27 Mayıs 2005 21:00

Sesler ve renklerle barışa...

Bu yıl uluslararası nitelik kazanan "5. Diyarbakır Kültür Sanat Festivali" bugün başlıyor. Beş yıldır olduğu gibi bir çok kültürü, sesi, rengi bir araya getiren festivalde, "Sesler ve renklerle barışa" ana sloganı etrafında bir kez daha 'barış'ın sesi yükselecek...

Paylaş
Bu yıl uluslararası nitelik kazanan "5. Diyarbakır Kültür Sanat Festivali" bugün başlıyor. Beş yıldır olduğu gibi bir çok kültürü, sesi, rengi bir araya getiren festivalde, "Sesler ve renklerle barışa" ana sloganı etrafında bir kez daha 'barış'ın sesi yükselecek... Bu yılki festivalde, geçmiş yılların deneyimlerinden de yararlanılarak, artık popüler isimler üzerinde kendi sesini duyurmanın sağlıklı bir yol olmadığı fikri ağır basıyor. Bu nedenle, bu yıl Diyarbakır Festivali, aynı duygularla, ama daha farklı bir yöntemle mesajını vermeye çalışacak. "Ortadoğu'da Barış ve Halkların Barış Hakkı" konulu uluslararası Diyarbakır Konferansı bu mesajın ana omurgasını oluşturacak gibi görünüyor. 11 farklı ülkeden 44 katılımcı, Ortadoğu'daki savaş, halkların barış talebi, Kürt sorununu ve operasyonlar tartışılacak. Akademisyenlerin, hukukçuların, araştırmacıların, gazetecilerin, yazar ve sanatçıların yer alacağı konferansın yanısıra sanatsal etkinlikler de bu yılki festivalde yerini alacak. Festival Tertip Komitesi'nden Metin Kılavuz, festival temasının barış olmasını bölge halkının ve Ortadoğu halkının buna büyük bir ihtiyaç duymasından geldiğini söylüyor. Festival vesilesiyle barış sorununun yeniden ve bu kez daha da etraflıca tartışmak için önemli bulduklarını belirten Kılavuz, festival programının içeriğinin de buna hizmet ettiğini dile getirdi.




Festival turizmle buluşsun Şeyhmus Diken (Yazar): Bu yıl beşinci festivalin yapılıyor olması, her şeyden önce festivalin kültür sanat dünyasına rüştünü ispatladığını gösteriyor. Gerek konu başlıkları, gerek davet edilen konuklar, gerekse festival içindeki etkinlikleriyle profesyonelliğini kanıtladı. Bundan sonra yapılması gereken bölge kültürünü ve sanatsal dinamiğini yine bölge turizm potansiyeliyle örtüştürerek festival nedeniyle oluşan rantın kentin ortak rantiyesi haline dönüştürülmesine için alt yapı hazırlamak. Festival nedeniyle dışardan gelen insanların bir şekilde kentin kasabıyla, lokantacısıyla, manavıyla, otelcisiyle fotoğrafçısıyla kısaca kent insanıyla ticari ve insani bağ kurması gerekir. Festival ileriki yıllarda daha da geliştirilerek boy vermesi kanımca ancak böyle mümkün olacaktır. Ayrıca bu yıl festival sloganı olan "Sesler ve renklerle barışa" sloganından hareketle "Ortadoğu'da Barış ve Halkların Barış Hakkı" konulu uluslararası konferans bu festival açısında çok önemli. Halkın ihtiyacı haline gelen bölge barışının ete kemiğe bürünmesi anlamında somut veriler alınacağına inandığım bir etkinlik.


Kaygımız, beklentilerimiz... Hasan Şeker (Dicle Fırat Kültür Sanat Merkezi Yöneticisi): Bizim önceki yıllarda yapılan festivallere yönelik eleştirilerimiz vardı. Siyasi çevreler popüler kültürü öne çıkarıyordu. Biz bu festivalde bu kaygılarımızı dile getirdik ve kurum olarak böyle bir konsepte sahip olduğumuzu belirttik. Bu yıl popüler ismlerden kaçınılması ve sanatsal arka plana daha ağırlık verilmesi bize göre festival içeriğinin ve fikrinin biçimlenmesinde önemli bir faktör. Bu yıl yine Ortadoğu halklarının bütün renklerinin yansıtılmaya çalışıldı. Teknik nedenlerden dolayı eksiklikler olsa da bunları görebiliyoruz. Festival temasının barış üzerinde olması ve bunun bir konferansla tartışılması herhalde festivali güçlendiren en önemli etkinliktir. Hem bölge hem de Ortadoğu halkı açısında doğru bir yerden yaklaşıldığını düşünüyoruz. Bu insanların barışa ihtiyacı var. Çünkü giderek operasyonlar artıyor bölgede. Kürt sorunu çözümsüz bırakılmaya çalışılıyor. Festival herşeye rağmen önemli bir mesaj olacak.




Tahrip gücü yüksek bir festival

A. Hicri İzgören

Her ne kadar uygarlık kavramıyla ifade edilen yüksek değerlerin yoğunlaşıp bütün insanlığa hükmedecek boyutlara geleceği söyleniyorsa da, dünyada varlığını sürdürmenin kendi kimliğini korumakla mümkün olacağı ve yerel kültürün her şeye rağmen yaşayacağı da bilinmektedir. Mesafe kavramının giderek önemini yitirmesi ve medyanın en ücra köşelere ulaşması, dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan topluluğu bile etkilemekte, dönüştürmektedir. İnsanlar kendi kimlik ve kültürel değerlerini sahiplenirken aynı zamanda uygarlığa katkı yollarını aramaya ve kültürlerini tanıtmaya yönelmişlerdir. Bu anlamda festival, şenlik ve şölen gibi etkinlik ve pratikler, kültürün korunması ve yaşatılması yanında aynı zamanda bunu çevresine taşımada önemli buluşmalardır. Diyarbakır son beş yıldır gerçekleştirdiği festivallerle bu alanda önemli buluşmalara sahne oldu.

*** Yıllarca hiç istemediği ve hiç de hak etmediği bir imajla anıldı Diyarbakır. Oysa issizliğin, yoksulluğun, göçün, faili meçhullerin ve benzeri pek çok sorunun ve acının kıskacında olsa bile, kültürü ve sanatı hep önemsedi bu kentin halkı. Ancak bu coğrafyanın genelinde olduğu gibi yaşanan acıların o hengamesi içinde uzun bir süre, bu özlemlerini giderecek fırsatları ve koşulları olmadı. Zaman içinde koşullar ve imkanlar el verdiğince bu özlemi gidermeye çalıştılar. Beş yıl önce başlayan ve her geçen yıl giderek zenginleşen festival Diyarbakır'ı bir anlamda kültür ve sanatın merkezi haline getirdi. Olanaksızlıklara ve zorluklara rağmen kültürleri bünyesinde birleştirmeyi başaran bu festivalin bu yıl beşincisi gerçekleşiyor. Bu yıl, "Sesler ve renkler barışa" şiarıyla oluşturulan program; atölye çalışmalarından resitallere, resim ve fotoğraf sergilerinden dinletilere, panellerden gösteri ve söyleşilere, konserlerden tiyatro ve sinemaya, dengbejlerden sokak etkinliklerine varan bir performansla, yalnızca Diyarbakırlıları değil; çevre illerden olduğu kadar, uzak diyarlardan yurt dışından gelenleri de bir araya getirecek büyük bir buluşma olacak. Ayrıca festival haftasında; "Ortadoğu'da Barış ve Halkların Barış Hakkı" başlığı altında üç gün boyunca bir konferans gerçekleşecek...

*** Evet... Diyarbakır yeniden, kaderine rest çeken duruşuyla... Sabah serinliğinden, akşam güneşinden, ağıtlardan ve acılardan topladığı duyarlıklarla, tahrip gücü yüksek bir festivali ateşliyor... Diyarbakır yeniden ardına kadar açmış kapılarını, kültüre, sanata, barışa, dostluğa ve kardeşliğe yardım ve yataklık ediyor... Emeği geçenlere selam olsun.

ÖNCEKİ HABER

Mimarlar, kongreye hazırlanıyor

SONRAKİ HABER

Tiyatroyu 'aşkla yapanlar'
   festivalde buluşuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...