08 Ağustos 2005 21:00
Ordan konuşmak kolay!
Asgari ücretin düşürülmesi, bölgesel uygulanması tartışmaları sürerken Bakan Tüzmen, işçilerimizin bir tabak pirinçle mutlu olmayı bilememesinden yakındı.
IMF Türkiye Masası Şefi Anne Kurueger'in asgari ücreti yüksek bulduğunu söylemesinin ardından, geçtiğimiz günlerde Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in, "bölgesel asgari ücret"e ilişkin yaptığı açıklamalar işçilerden tepki topladı. Tüzmen, Ankara Sanayi Odası'nın ,"bölgesel asgari ücret" önerisini desteklediklerini belirtirken, Türkiye'deki işçilerin Çin'deki işçiler gibi çalışmalarını ve bir tabak pirinçle mutlu olmalarını istemişti. Bakan'ın açıklamasını, "komik ve rahatsız edici olarak" olarak değerlendiren işçiler, Tüzmen'e, "Kendi maaşlarınızı tartışın" önerisinde bulundular.
'Gelsin bizimle mutlu olsun' Bursa'da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'nde çalışan işçiler asgari ücrete ilişkin tartışmaları gazetemize değerlendirdi. Şalipek Fabrikası'nda çalışan Samet Alagöz, henüz 18 yaşında ve üniversite sınavlarına girmiş. Asgari ücrete ilişkin tartışmaların genç bir işçi olarak kendisini çok rahatsız ettiğini söyleyen Alagöz, "Zaten geçim standartlarının çok altında yaşıyoruz. Ben okumak için çalışmak zorunda kalıyorum. Bunun üzerine bir de bu açıklamalar gibi şeyler olunca Türkiye'de yaşamak isteğim kalmıyor" dedi. Tüzmen'e "Bir gün gelip bizlerle birlikte mutlu olsun" çağrısında bulunan Alagöz, "Rahat yerden konuşmak iyi. Milletvekili maaşı kaç milyar lira? Onların zaten fabrikaları da var. İşçilerin derdini düşünecek değiller herhalde" diye konuştu. Çağlar Öztürk de Şahinkul Fabrikası'nda çalışıyor. Asgari ücretin DİE'nin belirlemiş olduğu açlık sınırının çok altında olduğunu hatırlatarak, bu şartlarda asgari ücreti düşürme tartışmasının bile yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, "Düşürülecekse buna paralel her şeyin fiyatının düşmesi gerekir" dedi. Bir başka Şahinkul işçisi olan Timuçin Kale ise asgari ücretin kendi ücretleri üzerindeki etkisine dikkat çekiyor: "Yapılan tartışmalar ücretlerimizi de etkiler. Asgari ücretin bu şartlarda düşürülmesi mümkün değil ve taviz verilmez bir şey. Bir tabak pirinçle mutlu olmamızı isteyenler, ilk önce kendi maaşlarını tartışsınlar" diyor.
'Yatağımızı da fabrikaya getirelim' Aldığı 350 milyon liradan da olma endişesiyle ismini vermek istemeyen tekstilde çalışan bir kadın işçi, Tüzmen'in kendi insanını aşağıladığını söyleyerek, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Zaten köle gibi çalıştırıyorlar, önümüze sadaka gibi birkaç lira atıyorlar. Artık onu da vermemek niyetinde bunlar. İyi valla bedava çalışalım, yatağımızı da fabrikaya getirelim. Ülkenin gidişatını hiç beğenmiyorum, ne yapacağımızı, nasıl geçineceğimizi bilmez durumdayız."
'Gelsin bizimle mutlu olsun' Bursa'da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'nde çalışan işçiler asgari ücrete ilişkin tartışmaları gazetemize değerlendirdi. Şalipek Fabrikası'nda çalışan Samet Alagöz, henüz 18 yaşında ve üniversite sınavlarına girmiş. Asgari ücrete ilişkin tartışmaların genç bir işçi olarak kendisini çok rahatsız ettiğini söyleyen Alagöz, "Zaten geçim standartlarının çok altında yaşıyoruz. Ben okumak için çalışmak zorunda kalıyorum. Bunun üzerine bir de bu açıklamalar gibi şeyler olunca Türkiye'de yaşamak isteğim kalmıyor" dedi. Tüzmen'e "Bir gün gelip bizlerle birlikte mutlu olsun" çağrısında bulunan Alagöz, "Rahat yerden konuşmak iyi. Milletvekili maaşı kaç milyar lira? Onların zaten fabrikaları da var. İşçilerin derdini düşünecek değiller herhalde" diye konuştu. Çağlar Öztürk de Şahinkul Fabrikası'nda çalışıyor. Asgari ücretin DİE'nin belirlemiş olduğu açlık sınırının çok altında olduğunu hatırlatarak, bu şartlarda asgari ücreti düşürme tartışmasının bile yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, "Düşürülecekse buna paralel her şeyin fiyatının düşmesi gerekir" dedi. Bir başka Şahinkul işçisi olan Timuçin Kale ise asgari ücretin kendi ücretleri üzerindeki etkisine dikkat çekiyor: "Yapılan tartışmalar ücretlerimizi de etkiler. Asgari ücretin bu şartlarda düşürülmesi mümkün değil ve taviz verilmez bir şey. Bir tabak pirinçle mutlu olmamızı isteyenler, ilk önce kendi maaşlarını tartışsınlar" diyor.
'Yatağımızı da fabrikaya getirelim' Aldığı 350 milyon liradan da olma endişesiyle ismini vermek istemeyen tekstilde çalışan bir kadın işçi, Tüzmen'in kendi insanını aşağıladığını söyleyerek, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Zaten köle gibi çalıştırıyorlar, önümüze sadaka gibi birkaç lira atıyorlar. Artık onu da vermemek niyetinde bunlar. İyi valla bedava çalışalım, yatağımızı da fabrikaya getirelim. Ülkenin gidişatını hiç beğenmiyorum, ne yapacağımızı, nasıl geçineceğimizi bilmez durumdayız."
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
