10 Ağustos 2005 21:00
Silahlı şiddet çözüm değil
GÜNÜN YAZILARI
Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Diyarbakır'a yapacağı ziyaret sırasında vereceği mesajların, Kürt sorununa yaklaşımın anlaşılması bakımından önemli bir gösterge olacağını söyledi.
Baro Eğitim Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Tanrıkulu, Başbakan'ın Diyarbakır'a gerçekleştireceği ziyareti, sorunların çözümü ve kalıcı demokrasinin yerleşmesi bakımından çok önemli bulduklarını ifade etti. Tanrıkulu, Diyarbakır'dan verilecek mesajın AKP Hükümeti'nin soruna yaklaşımının anlaşılması bakımından önemli bir gösterge olacağını belirtti.Sorunların çözümünde, şiddetin çözüm olmadığının tarihsel olarak ortaya çıktığını vurgulayan Tanrıkulu, "Bu nedenle Kürt sorununun çözümünde silahlı şiddetin yöntem olarak kullanılmasından vazgeçilmeli, bu yönde çözüme ilişkin hukuksal zemin de hazırlanmalıdır" diye konuştu.
Demokrasi ve hukuk Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin, temel insan haklarında ifadesini bulan siyasal ve hukuksal bir sorun olarak adlandırılması gerektiğinin altını çizen Tanrıkulu, şöyle devam etti; "Suni adlandırılmalardan vazgeçilmelidir. Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri savaş yada barış ekseninde değil, demokrasi, hukuk ve insan hakları ekseninde değerlendirilmelidir. Savaş-barış ekseninde endekslenmiş bir yaklaşım çözümsüzlüğü daha da kronikleştirecektir."
'Asayiş sorunu değil' "Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini kullanmaları ve bizzat kendi kimlikleri ile demokratik bir siyasal irade oluşturmaları önündeki engeller kaldırıldığı taktirde, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini hangi çerçevede kullanmak istedikleri de ortaya çıkabilecektir" diyen Tanrıkulu, AKP Hükümeti'nin bu konuda siyasal irade ve kararlılık göstermesi gerektiğini ve sorunu bir 'terör' ve asayiş sorunu olarak değerlendirerek, silahlı kuvvetlere havale etmemesi gerektiğini ifade etti. Tanrıkulu, hükümetin meseleye "asayiş sorunu" olarak değil, demokrasi, insan hakları ve hukuk perspektifinden yaklaşması gerektiğini ve toplumun beklentisinin de bu olduğunun altını çizdi.
DİYARBAKIR HARAKETLİ! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır ziyareti öncesi kentte büyük bir hareketlilik yaşanıyor. İşadamı örgütleri Başbakan'a sunulmak üzere çözüm önerileri içeren raporlar hazırlarken; belediye başkanları durum değerlendirmesi yapmak üzere toplantılar düzenliyor. Toplantılara DEHAP Genel Merkezi yöneticileri de katılıyor. Erdoğan'ın Diyarbakır programında Büyükşehir Belediyesi'ni ziyareti olmaması kentte tepki topluyor. Son anda programda bir değişiklik yapılmazsa Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Erdoğan'ı havaalanında karşılayacak. Baydemir'in, Başbakan'a sunulmak üzere hazırladığı kentin sorunlarına ilişkin raporu da basın toplantısıyla kamuoyuna duyurması bekleniyor. Bölgedeki operasyonların durdurulması ve kalıcı barışın sağlanmasını isteyen Diyarbakır'daki kitle örgütleri, sendika ve siyasi partiler ise operasyonların devamını savunan Erdoğan'ı protesto etmeye hazırlanıyor. Ancak protesto ve gösterilerin biçimi üzerine tartışmalar devam ediyor. Erdoğan ziyareti öncesinde kentte polisin aldığı önlemlerde artıyor. Emniyetteki bütün izinler iptal edilirken, şehir merkezinde şüpheli araçlar aramadan geçiriliyor. Kimlik kontrollerinin de sıklaştığı Diyarbakır'da giriş ve çıkışların kontrol altında tutulduğu bildirildi. Bu arada Başbakan'ın programında yer aldığı söylenen ilçe ziyaretlerinin de 'güvenlik' gerekçesiyle iptal edildiği öne sürülüyor.
Demokrasi ve hukuk Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin, temel insan haklarında ifadesini bulan siyasal ve hukuksal bir sorun olarak adlandırılması gerektiğinin altını çizen Tanrıkulu, şöyle devam etti; "Suni adlandırılmalardan vazgeçilmelidir. Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri savaş yada barış ekseninde değil, demokrasi, hukuk ve insan hakları ekseninde değerlendirilmelidir. Savaş-barış ekseninde endekslenmiş bir yaklaşım çözümsüzlüğü daha da kronikleştirecektir."
'Asayiş sorunu değil' "Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini kullanmaları ve bizzat kendi kimlikleri ile demokratik bir siyasal irade oluşturmaları önündeki engeller kaldırıldığı taktirde, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini hangi çerçevede kullanmak istedikleri de ortaya çıkabilecektir" diyen Tanrıkulu, AKP Hükümeti'nin bu konuda siyasal irade ve kararlılık göstermesi gerektiğini ve sorunu bir 'terör' ve asayiş sorunu olarak değerlendirerek, silahlı kuvvetlere havale etmemesi gerektiğini ifade etti. Tanrıkulu, hükümetin meseleye "asayiş sorunu" olarak değil, demokrasi, insan hakları ve hukuk perspektifinden yaklaşması gerektiğini ve toplumun beklentisinin de bu olduğunun altını çizdi.
DİYARBAKIR HARAKETLİ! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır ziyareti öncesi kentte büyük bir hareketlilik yaşanıyor. İşadamı örgütleri Başbakan'a sunulmak üzere çözüm önerileri içeren raporlar hazırlarken; belediye başkanları durum değerlendirmesi yapmak üzere toplantılar düzenliyor. Toplantılara DEHAP Genel Merkezi yöneticileri de katılıyor. Erdoğan'ın Diyarbakır programında Büyükşehir Belediyesi'ni ziyareti olmaması kentte tepki topluyor. Son anda programda bir değişiklik yapılmazsa Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Erdoğan'ı havaalanında karşılayacak. Baydemir'in, Başbakan'a sunulmak üzere hazırladığı kentin sorunlarına ilişkin raporu da basın toplantısıyla kamuoyuna duyurması bekleniyor. Bölgedeki operasyonların durdurulması ve kalıcı barışın sağlanmasını isteyen Diyarbakır'daki kitle örgütleri, sendika ve siyasi partiler ise operasyonların devamını savunan Erdoğan'ı protesto etmeye hazırlanıyor. Ancak protesto ve gösterilerin biçimi üzerine tartışmalar devam ediyor. Erdoğan ziyareti öncesinde kentte polisin aldığı önlemlerde artıyor. Emniyetteki bütün izinler iptal edilirken, şehir merkezinde şüpheli araçlar aramadan geçiriliyor. Kimlik kontrollerinin de sıklaştığı Diyarbakır'da giriş ve çıkışların kontrol altında tutulduğu bildirildi. Bu arada Başbakan'ın programında yer aldığı söylenen ilçe ziyaretlerinin de 'güvenlik' gerekçesiyle iptal edildiği öne sürülüyor.
Evrensel'i Takip Et