14 Eylül 2005 21:00

Karşı deklarasyonda
   uzlaşma sağlanamadı

AB daimi büyükelçilerinin dün Brüksel'de yaptığı toplantıda, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı tanımadığına dair deklarasyonuna karşı hazırlanan karşı deklarasyonda uzlaşma sağlayamadı. Görüşmeler 21 Eylül'e ertelendi.

Paylaş
AB daimi büyükelçilerinin dün Brüksel'de yaptığı toplantıda, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı tanımadığına dair deklarasyonuna karşı hazırlanan karşı deklarasyonda uzlaşma sağlayamadı. Görüşmeler 21 Eylül'e ertelendi. Deklarasyon taslak metnine, 'Kıbrıs'ın tanınması' ile ilgili İngiltere ve Fransa'nın uzlaştığı formül de eklendi. Taslakta, "AB, Gümrük Birliği Ek Protokolünü imzalayan Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilgili açıklama yapma ihtiyacını üzüntüyle karşılamaktadır" deniliyor.

Deklarasyonun ana hatları AB daimi büyükelçilerinin dün Brüksel'de yaptığı toplantıda, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı tanımadığına dair deklarasyonuna karşı hazırlanan karşı deklarasyonda uzlaşma sağlayamadı. Görüşmeler 21 Eylül'e ertelendi. Deklarasyon taslak metnine, 'Kıbrıs'ın tanınması' ile ilgili İngiltere ve Fransa'nın uzlaştığı formül de eklendi. Taslakta, "AB, Gümrük Birliği Ek Protokolünü imzalayan Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilgili açıklama yapma ihtiyacını üzüntüyle karşılamaktadır" deniliyor.

Deklarasyonun ana hatları
  • AB üyeleri, Avrupa Komisyonu'nun Aralık 2004 tarihinde vardığı sonuçlar uyarınca Türkiye'nin birlik üyeleri ile arasındaki ortaklık antlaşmasının Ek Protokolüne attığı imzayı kabul eder.
  • Üyeler imza sırasında Türkiye'nin 'Kıbrıs Cumhuriyet'i ile ilgili açıklama yapma ihtiyacını üzüntü ile karşılar.
  • AB, bu açıklamanın tek taraflı olduğunu ve Türkiye'nin yükümlülüklerini etkilemediğini açıkça belirtir.
  • AB üyesi ülkeler Ek Protokolün ayrımcılık yapılmadan tamamen uygulanması ve malların serbest dolaşımı için bütün engellerin kaldırılmasını bekler.
  • AB, Türkiye'nin imza koyduğu yükümlülükler yerine getirilene kadar ilgili bölümler için görüşmelere başlamayacaktır.
  • AB üyeleri 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1 mayıs 2004 tarihinde birliğe üye olduğunu ve 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımanın uluslararası hukukun gereği olduğunu vurgularlar.
  • Tam üyelik öncesi tüm üye ülkelerin tanınması üyeliğin gereğidir. Bu nedenle AB, Türkiye'nin tüm üye ülkeler ile ilişkilerinin en kısa zamanda normalleşmesine verdiği önemin altını çizer.
  • Bu çerçevede AB ve üye ülkeleri, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözüme kavuşması yönündeki çabasını desteklemek ve kalıcı bir çözümün bölgede barış, istikrar ile uyumlu ilişkilere katkıda bulunacağı konusunda da hemfikirdirler.
  • Konsey bütün bu konuları 2006 yılında ele alacaktır.AB üyeleri, Avrupa Komisyonu'nun Aralık 2004 tarihinde vardığı sonuçlar uyarınca Türkiye'nin birlik üyeleri ile arasındaki ortaklık antlaşmasının Ek Protokolüne attığı imzayı kabul eder.
  • Üyeler imza sırasında Türkiye'nin 'Kıbrıs Cumhuriyet'i ile ilgili açıklama yapma ihtiyacını üzüntü ile karşılar.
  • AB, bu açıklamanın tek taraflı olduğunu ve Türkiye'nin yükümlülüklerini etkilemediğini açıkça belirtir.
  • AB üyesi ülkeler Ek Protokolün ayrımcılık yapılmadan tamamen uygulanması ve malların serbest dolaşımı için bütün engellerin kaldırılmasını bekler.
  • AB, Türkiye'nin imza koyduğu yükümlülükler yerine getirilene kadar ilgili bölümler için görüşmelere başlamayacaktır.
  • AB üyeleri 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1 mayıs 2004 tarihinde birliğe üye olduğunu ve 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımanın uluslararası hukukun gereği olduğunu vurgularlar.
  • Tam üyelik öncesi tüm üye ülkelerin tanınması üyeliğin gereğidir. Bu nedenle AB, Türkiye'nin tüm üye ülkeler ile ilişkilerinin en kısa zamanda normalleşmesine verdiği önemin altını çizer.
  • Bu çerçevede AB ve üye ülkeleri, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözüme kavuşması yönündeki çabasını desteklemek ve kalıcı bir çözümün bölgede barış, istikrar ile uyumlu ilişkilere katkıda bulunacağı konusunda da hemfikirdirler.
  • Konsey bütün bu konuları 2006 yılında ele alacaktır.




    AB'nin nedeni siyasi İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Türkiye'nin AB üyeliği için siyasi gerekçelerin ekonomik nedenlerden daha önemli olduğunu söyledi. Straw, Almanya'da yayımlanan 'Rheinische Post' gazetesi için yazdığı makalede, ''Türkiye'nin yaptığı ticaretin yarısından fazlası daha şimdiden AB ülkeleriyle. Türkiye daha şimdiden AB'nin en fazla ihracat yaptığı ülkelerden biri" ifadelerini kullandı. "Türkiye'nin AB üyeliği için siyasi gerekçeler, ekonomik nedenlerden daha da ağır basıyor" diyen dışişleri bakanı, Türkiye'nin üyeliğinin kültürel ve dini çeşitlilikle ortak hedeflerin birbirine aykırı düşmediğini göstereceğini söyledi. Jack Straw, istikrarlı, refah düzeyi yüksek ve Müslüman nüfuslu laik bir Türkiye'nin AB'ye alınması durumunda, bunun gözden kaçmayacak kadar önemli bir işaret vereceğini kaydetti. Önlerinde 'AB'nin komşularına karşı içine kapanmak' ve 'istikrarlı bir biçimde genişlemek' şeklinde iki seçenek bulunduğunu kaydeden Straw, "aslında seçim lüksümüz yok. Global sorunların ve global rekabetlerin yaşandığı bir dünyadayız. Bu dünyada durgun bir Avrupa rekabet edemez" dedi.

  • ÖNCEKİ HABER

    Özkök'ten birlik mesajı

    SONRAKİ HABER

    Yazarların başı 301'le dertte

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
    Evrensel Ege Sayfaları
    EVRENSEL EGE

    Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...