaklarını sanmıyorum. Toplantı DİSK'in öncülüğünde yapıldı. DİSK 12 Eylül mitingine katılmama kararı almıştı. Bugün Türkiye'de sol adına geriye çekilmek değil, tam tersine darbecileri yargılatmakta kararlı bir sol olması lazım. Var olan partiler arasında belli bir eylem ve demokratikleşme konusunda mücadele birliğinin asgari ölçüde hazırlanması gerekiyor. DİSK, gençliğimizin DİSK'i değil. Sosyalistlerin DİSK'i değil. Bugün geldiği nokta 12 Eylül mitingine katılmama noktasıdır. Bu toplantı, bu oluşumdan umutlu değilim. Bugüne kadar yapılması gerekenleri oradakiler yapmamıştır. Örneğin Kürt sorununun çözülmesi barışın sağlanması için.
BU TÜR TARTIŞMALARIN HİÇBİR FAYDASI GÖRÜLMEDİ
Cevdet Selvi (CHP Genel Başkan Yardımcısı) Türkiye'nin iyi yönetilmediği, her yönüyle olumsuzluklara doğru kaydığı tüm yurttaşlarımız tarafından görülmekte, herkes doğru yolu bulmak için bir arayış içine girmektedir. Bu arkadaşlarımız da solda birliğin, bütünleşmenin gerektiğini düşünüyorlar. Ancak bu girişmler özellikle 12 Eylül'den sonra çok yoğun bir biçimde denenmiş ve ne yazık ki solda birliğin sağlanması yerine daha fazla bölünmeyi beraberinde getirmiştir. İçinde bulunduğumuz bu koşullarda uluslararası finans kuruluşlarının ve işbirlikçilerin gerçeklerini daha ayrıntılı değerlendirmek yerine onların işine yarayacak doğrultuda sistemli bir şekilde CHP'ye saldırma içine girmişlerdir. Bugüne kadar CHP'yi yok sayarak girişilen hareketler olumsuz sonuçlar vermiştir. Partilerin sayısı artmıştır ve solda zaafiyet çoğalmıştır. Yeni ne söylenirse söylensin, aynı düşünmeyen insanların oluşturacağı bir soldan olumlu bir sonuç çıkmayacağı ortadadır. Halkın, özellikle emekçilerin, işçi sınıfının desteklemediği, kabullenmediği bir solu üst düzeyde oluştursanız da bunun anlamı yoktur. O halde gerçek bir solun oluşması için özellikle emekçilerin ve onun lokomatifi olan işçi sendika ve konfederasyonlarının sorumluluğu çok büyüktür. Bugün örgütlenme özgürlüğünün kullanılamadığı bir ortamda özellikle işçi sendikaları ve konfederasyonları, birliği işçiler arasında gerçekleştirmek çabasını göstermelidirler.
GÖRÜŞ VERMEME KARARI ALDIK
Tuncer Bakırhan (DEHAP Genel Başkanı) Parti yönetimi olarak önümüzdeki günlerde kapsamlı bir toplantı yapacağız. Bu toplantı sonuçlanıncaya kadar parti yönetimi olarak hangi konu olursa olsun görüş vermeme kararı aldık.
Evrensel'i Takip Et