01 Ekim 2005 21:00

Karadeniz'in petrolü
   değerini bulamıyor

Karadeniz kadar Türkiye'nin dışsatım ürünleri açısından çok önemli yere sahip olan fındık anavatanında yıllardır değerini bulmuyor. Fındık adeta Karadeniz'in petrolü.

Paylaş
Karadeniz üreticisinin vazgeçilmezi Türkiye'nin en önemli ihraç ürünü fındık, yıllardır üretilen politikalar yüzünden gerçek değerini kendi anavatanında bir türlü bulamıyor. Yıllardır fiyatlar, ihracatçıların isteklerine göre belirleniyor. Fındığın anavatanı Anadolu. Ve fındığın Türkiye'de yetiştiriciliği yaklaşık 2500 yıldan bu yana yapılıyor. İşte bu nedenle Türkiye yabani türler zenginliği ile dünya ticaretinde aranılan en kaliteli kültür çeşitlerinin yayılma alanı. Türkiye yıllara göre değişmekle beraber 350-600 bin ton yıllık üretimi ile dünya fındık üretiminin yüzde 65-70'ini, dünya fındık ticaretinin ise yüzde 70-75'ini yapıyor. Karadeniz bölgesinde 300 bine yakın aile yaklaşık 600 bin hektar alanda fındık yetiştiriciliği yapıyor ve yine yaklaşık 8 milyon kişi doğrudan veya dolaylı olarak geçimini fındık tarımından sağlıyor. Türkiye Fındık dışsatımının en önemli bölümünü AB ülkelerine yapıyor, bu da toplam dışsatımın 80-85'lik bölümü demek. Üretim açısından İtalya, İspanya ve ABD, Türkiye'den sonra geliyor. Dört ülke neredeyse dünya ihtiyacını karşılıyor. Ancak, bazı yıllar fazla verim alan AB ülkeleri aflatoksin suçlamaları ile Türkiye'nin karşısına çıkıyor.

Milyar dolarlar kazandırıyor Türkiye ortalama her yıl yetiştirdiği fındığın 200-300 bin tonunu ihraç ediyor. 2003-2004 döneminde 878 milyon dolar kazanan Türkiye bu ihracattan 2004-2005 döneminde 1.5 milyar dolar kazandı. Ancak bu milyon dolardan üreticinin payına düşen ancak maliyeti oluyor. 2000 yılında fındığının kilosunu 1 milyon 80 bine mal eden üretici fındığını ortalama 1.5 milyondan sattı. 2003 yılında 2 milyon 600 bin TL'ye mal ederken, fındığı 2 milyon 400 bin liradan sattı. Son 5 yıldır ortalama 500 bin ton ürün alındı. Ancak, 2004 yılında fındığı don vurdu. 2004 yılında 380 bin tonluk az üretim, üreticinin yüzünün güldürdü ve 2.5 milyon liraya mal ettiği ürününü 3-4 milyon liraya sattı. Fındık üreticisini de Fiskobirlik'i de zor durumda bırakan ise Birlikler'in 2000 yılında özerkleştirilmesi oldu. Devletten kaynak alamayan Fiskobirlik, yasanın ardından iki yıl üst üste üreticiden fındığı alabilmek için Hazine'nin kapısına dayandı. Kaynağı binbir güçlükle alan Fiskobirlik'in artık borçlarının ve kaynak sıkıntısının kalmadığı söyleniyor.

Bu yıl 7 milyon Fındıkta bu yıl da Fiskobirlik üreticiyi memnun eden bir fiyat belirledi, Giresun fındığına 7 milyon 450 bin TL, lavent fındığına ise 7 milyon 50 bin TL açıkladı. Ancak, hasadın başladığı Akçakoca, Düzce, Giresun, Ünye, Ordu ve Trabzon da üreticinin fındığı ortalama 5 milyon TL'den gidiyor. Ortalama ürün tahmini 2005 yılı için 457 bin ton. Fiskobirlik'in depolarında ise stok yok, ancak birliğin üreticinin ürününün ne kadarını alacağı, açıklanan fiyatın tüccarın elinde yıl sonuna kadar ne kadar değişeceği belli değil. Türkiye'nin en önemli fındık üreten illerinden Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı, fındığın Giresun'dan tam 150 yıldır dünyaya satıldığına dikkat çekerek, bu kadar değerli bir ürünün son 30 yıldır fiyat açısından bir dizi sıkıntılar yaşadığını vurguladı. Sıkıntıların yavaş yavaş bertaraf edilmeye çalışıldığını anlatan Akbaşlı, "Fındık bu bölge için doğal yapıyı koruyan ve kollayan öneme de sahip bir ürün. Bu bölgede toprak yapısı on beş santim kalınlığında. Yüzde seksenlere varan eğimli arazileri eğer fındık olmasaydı şimdiye dek çoktan denizlere akıtmıştık topraklarını. Dolayısıyla fındık Karadenizlinin olmazsa olmazı. Fındık sadece üretim açısından değil, Karadenizlinin sosyal ve diğer alanlarında da büyük bir yer tutmaktadır. Karadeniz'de çiftçilerimiz ortalama 15 dekar arazi büyüklüğüne sahip olup, yıllık ortalama 2 ton üretim yapmaktadırlar" dedi.

Aflatoksin ticari bir manevra Aflatoksin sorununun Avrupalı alıcıların ticari manevrası olarak değerlendiren Akbaşlı, "Bakın fındık tam 150 yıldır buradan ihraç ediliyor. Fındık toplanır, değirmende kırılır, jüt çuvala konulur ve Avrupa'ya gider. Bu işlem tam 150 yıldır aynı. Siz şimdi 10 yıl önce veya 30 yıl önce aynı işlemle aldığınız fındığa tutup kılıf uyduruyorsanız, birileri çıkar ve sizi zorda bırakır. Lakin geçen yıl fındıkta don felaketi yaşanınca Fiskobirlik'in elinde bulunan 2001 mahsulü 100 bin ton fındığı Avrupa aldı. Bu fındıklar 5 yıllık ve 2001'de de aflatoksin var diye Avrupa'dan geri yollanan fındıklardı. Kısaca Avrupa işine geldiği zaman işine geldiği gibi kural koyan bir ekonomik güç maalesef" diye konuştu.

Politikacılar ihracatçıya çalışıyor Ordu Ziraat Odası Başkanı Onur Şahin, son yıllarda biraz olsun fiyatların üreticinin talepleri doğrultusunda belirlendiğine dile getirerek, yıllardır üreticinin kendi ürettiği ürün üzerinde söz hakkı olmadığını söyledi. Fındık fiyatının ilgili bakanlıklar tarafından fındığın ticaretini yapan insanların istekleri ile belirlendiğinin altını çizen Şahin, Türkiye'de açıklanan fiyatın dünya fındık fiyatlarını da belirlediğini söyledi. Türkiye'nin fındıkta tekel konumunda olmasına rağmen Türkiye'nin kendini uluslararası piyasalarda dikte etmesini politikacılar tarafından engellendiğini dile getiren Şahin, bunun bedelini hem Türkiye'nin hem de Karadeniz bölgesinin ödediğini söyledi. Üreticinin yüzünün yavaş yavaş güldüğünü ifade eden Şahin, "biz artık umutluyuz olumlu bir gelişme var" diye konuştu. Geçen yıl açıklanan fiyat karşısında AKP'li Giresun milletvekilinin "İhracatçıların yerinde olsam fındığı bu fiyatlarla almam. Fiskobirlik de alamadığı zaman üretici, fındığını Fiskobirlik'in kapısına döker" sözlerini hatırlatarak, politikacıların ihracatçılar için çalıştığını söyledi. Şahin, fındığın büyük bölümünün AB ülkelerine satıldığını, fındığın bir mamul içinde kullanıldığını dile getirerek, Avrupalının bir damak tadı oluştuğunu ve bunun bedelini ödemesi gerektiğini söyledi. Fındıkta stok oluşumunu eleştirenlerin gerekçelerinin anlamsız olduğunu aktaran Şahin, geçen yıl fındık olmadığından 2001 yılının fındığının depolardan çekilerek, dünyaya pazarlandığını ve Türkiye'nin elindeki stok nedeniyle zor durumda kalmaktan kurtulduğunu söyledi.

ÖNCEKİ HABER

ABD'li paralı asker Afganistan'da tercümanını öldürdü

SONRAKİ HABER

Dış ticarette açık büyüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...