31 Temmuz 2005 21:00

Özel hastaneler bayram ediyor

"SSK'lıların özel hastanelerden ayakta poliklinik hizmeti almasını" öngören sözleşme uyarınca, 1 Nisan'dan bu yana 300 bin SSK'lı özel hastanelere başvurdu.

Paylaş
SSK ile Türkiye genelinde 90'a yakın özel hastanenin imzaladığı anlaşmalar uyarınca, 1 Nisan'dan bu yana 300 bin SSK'lı özel hastanelere başvurdu. SSK Sağlık İşleri Genel Müdürü Sami Türkoğlu, özel sektörden daha ucuza hizmet aldıklarını savunurken, TTB Genel Sekreteri Orhan Odabaşı, "SSK'nın devlet hastaneleri ile özel hastanelere bakışı arasında fark kalmadı" dedi. SSK'lılar, bazı önemli ameliyatlar ve tahliller için SSK ile anlaşmalı olan özel hastanelerden sevk yoluyla hizmet alıyordu. Ancak 1 Nisan'da başlatılan uygulama ile sevk zorunluluğu kaldırılırken, artık SSK'lılar, SSK ile anlaşma yapan özel hastanelerden "hiçbir kısıtlama olmaksızın" muayene, tetkik ve tedavi hizmeti alabiliyor. Uygulama başladığında özel hastanelerin SSK'lılardan isteyebileceği ek ödemeye getirilen yüzde 20'lik sınır Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği'nin talebi üzerine kaldırıldı. Sagliginsesi.net sitesinin sorularını yanıtlayan Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu da "Genel Sağlık Sigortası çıkana kadar özel hastanelerin istediği kadar katkı payı isteyebileceğini" bildirdi. SSK Sağlık İşleri Genel Müdürü Sami Türkoğlu'ndan edindiğimiz bilgiye göre, 1 Nisan'da İstanbul, İzmir ve Tekirdağ'da toplam 33 özel hastane ile sözleşme yapılması ile başlayan uygulama artık tüm Türkiye'ye yayıldı. SSK ile sözleşme yapan 90'a yakın hastaneden 300 bin civarında SSK'lı, ayaktan poliklinik hizmeti aldı.

'Sınırlama getirebiliriz' Türkoğlu, SSK'nın şartlarını yerine getiren özel hastanelerle "talep ettikleri takdirde" anlaşma yaptıklarını belirterek, "Kurallarımıza uyanla anlaşma yapıyoruz" dedi. İstanbul'daki hastanelerin yarısının ilave ücret almadığını, yarısının da 3-5 milyon lira civarında bir ek ücret aldığını kaydeden Türkoğlu, "Piyasa şartlarını biraz daha gözleyeceğiz eğer hastalarımızı vatandaşlarımızı mağdur eden bir durum olursa sınırlandırmalar getirebiliriz" diye konuştu. Kimi hastanelerde SSK'lılar için ayrı giriş kapısı olduğu iddialarını anımsattığımız Türkoğlu, "Böyle varsayımlar bana da geliyor. Tespit edin, belgeleyin suç duyurusunda bulunalım" yanıtını verdi. Sevk zorunluluğunu kaldırmalarının nedenini, "Vatandaş sağlık hizmetini kamudan alamıyor, Alamadığı sağlık hizmetini tekrar o sıkışıklığa gönderip de neden vatandaşa yeniden eziyet edelim" biçiminde açıklayan Türkoğlu, özel hastanelerden hizmet alınmasının SSK'nın sağlık maliyetlerini artırmadığını savundu. Türkoğlu, "Böyle bir şey olsa hemen vazgeçeriz. Net rakamlar yıl sonunda ortaya çıkacak. Aynı muayeneyi, tedaviyi Sağlık Bakanlığı'nda yapsaydık buna daha az mı para ödeyecektik, hayır öyle değil. Özel sektörden bu şekilde aldığımız sağlık hizmetinin tutarı tüm sağlık hizmetlerinin yüzde 1'i bile değil" dedi.

TTB: 'Tehlikeli bir gidişat' Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Orhan Odabaşı ise SSK'nın nasıl özel hastanelerden daha ucuza hizmet aldığını kamuoyuna açıklaması gerektiğini bildirdi. Poliklinik hizmetlerinin sağlık ocaklarında verildiğini, daha ileri tedavi gerekiyorsa hastaların hastanelere sevk edildiğini kaydeden Odabaşı, SSK'lıların doğrudan özel hastanelere yönlendirilmesiyle bu zincirin bozulduğunu söyledi. SSK'nın özel hastanelerle devlet hastanelerine bakışı arasında bir fark kalmadığını kaydeden Odabaşı, vatandaşların kafasında "kamu kötüdür, özel iyidir" anlayışının yerleştirildiğini belirtti. Odabaşı, "SSK Genel Müdürü'nün çıkıp 'sağlık hizmetlerinin yüzde 99'unun onca olanaksızlığa rağmen kamu hastanelerinde verildiğini' açıklaması gerekir. Bugün yüzde 1 olan, yarın yüzde 5'e, 10'a çıkar. Bu birinci basamak hizmetleri de dahil olmak üzere sağlığın bütününü özel sektöre ihale etmenin kanalıdır. Bu çok tehlikeli bir gidişat" dedi.

ÖNCEKİ HABER

Çin'den Boeing'e sipariş

SONRAKİ HABER

Biz yaptık yıktırmayacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...