Kapılar barışa kapalı!

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle, "barış" isteklerini iletmek üzere Ankara'ya gelen Barış Anneleri İnisiyatifi'ne tüm kapılar kapandı. 120 kadın adına 5 kişilik bir heyet görüşmek için gittiği Genelkurmay'ın kapısına bile yaklaştırılmazken, 5 kişilik ikinci heyet de Başbakanlık'tan görüşme talebi gelmesi için Güvenpark'ta bekledi. İstanbul, Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Kızıltepe, Siirt, Nusaybin ve Gaziantep'ten Barış Annesi İnisitifi'nden 120 anne, Ankara'da barış istemlerine yanıt bulamadı. Van'dan gelmek isteyen bir otobüse ise izin verilmeyerek, Muş yakınlarında durduruldu. Yüksel Caddesi'ne gelen kadınlar, aralarında iki ayrı heyet oluşturarak, birini Genelkurmay'a, diğerini Başbakanlık'a gönderdiler. Genelkurmay'a gönderilen heyet, Genelkurmay binasının kapısına bile yaklaştırılmadan geri gönderilirken, daha sonra heyetin kimlik bilgileri istendi. Barış Anneleri "belki görüşme talebimiz yanıtlanır" diyerek, heyetin kimlik bilgilerini ayrıntılı olarak Genelkurmay'a gönderdiler. Ancak gün boyu beklemelerine rağmen hiçbir yanıt alamadılar. Başbakanlık'a gitmek, taleplerini iletmek isteyen ikinci heyet ise Güvenpark'ta bekletildi. Görüşme talepleri geri çevrilen heyet saatlerce Güvenpark'ta görüşmek için bekledi. Heyet "ya bizi tutuklarsınız ya da bizimle görüşürler" diye bekleyişini sürdürürken, diğer kadınlar ise Yüksel Caddesi'nde bekledi. Yüksel Caddesi'nde, banklarda ya da yere serdikleri gazeteler üzerinde saatlerce bekleyen Barış Anneleri, "Ne olacak, sesimizi duyacak kimse yok mu?" diye sordular. Anneler adına gazetemize açıklama yapan, Barış Anneleri İnisiyatifi Sözcüsü Müesser Güneş, "Türkiye'de savaş durdurulmalı, barış için buradayız" dedi. Güneş, soruna "terör sorunu" diye bakılmasının yanlışlığını ifade eden ve "Terör sorunu yoktur, Kürt sorunu vardır. Kürt sorununun çözülmesi, İmralı'da uygulanan tecritin sona ermesi için buradayız. İmralı'da Kürtlerin iradesi vardır ve o tecritin kaldırılmasını istiyoruz" dedi.

'Kardeşçe yaşamalıyız' Kürtlerin, Kürt aydınlarının dikkate alınmasını isteyen Güneş, zaman kaybettikçe evlatlarının öldüğünden, akan kanın arttığından yakındı. Ekonominin gittikçe kötüye gittiğine, açlık ve sefalete işaret eden Güneş, bu sorunun milliyetçiliği de geliştirdiğini belirterek, "Türkler ve Kürtler kardeşçe yaşamalı. Kendi çocuklarımızdan çok askerleri, Türklerin çocuklarını düşünüyor, herkesi kendi çocuğumuz gibi görüyoruz" diye konuştu.

---

AMACIMIZ AKAN KANI DURDURMAK Van'dan yola çıktıktan sonra önceki gün Muş'un Yaygın Beldesi'nde jandarma kontrol noktasında geri çevrilen 45 kişiden oluşan Barış Annesi İnisiyatifi, Muş Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Züleyha Tunç, Başbakan ve Genelkurmay yetkilileriyle görüşmedeki amaçlarının barış ortamının sağlanması için çaba harcamak ve akan kanın önüne geçmek olduğunu söyledi. Ancak çeşitli bahanelerle geri çevrildiklerini belirten Tunç, "Bizler barış anneleri olarak, ne asker annesinin, ne de gerilla annesinin gözyaşı dökmesini istemiyoruz. Yaşanan kardeş katliamına son verilsin. Ülkemizdeki barış ortamının sağlanması için herkesin çaba harcamasını istiyoruz" dedi.