14 Temmuz 2005 21:00
Guantanamo'daki işkence değilmiş!
ABD Senatosu tarafından, Küba topraklarında bulunan Guantanamo cezaevindeki işkence olaylarını araştırmak için oluşturulan askeri komite, üstte mahkûmlara karşı işkence değil kötü muamele yapıldığını ileri sürdü. ABD'li general Randall M. Schmidt ise uygulamaların ordu kurallarına aykırı olmadığını söyleyerek işkenceyi savundu.
ABD'li iki general tarafından hazırlanan soruşturma raporunda, ordu kurallarının çiğnendiğini ve tutsaklara fiziksel, psikolojik baskının yapılmasının yanı sıra cinsel içerikli küçük düşürücü davranışların da söz konusu olduğu kabul edildi.
'Kurallara aykırı değil' İşkence yöntemlerinin büyük bir kısmının ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından onaylanmış yöntemler olduğunu ortaya çıkaran raporda işkence yöntemleri, 'mahkûmların, ailesinin öldürülmesiyle tehdit edilmesi, adet gördüğünü söyleyen bir kadın sorgucunun tutsağın üzerine kanını sürmesi, bir tutsağın ağzının koli bandıyla kapatılması, mahkûmların kafasına zorla kadın iç çamaşırı geçirilmesi ve mahkûmlara köpek tasması geçirip, zorla birkaç tur attırılması' şeklinde sıralandı. Soruşturma raporunun Guantanamo'daki işkenceleri ayrıntılarıyla ortaya koymasına rağmen, soruşturma komitesinin başkanı olan ABD'li general Randall M. Schmidt, ABD Senatosu'nda yaptığı açıklamada, söz konusu uygulamaların "işkence" olarak nitelendirilemeyeceğini iddia etti. Schmidt, "Söz konusu olaylar ordu kurallarına aykırı değil ve işkence sayılmaz. Bu olaylar ancak 'küçük düşürücü muamele' sınıfına giriyor" şeklinde konuşmaktan geri durmadı.
İşkenceciye ceza yok Açıklamasında 160 günlük ağır hücre hapsini ve haftada 7 gün-24 saat süren aralıksız sorguları dahi 'küçük düşürücü muamele' diye adlandıran Schmidt, "Üssün her yanını dikkatle inceledik ve askerleri ihtimamla sorguladık. Ancak Guantanamo'da işkenceye dair herhangi olay bulamadık. Sorgulamalar sırasında kullanılan yöntemler, olması gerektiği kadar güvenli, yerinde ve insani" diyerek kendi hazırladığı soruşturma raporunu bile hiçe saydı. Diğer yandan Guantanamo'daki bazı işkencecilere kınama gibi hafif bir cezalar verilmesinin dahi ABD ordusu komutanlarınca kabul görmediği anlaşıldı.
Guantanamo'da denenmiş ABD'nin, Irak'taki işkence üssü Ebu Garib cezaevinde yapılan işkence yöntemlerinin, öncesinde ABD'nin bir başka işkence üssü olan Guantanamo üssünde, denemiş olduğu ortaya çıktı. İşkence olaylarını soruşturmakla görevli askeri komite, işkence yöntemlerinin Irak'taki cezaevi Ebu Garib'ten önce Küba topraklarındaki Guantanamo'da denendikleri ve elde edilen 'başarı' doğrultusunda Ebu Garib cezaevinde de kullanılmaya başlandığı belirtti. Komite tarafından hazırlanan raporda bu durum, "Guantanamo'da 2002 yılında kullanılan işkence yöntemleri, işgalin ardından Ebu Garib cezaevinde sıklıkla kullanılmaya başlanmış" şeklinde belirtildi. Öte yandan işkence yöntemlerinin Ebu Garib'e, 2002 yılına değin Guantanamo olan komutanı Tuğgeneral Geoffrey Miller tarafından getirildiği söylendi. Miller askeri mahkemede sırasında, işkence olaylarının asıl sorumlusu olarak, ABD'nin Güney Irak Komutanı General Bantz Craddock'u göstermişti.
Eşcinsel muamelesi ABD'li komutanların soruşturma raporu ışığında Guantanamo işkencecilerinin, bir Suudi tutukluyu işbirliğine razı etmek için, mahkûma eşcinsel muamelesi yaptığı su yüzüne çıktı. 11 Eylül saldırılarına son anda katılamadığı iddia edilen ve bu yüzden "20. hava korsanı" olarak adlandırılan Muhammed el Kahtani adlı mahkûma eşcinsel muamele yapılmasının yanı sıra, erkek bir sorgulama görevlisiyle dans ettirildiği, köpek saldırısıyla tehdit edildiği ve günde 20 saati bulan uzun sorgulamalara maruz bırakıldığı göz önüne serildi. Raporda ayrıca, ABD askerlerin, Kahtani'nin annesine ve kız kardeşine "fahişe" diyerek, hakaret ettikleri de belirtildi. Son 4 yıldır türlü işkenceler ile Guantanamo'da tutulan El Kahtani, yoğun olarak maruz kaldığı işkence ve kötü muamele olayları nedeni ile birkaç ay önce intihara kalkışmıştı.
'Kurallara aykırı değil' İşkence yöntemlerinin büyük bir kısmının ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından onaylanmış yöntemler olduğunu ortaya çıkaran raporda işkence yöntemleri, 'mahkûmların, ailesinin öldürülmesiyle tehdit edilmesi, adet gördüğünü söyleyen bir kadın sorgucunun tutsağın üzerine kanını sürmesi, bir tutsağın ağzının koli bandıyla kapatılması, mahkûmların kafasına zorla kadın iç çamaşırı geçirilmesi ve mahkûmlara köpek tasması geçirip, zorla birkaç tur attırılması' şeklinde sıralandı. Soruşturma raporunun Guantanamo'daki işkenceleri ayrıntılarıyla ortaya koymasına rağmen, soruşturma komitesinin başkanı olan ABD'li general Randall M. Schmidt, ABD Senatosu'nda yaptığı açıklamada, söz konusu uygulamaların "işkence" olarak nitelendirilemeyeceğini iddia etti. Schmidt, "Söz konusu olaylar ordu kurallarına aykırı değil ve işkence sayılmaz. Bu olaylar ancak 'küçük düşürücü muamele' sınıfına giriyor" şeklinde konuşmaktan geri durmadı.
İşkenceciye ceza yok Açıklamasında 160 günlük ağır hücre hapsini ve haftada 7 gün-24 saat süren aralıksız sorguları dahi 'küçük düşürücü muamele' diye adlandıran Schmidt, "Üssün her yanını dikkatle inceledik ve askerleri ihtimamla sorguladık. Ancak Guantanamo'da işkenceye dair herhangi olay bulamadık. Sorgulamalar sırasında kullanılan yöntemler, olması gerektiği kadar güvenli, yerinde ve insani" diyerek kendi hazırladığı soruşturma raporunu bile hiçe saydı. Diğer yandan Guantanamo'daki bazı işkencecilere kınama gibi hafif bir cezalar verilmesinin dahi ABD ordusu komutanlarınca kabul görmediği anlaşıldı.
Guantanamo'da denenmiş ABD'nin, Irak'taki işkence üssü Ebu Garib cezaevinde yapılan işkence yöntemlerinin, öncesinde ABD'nin bir başka işkence üssü olan Guantanamo üssünde, denemiş olduğu ortaya çıktı. İşkence olaylarını soruşturmakla görevli askeri komite, işkence yöntemlerinin Irak'taki cezaevi Ebu Garib'ten önce Küba topraklarındaki Guantanamo'da denendikleri ve elde edilen 'başarı' doğrultusunda Ebu Garib cezaevinde de kullanılmaya başlandığı belirtti. Komite tarafından hazırlanan raporda bu durum, "Guantanamo'da 2002 yılında kullanılan işkence yöntemleri, işgalin ardından Ebu Garib cezaevinde sıklıkla kullanılmaya başlanmış" şeklinde belirtildi. Öte yandan işkence yöntemlerinin Ebu Garib'e, 2002 yılına değin Guantanamo olan komutanı Tuğgeneral Geoffrey Miller tarafından getirildiği söylendi. Miller askeri mahkemede sırasında, işkence olaylarının asıl sorumlusu olarak, ABD'nin Güney Irak Komutanı General Bantz Craddock'u göstermişti.
Eşcinsel muamelesi ABD'li komutanların soruşturma raporu ışığında Guantanamo işkencecilerinin, bir Suudi tutukluyu işbirliğine razı etmek için, mahkûma eşcinsel muamelesi yaptığı su yüzüne çıktı. 11 Eylül saldırılarına son anda katılamadığı iddia edilen ve bu yüzden "20. hava korsanı" olarak adlandırılan Muhammed el Kahtani adlı mahkûma eşcinsel muamele yapılmasının yanı sıra, erkek bir sorgulama görevlisiyle dans ettirildiği, köpek saldırısıyla tehdit edildiği ve günde 20 saati bulan uzun sorgulamalara maruz bırakıldığı göz önüne serildi. Raporda ayrıca, ABD askerlerin, Kahtani'nin annesine ve kız kardeşine "fahişe" diyerek, hakaret ettikleri de belirtildi. Son 4 yıldır türlü işkenceler ile Guantanamo'da tutulan El Kahtani, yoğun olarak maruz kaldığı işkence ve kötü muamele olayları nedeni ile birkaç ay önce intihara kalkışmıştı.
Evrensel'i Takip Et