14 Ekim 2005 21:00

Tarihi Malatya Kalesi vatandaşa kayıtlı çıktı!

Malatya'nın Battalgazi ilçesinde Batı Roma İmparatoru Justinianus (522-565) döneminde tamamlanan Malatya Kalesi'nin yıkılmaya yüz tutmuş yaklaşık 2 kilometre uzunluğundaki surları, arazinin vatandaşlar adına tescilli olması nedeniyle restore edilemiyor. Malatya Kültür ve Turizm Müdürü Derviş Özbay, tarihi surların yaklaşık 1.5 kilometrelik bölümünün son kalıntılarını kurtarmak istediklerini, ancak bu surların özel mülkiyette olması nedeniyle onarılamadığını ifade etti. Battalgazi Belediyesi'nden surların kamulaştırılmasını istediklerini ifade eden Özbay, kamulaştırmanın gerçekleştirilmesi halinde restorasyon çalışmalarına başlayacaklarını ifade etti. Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nün talebi doğrultusunda surlarda tapu kayıtlarının alındığını ve kamulaştırma çalışmalarına başlandığını belirtti. Surların 550 metrelik kısmının özel mülkiyette olmadığını ifade eden Gürkan, "1960'lardaki tapu-kadastro çalışmaları sonucunda tarihi surlar özel mülkiyete geçmiş. Surlar birden fazla kişinin adına kayıtlı. Etrafında konut ve bahçe yapılmış. Bu yapı sahipleri ile görüşerek surların olduğu alanı kamulaştırmak için çalışma başlattık. Surların kalan bu son kalıntılarını koruyarak turizme kazandırmak istiyoruz" dedi.
Teziç'ten 'sınavlar politikleşir' uyarısı
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Ögrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) YÖK'ten ayrılarak Maliye Bakanlığı'na bağlanmasının büyük tahribat yaratacağını belirterek, bunun "sınavların politik karar merkezleri tarafından düzenlenmesine kadar gidecek bir kapıyı açabilir" uyarısında bulundu. Üniversiteler Arası Kurul dün YÖK'te olağanüstü toplandı. Toplantının sonunda açıklama yapan Teziç, ÖSYM'nin devlet genel bütçesine katılması durumunda ödemelerin gecikebileceğini, sınavların ve denetimlerin aksayabileceğini kaydetti. "Korkumuz bir süre sonra bu idari yapının üniversitelerden alınarak, sınavların politik karar merkezleri tarafından düzenlenmesine kadar gidecek bir kapıyı açma tehlikesidir. Türkiye'de en dürüst yapılan sınav sistemi büyük yara alabilir. Bunu telafi etmek çok ama çok zor olur" diyen Teziç, ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağa'nın "Dükkanı kapatır gideriz" sözlerini anımsattı. Teziç, hükümete "Bu sisteme dokunmayın. ÖSYM'nin siyasi iktidarların etki yapacağı bir alana çekilmesi ilerde hiçbir şekilde giderilmesi olanaksız büyük tahribatlara yol açacaktır" uyarısında bulundu. AB Müzakere Çerçeve Belgesi'nde öngörülen 35 müktesebat faslı arasında, 25 ve 26'ncı sırada bilim, araştırma, eğitim ve kültür konularının yer aldığını anımsatan Teziç, bu konuların Brüksel'de öncelikli olarak görüşüleceğini söyledi. İlk taramanın 20 Ekim'de, ayrıntılı taramanın ise 26 Ekim'de yapılacağını kaydeden Teziç, bu görüşmelerin ardından hazırlanacak raporun 19 Aralık'ta sunulacağını söyledi. Müzakerelere katılacak Üniversitelerarası Kurul üyelerini saptadıklarını, gelecek hafta YÖK bünyesinde de böyle bir değerlendirme yapacaklarını kaydeden Teziç, ÜAK'ı temsilen müzakerelere katılacak heyetin listesini Babacan'a ilettiklerini ifade etti. Teziç, ısrarlara rağmen heyette yer alan isimleri açıklamadı. TÜBİTAK Yasası ve yapılan mahkeme kararıyla iptal edilmesinin "TÜBİTAK yönetiminde yer alanlarının hukuki varlığının olmadığını" gösterdiğini kaydeden Teziç, "Bilim ve Araştırma ekibi Brüksel'de hukuki sakatlıkla kendini temsil etmemeli. Bu hükümetimizin sorunu değil, bu bir devlet sorunudur" dedi. Teziç, yılda 2 kez, mart ve aralık aylarında Ankara'da yapılan Üniversite Yabancı Dil Sınavları'nın mart ve ekim aylarına çekileceğini ve 15 ilde yapılacağını da bildirdi.