30 Eylül 2005 21:00
Hep bıraktıkları şehirleri düşlediler
Çin'in Altıncı Kuşak yönetmenlerinden en önemlisi Wang Xiaoshuai Altın portakal izleyicileri ile buluştu.
"Şangay Düşleri" filmiyle 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali'nde yarışan Çin'in Altıncı Kuşak yönetmenlerinden en önemlisi Wang Xiaoshuai ve filmin başrol kadın oyuncusu Gao Yuan Yuan, Festival Cafe Söyleşileri'nde Altın Portakal izleyicilerinin sorularını cevapladı.
Göç yolları 1960 ile 1980 yılları arasında özellikle "Kültür Devrimi"nin etkisi ile Çin'deki sosyal değişimi, göç ve toplumsal yozlaşmayı aktaran film, yönetmen Wang Xiaoshuai'nın hayatından da kesitler taşıyor. Bu konuda bir film yapmayı çok düşündüğünü söyleyen Xiaoshuai, "Kültür Devrimi konusunu içeren bu filmin üzerinde iki türlü baskı vardı; birincisi politik baskı, ikincisi ise ekonomikti. Kimse bu tip filmlerin satış yapacağına inanmıyor" dedi. Bu baskılara rağmen filmi yapan Xiaoshuai, "Kültür Devrimi ile birlikte Çin kentlerindeki zenginler, daha fakir olan doğudaki bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Buralardaki fabrikalarda ağır çalışma hayatı, yaşama zorlukları göç eden insanları şok etti. 80'li yıllarda tekrar dönmek istediklerinde de bunu yapamadılar ve bir süre sonra bu şehirlerle bağları koptu" diye konuştu. Xiaoshuai, o dönemde insanların istedikleri gibi bir yerden bir yere göç edemediklerini aktardı: "Ya ailece ortadan kaybolacaksınız ya da yerinizde kalacaksınız" 80'li yıllarda şehirlerine dönmelerine izin verilen insanların ya hiç dönemediklerini ya da döndüklerinde bambaşka bir şehirle karşılaştıklarını aktaran Xiaoshuai, "Yaşlılar hep göç etmek zorunda kaldıkları şehirlerin düşlerini kurdular ama gençler köklerine bağlı olmayıp, ordan oraya sürüklenen bir haldeydi" bunu "Cennete Çok Yakın" filminde işlediğini, bu filmde de bundan bahsettiğini anlattı. Çin sinemasının durumu hakkında bilgi veren Xiaoshuai, "Çin'de insanlar filme gitmiyor. Gençler ya büyük bütçeli filmlere gidiyor ya da Hollywood filmlerine rağbet ediyor" dedi.
Sansür kurumu Kendisi gibi bazı yönetmenlerin her şeye rağmen sanatsal, bağımsız filmler yapmaya çalıştıklarını dile getiren Xiaoshuai, bunun da zorluklarını şöyle anlattı: "Çin'de bir filmi yapmadan önce senaryosunu Sansür Kurumu'na göndermek zorundasınız. Oradan onay geldikten sonra filmi yapıyorsunuz. Film bittikten sonra tekrar Sansür Kurumu'na gönderiyorsunuz ve filminizin onaylanmasını bekliyorsunuz." "Cennete Çok Yakın" filminin dört yıl, "Pekin Bisikleti"nin ise üç yıl Sansür Kurumu'nda bekletildiğine dikkat çeken Xiaoshuai, "Bir filmi yaptıktan yıllar sonra ancak vizyona girmesine izin veriliyor. Bu durumda filmin güncelliği kalmıyor ve kimse filmi yayınlamak istemiyor" dedi. Xiaoshuai, bugüne kadar altı uzun metrajlı film çektiğini bunlardan sadece bir tanesinin Çin'de vizyona girdiğini belirtti.
Yeraltı filmler Bu sansür durumunun Çin'in sinema sektörüne büyük darbe vurduğunu anlatan Xiaoshuai, 2003 yılında toplanan bir konferansla bir çıkış yolu arandığını dile getirdi. Artık filmlerinde tamamen politik olmadan, olayları başka bir dille anlatarak mesajı vermeye çalıştığını söyleyen Xiaoshuai, "2003 yılından önce bir 'yeraltı film sektörü' oluşmuştu. İnsanlar kendi isimlerini kullanmadan filmler yapıyor ve bunu pazarlamaya çalışıyorlardı" diye konuştu. Durumun şu an biraz daha normal olduğunu ve hatta son filmi "Şangay Düşleri"nin iznini dokuz gün gibi kısa bir sürede aldığını belirten yönetmen "Bu durum beni şok etti" dedi.
Göç yolları 1960 ile 1980 yılları arasında özellikle "Kültür Devrimi"nin etkisi ile Çin'deki sosyal değişimi, göç ve toplumsal yozlaşmayı aktaran film, yönetmen Wang Xiaoshuai'nın hayatından da kesitler taşıyor. Bu konuda bir film yapmayı çok düşündüğünü söyleyen Xiaoshuai, "Kültür Devrimi konusunu içeren bu filmin üzerinde iki türlü baskı vardı; birincisi politik baskı, ikincisi ise ekonomikti. Kimse bu tip filmlerin satış yapacağına inanmıyor" dedi. Bu baskılara rağmen filmi yapan Xiaoshuai, "Kültür Devrimi ile birlikte Çin kentlerindeki zenginler, daha fakir olan doğudaki bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Buralardaki fabrikalarda ağır çalışma hayatı, yaşama zorlukları göç eden insanları şok etti. 80'li yıllarda tekrar dönmek istediklerinde de bunu yapamadılar ve bir süre sonra bu şehirlerle bağları koptu" diye konuştu. Xiaoshuai, o dönemde insanların istedikleri gibi bir yerden bir yere göç edemediklerini aktardı: "Ya ailece ortadan kaybolacaksınız ya da yerinizde kalacaksınız" 80'li yıllarda şehirlerine dönmelerine izin verilen insanların ya hiç dönemediklerini ya da döndüklerinde bambaşka bir şehirle karşılaştıklarını aktaran Xiaoshuai, "Yaşlılar hep göç etmek zorunda kaldıkları şehirlerin düşlerini kurdular ama gençler köklerine bağlı olmayıp, ordan oraya sürüklenen bir haldeydi" bunu "Cennete Çok Yakın" filminde işlediğini, bu filmde de bundan bahsettiğini anlattı. Çin sinemasının durumu hakkında bilgi veren Xiaoshuai, "Çin'de insanlar filme gitmiyor. Gençler ya büyük bütçeli filmlere gidiyor ya da Hollywood filmlerine rağbet ediyor" dedi.
Sansür kurumu Kendisi gibi bazı yönetmenlerin her şeye rağmen sanatsal, bağımsız filmler yapmaya çalıştıklarını dile getiren Xiaoshuai, bunun da zorluklarını şöyle anlattı: "Çin'de bir filmi yapmadan önce senaryosunu Sansür Kurumu'na göndermek zorundasınız. Oradan onay geldikten sonra filmi yapıyorsunuz. Film bittikten sonra tekrar Sansür Kurumu'na gönderiyorsunuz ve filminizin onaylanmasını bekliyorsunuz." "Cennete Çok Yakın" filminin dört yıl, "Pekin Bisikleti"nin ise üç yıl Sansür Kurumu'nda bekletildiğine dikkat çeken Xiaoshuai, "Bir filmi yaptıktan yıllar sonra ancak vizyona girmesine izin veriliyor. Bu durumda filmin güncelliği kalmıyor ve kimse filmi yayınlamak istemiyor" dedi. Xiaoshuai, bugüne kadar altı uzun metrajlı film çektiğini bunlardan sadece bir tanesinin Çin'de vizyona girdiğini belirtti.
Yeraltı filmler Bu sansür durumunun Çin'in sinema sektörüne büyük darbe vurduğunu anlatan Xiaoshuai, 2003 yılında toplanan bir konferansla bir çıkış yolu arandığını dile getirdi. Artık filmlerinde tamamen politik olmadan, olayları başka bir dille anlatarak mesajı vermeye çalıştığını söyleyen Xiaoshuai, "2003 yılından önce bir 'yeraltı film sektörü' oluşmuştu. İnsanlar kendi isimlerini kullanmadan filmler yapıyor ve bunu pazarlamaya çalışıyorlardı" diye konuştu. Durumun şu an biraz daha normal olduğunu ve hatta son filmi "Şangay Düşleri"nin iznini dokuz gün gibi kısa bir sürede aldığını belirten yönetmen "Bu durum beni şok etti" dedi.