Çukurovalı aydınlardan barış çağrısı

Çukurova Aydın Girişimi, deklare ettiği bildiri ile Kürt sorununun barışçıl çözümü için bütün meşru ve demokratik hakların istinasız tanınmasını istedi. 125 Çukurovalı aydının imza attığı bildiriyi okuyan Hukukçu Şiar Rişvanoğlu, son aylarda halkların üzerinde kaygı verici oyunların yaşandığını ifade etti. Devletin Kürt sorununun çözümü için bir yandan savaş ve şiddet politikasını sürdürdüğünü söyleyen Rişvanoğlu, Devletin öte yandan militarist politikalarına sivil kamuoyu desteği yaratmak için medyayı da arkasına alarak operasyonlar yaptığını ifade etti. "Seydişehir'de işçilerin üzerine panzerler sürülüyor. Van'da , Diyarbakır'da halka ateş açılıyor. Sivil ve silahsız insanlar katlediliyor. 'Güvenlik gerekçesi ile festivaller yasaklanıyor" diyen Rişvanoğlu, 6 yıllık tek taraflı yaratılan çatışmasız ortamın ardından yaşanan bu gelişmelerin kendilerini kaygılandırdığını kaydetti.

Mücadele çağrısı İçinde bulunan sürecin acil çözümler üretilmesini zorunlu kıldığını aktaran Rişvanoğlu, "Durumun bu şekilde devam etmesi yeni acılar, gözyaşları, kitlesel göçler, daha fazla işsizlik, yoksulluk, pahalılık ve yeni ölümler demektir. Aydın sorumluğu ve insani duyarlılık buna seyirci kalmamayı gerektirmektedir" dedi. Operasyonların derhal durdurulmasını şovenist politikalara son verilmesini ve Kürt sorununun çözümü için demokratik hakların tanınmasını istediklerini dile getiren Rişvanoğlu, halkların kardeşliği için mücadele etmeye çağırdı.

---

İHD'den Kınalıada açıklaması İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Kınalıada'da gayrimüslümlere yönelik tacizleri kınamalarının çeşitli gazetelerde yalanlanmasına karşı yazılı açıklama yaptı. Şube olarak 23 Ağustos 2005 tarihinde "yetkilileri Kınalıada'da Gayrimüslümlere yönelik sistematik tacize karşı göreve davet ediyoruz" başlıklı açıklama yaptıklarının hatırlatıldığı açıklamada, "Açıklamamız basında yankı buldu ancak yankı, İHD'nin verdiği bilgilerin yalanlanması yönündeydi. Ayrıca gerek haber, gerekse yorumlarda sadece İHD'nin görüşlerine katılmamakla kalınmıyor, İHD'nin huzur bozucu mesnetsiz iddialarda bulunduğu ima edilerek, derneğimize karşı suçlayıcı bir dil kullanılıyordu" denildi. İHD suçlamaları şöyle yanıtladı; "İHD İstanbul Şubesi elindeki bilgileri, bu bilgilerin kaynaklarının güvenirliği nedeniyle, kamuoyunda duyarlılık yaratmak ve yetkilileri göreve davet etmek için yeterli görmüştür. Nitekim Türkiye Ermenileri Patrikliği, 29 Ağustos 2005 tarihli açıklamasında, inançlı Hristiyan yurttaşlara, Hristiyanlığı kötüleyen bildirilerin, ikazlara rağmen kilise bahçesine girilerek dağıtılması vukularını somut bir olayla örneklendirmiş ve bunu ağır tahrik ve taciz olarak nitelendirdiğini duyurmuştur. Ancak, ne İHD'nin açıklamasını yalanlayan gazeteler ne de diğerleri, alternatif medya dahil, Patrikliğin bu açıklamasını yayınlamamıştır. Bizler her şeye rağmen yaptığımız açıklamanın yankılarından memnuniyet duymaktayız". Açıklamada, İHD'nin, Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecini esas olarak "dışarı"sını hedef alan imaja yönelik çalışmalarla değil, sorunlar görülmez olursa ortada sorun da kalmayacağı gibi bir umudun büyütülmesi ile değil, açık tartışma ile mümkün olacağına inandığı dile getirildi.

---

Barış etkinlikleri sürüyor... Çanakkale İnsan Hakları Derneği ve Yunanistan'ın Ege'de Birlikte Yaşam Derneği'nin 1 Eylül Dünya Barış Günün nedeniyle düzenledikleri 2. Assos Barış Şenliği "Kuzey Ege Barış Projesi" ana temasıyla Assos'da gerçekleştirildi. Yapılan konuşmaların ardından Midilli Halk Oyunları Ekibi, Diyarbakır ve Çanakkale Halk Oyunları Ekibi'nin gösterileri katılımcıları coştururken, katılımcılar Türkçe ve Kürtçe müzikler eşliğinde halay çektiler. Barış ateşi yakılarak dünyaya barış mesajı verildiği etkinlik barış ateşinin etrafında çekilen halaylarla son buldu. Lüleburgaz'da barış etkinliklerinin üçüncü günü de coşkulu geçti. Hükümet Konoğı'ndan Kongre Meydanı'na kadar yapılan yürüyüşle başlayan etkinlik, barış turnuvası futbol karşılaşmalarıyla sürdü. Akşam etkinliğinde Şair Yazar Sennur Sezer, savaşın kadınlar ve çocuklar, Adnan Özyalçıner ise emekçiler üzerindeki etkilerine değindi. Etkinlik Adile Yadırgı'nın türküleriyle son buldu.