İtfaiyede yangın var

Belediyelerin temizlik, çöp gibi işlerinde görmeye alıştığımız taşeron uygulaması, artık can güvenliğinin söz konusu olduğu işyerlerinde de uygulanmaya başlanıyor. Büyükşehir Belediyesi, İstanbul itfaiyesine 600 taşeron işçi almaya hazırlanıyor. Kadrolu işçi almak yerine taşeron işçi tercih eden belediye, geçtiğimiz günlerde ihaleye gitti. Üç firmanın katıldığı ihalenin ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iştirak şirketlerinden olan BİMTAŞ ihaleyi kazandı. BİMTAŞ'a 2600 kişi itfaiyeci olmak için iş başvurusunda bulundu. Sınavın ardından yapılacak mülakat ile 600 kişi itfayeci olarak belirlenecek. İtfaiyede taşeron ve özelleştirme uygulamasına geçilmesi geçtiğimiz günlerde Karabük'te yaşanan trajı komik olayı hatırlatıyor. Karabük'te özelleştirilen itfaiye kendi çatısında çıkan yangını söndürememişti. Karabük halkı, "al sana özel itfaiye, kendilerini söndüremeyenler bizim olası yangınlarımızda ne yapacak" diye tepki göstermişlerdi. Bu olayı itfaiyedeki özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamasının ardından yaşanabilecek ve ucuz atlatılan bir olay olarak değerlendiren Belediye-İş İstanbul İtfaye Şube Başkanı Nihat Altaş, itfaiyecilik hizmetlerine ekonomik açıdan bakılmaması gerektiğini, sosyal devletin yapması zorunlu hizmetlerden birisi olduğunu dile getirdi.

Kadrolu personel alınsın İtfaiyeye alınacakların kadrolu personel olması gerektiğini vurgulayan Altaş, kadrolu personelin itfaiyeciliğe sadece para kazanılan bir meslek olarak bakmadıklarını, manevi olarak da bağlandıklarını belirterek şöyle devam etti; "Taşeronlaşmanın ve özelleştirmenin yapılacağı bir alan değil. Biz işçi ya da memur olsun diye bir bakış açımız yok, sadece kadrolu olmalarını istiyoruz. Kadrolu olsun ki önünü rahat görebilsin. Taşeron işçileri önlerini göremiyor, iş güvenceleri yok. Böyle bir insanın yangın söndürmede, insan kurtarmada çok başarılı olamayacağını biliyoruz. Çünkü bu sırada aldıkları ücreti, geride bıraktıklarını düşünerek yangına müdahaleyi doğru şekilde yapamazlar." Bu kaygılarını Büyükşehir Belediyesi yöneticilerine ilettiklerini belirten Altaş, belediye yöneticilerinin 'Hükümetin kamu alanında IMF'nin örgürdüğü personel politikası gereği kadrolu eleman alamıyoruz' dediklerini, bu nedenle hizmet alımına gittiklerini söylediklerini kaydetti. Taşeronlaştırmanın yapıldığı birçok alanda ilginç olaylarla karşılaştıklarını anlatan Altaş, bunu yaşadıkları bir örnekle açıklıyor; "Kağıthane Belediyesi'nde çalışan bir işçi kaza yapıyor. Kazadan sonra şoförü bulamadılar. Taşeronlaştırma ile işe başlayan şoför kazadan sonra kaçmış. Belediyenin kendi kadrosundaki birisi böyle bir kaza yapsa kaçma gibi bir durumu yok. Haklıysa da, suçluysa da gelir."

Meslek olarak görünmüyor İtfaiyeciliğin farklı değerlendirilmesi gereken bir iş olduğunu belirten Altaş, "Meslek demiyorum çünkü hâlâ Türkiye'de meslek olarak görülmüyor. 2005 yılında Başbakan'ın imzasıyla gönderilen tasarıda tehlikeli meslekler içine alınmadı itfaiyecilik" diye konuştu. İtfaiyeciliğin hem bilgi, eğitim hem de süreklilik isteyen bir iş olduğunu belirten Altaş, bir itfaiyecinin altı ay başka bir yerde çalıştırıldıktan sonra geri döndüğünde aynı verimi veremeyeceğini ifade etti. Taşeronun sürekli olamayacağını bu nedenle büyük problemler yaşanabilineceğini belirten Altaş, bu kadar tehlikeli bir meslekte taşeron uygulamasına geçilmesinin yanlış olduğunu kaydetti. İstanbul'un aynı zamanda deprem tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirten Altaş, olası bir depremde itfaiyenin gerekli müdahaleyi yapabilmesi için çalışanların kadrolu olması gerektiğini söyledi.

---

Yeni alınanlar eğitim alacak İstanbul İtfaiye Bölge Müdürü Orhan Akyıldız; İtfaiye teşkilatında taşeron çalıştırılması söz konusu olmadığını, yapılan uygulamanın hizmet alımı yolu ile itfaiyenin emir komuta zinciri içinde, yerini alacak personel istihdam edilmesi olduğunu savundu. "Bu yöntemle görev alacak personelin iş için ihtiyaç duyacağı bütün araç, gereç ve ekipman itfaiye teşkilatı tarafından sağlanacaktır" diyen Akyıldız, İtfaiye teşkilatında görev alacak personelde aranacak asgari şartların 18851 sayılı İtfaiye Teşkillerinin Kuruluş, Görev, Eğitim ve Denetim Esaslarına Dair yönetmelikte belirlendiğini söyledi. Akyıldız sözlerini şöyle sürdürdü "İtfaiye teşkilatımıza alınan her statüdeki personel 'Temel İtfaiye Er Eğitimi' almadan göreve başlatılmaz. Halen teşkilatta çalışan personelin tamamı itfaiyede çalışmanın asgari şartı olan bu eğitimi almıştır. Bundan sonra katılacak personel de statüsü ne olursa olsun bu eğitimi ve diğer geliştirme eğitimlerini mutlaka alacaktır. Karabük'teki gibi bir olay yaşanmaz."

---

Topbaş, 'IMF istiyor' İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise hükümetin IMF'nin öngörüsü doğrultusunda kadro çıkartmadığını ifade ediyor. Topbaş konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada büyükşehir sınırlarının 5216 sayılı yasayla ilin tamamını kapsadığını vurgulayarak, dolayısıyla gelişen hizmet alanının tümüne mevcut kadronun yetmediğini belirtmişti. Topbaş, "Kadro ihtiyacımız var, ama IMF'nin öngörüsü doğrultusunda hükümet kadro çıkarmıyor. Önemli hizmetlerde aksaklıklar oluyor. İtfaiye çok önemli, hayati konu. Zabıta da öyle. İstanbul'da hijyen açısından gıda üretimini denetleyecek, takip edecek, insan ve halk sağlığıyla ilgili konularda müdahale edecek, kaçak yapılanmaları takip ve müdahale edecek kadrolara ihtiyacımız var. Bu konuda yasaların verdiği imkanları zorlayarak, hizmet alımı şeklinde eleman istihdam etmek durumundayız. İtfaiyede en az bin personel eksiğimiz var. Zabıtada bu sayı daha fazla. Zabıtaya 450 kişi bu şekilde alındı. 600 kişi de itfaiyeye alınacak. Bu konudaki çalışma sürüyor" diye konuştu. Her iki konunun da ihtisas ve uzmanlık isteyen alan olduğunu, alınan personelin de ihtisaslarına göre eğitimlerinin yapıldığını belirten Topbaş, bu uygulamanın bir başka yararının ise hizmet alımı olması nedeniyle başarısız personelin değiştirme imkanı bulunması olduğunu vurguladı.