Gümüşbalıkları da öldü 8 senedir Küçükçekmece Gölü kenarında işletmecilik yapan Hürol Demirtaş, iki haftadır yoğun kokudan göl çevresinin durulmaz hale geldiğini söyledi. Kokunun Avcılar'a ulaştığını belirten Demirtaş, geçen sene yaşanan yosun patlamasının aynısının bu sene de tekrarlandığını, ancak ilk defa bu yoğunlukta balık ölümlerinin görüldüğünü dile getirdi. Demirtaş, göldeki son durumu şöyle anlattı: "Geçen sene balıklar ölmüyordu. Bu sene Gümüşbalıkları da öldü. 8-10 santim büyüklüğünde yavruların hepsi kıyıya vurdu. Hep topladılar" diyen Demirtaş, kollektör ve arıtma tesisinin yararlarını sorduğumuzda ise, "Bir kere Göl'e akan kanalların hiçbirini toplamadılar; hâlâ akıyor. Geçen sene Büyükşehir Çevre Koruma'dan geldiler, tespit ettiler fabrikaları, ancak hiçbirine işlem yapılmadı. Deşarj istasyonunun ise denize yararı değil zararı oldu. Eskiden pislenme kıyıdaydı. Şimdi denizin ortasında da oldu. Yalnız Göl kirliyken şimdi denizi de batırdık. Denizin ortasına gider balık tutardık. Şimdi balıklar kokuyor ve yenmiyor." Gölde canlılığın tamamen bittiğini ifade eden Demirtaş, İlçe Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesini de eleştirirek, şunları söyledi: "Hiç karides ölmüyordu bu seneye kadar, bu sene karides de ölmeye başladı. Karides neslini, kuş neslini, balık neslini tükettik. Gölde yaşam tamamen bitti. Nurettin Sözen zamanında gölün yanına kanal yaptılar. Ama evsel atıkları kanala bağlamıyorlar hâlâ. Gölü kurtaracağız diyorlar, ancak hiçbir çalışma yapmıyorlar. Ne yaptılar? Sahilde çok güzel kokan iğde ağaçları vardı, hepsini kestiler. Beton attılar, taş döşediler. Niye? Pislikler gözükmesin diye. Doğal güzelliği kaldırdıktan sonra taş döşesen insanlar yürüse ne olur?"
Kollektör var, denetim yok Yıldız Teknik Üniversitesi adına Küçükçekmece Göl Havzası'nda çalışma yürüten grubun üyelerinden Çevre Mühendisi Elif Okumuş, gazetemize ilk izlenimlerini aktardı: "Geçtiğimiz yıl yaşanan alg patlaması yeniden meydana gelmiş. Ancak rüzgarın etkisiyle gözle görülmesi azalmış. Balık ölümleri endüstriyel deşarjlardan kaynaklı toksik etki olabileceğini gösteriyor. Kimyasal ya da zehirleyici bir maddenin göle deşarjı nedeniyle ölmüş olabilirler, ki çok yoğun ölüm var. Kollektör açıldı, ancak etkisi neden olmuyor? Çünkü denetlenmeyen deşarjlar çok fazla. Göle nereden endüstriyel ya da evsel deşarj yapıldığı tam olarak bilinmiyor. Denetim eksikliği var. Kollektör dediğimiz şey kanalizasyon sistemindeki atık suyu alır ve arıtma tesisine götürür. Ama siz nereden atıksu geldiğini bilmediğiniz sürece, onu kollektöre bağlayamazsınız. Zaten daha önceden de bilindiği gibi havzadaki dereler kanal olarak kullanılıyor. İSKİ'nin Atıksu arıtma tesisine gelince, görüştüğümüz balıkçılardan tesis etrafında balık ölümleri olduğuna dair bilgi aldık. Bu da arıtma tesisinin iyi çalışmadığını gösteriyor. Çünkü sadece bir önarıtma tesisi. Herhangi bir kimyasal arıtma yok."
'Ateş ve kusma yaygınlaşıyor' Küçükçekmece Gölü kenarında kurulu Avcılar Gümüşpala Mahallesi'nde yaşayanlar son zamanlarda hastalıkların artmasından şikayetçi oldular.
Şerife Şişmek Yaklaşık iki haftadır çok yoğun koku var. Birkaç gündür rüzgür çıktı da kokuda azalma oldu. Önceden dışarıya çıkılmıyordu. Binlerce balık ölmüş. Çocuğum hasta oldu. Ateşi çıktı, terliyor, kusuyor. Bilmiyoruz neden, ama gölden kaynaklı olduğunu düşünüyoruz.
Leyla Yılmaz Koku özellikle akşam saatlerinde 4-5 gibi yoğunlaşıyor. Göl kenarında balıklar ölünce leş kokusu sardı buraları. Durulmaz oldu. Küçükçekmece'de büyük balıklar, bizim burada da küçük balıklar öldü. Çevrede konu komşunun boğazı yanıyor. Mide bulantısı ve kusma başladı.
Nurhayat Tağı Geçen sene yeşillik olmuştu ama koku yoktu. Kokudan cam pencere açamadık. Fabrika atıkları asıl burayı kirleten. Kimse yazıp göstermiyor bunları. Fabrika yapıldı mı önce arıtması olması lazım. Ama olmuyor. Deniz de öldü göl de öldü. Bizim niye çocuklarımız denize girmeye oraya buraya gitsin, ama oluyor işte. 13 senedir burada oturuyorum ben. Eskiden çok güzeldi. Herkes elinde olta balık tutardı...
Evrensel'i Takip Et