25 Mayıs 2005 21:00
Tarihe tahammülsüzlük!
İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi'nde dün yapılması planlanan Ermeni Konferansı'nın, hükümet cephesinin baskısı sonucunda iptal edilmesine tepkiler büyük.
Hükümetin, Ermeni sorunu konusunda tarihçilerin farklı fikirleri tartışmasına dahi tahammül edememesi, demokratikleşme konusundaki kaygıları bir kez daha gündeme getirdi. Tarihçileri "hainlikle" suçlayan Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Meclis kürsüsünden biliminsanlarını tehdit etmesi, "tarihe ve farklı düşüncelere tahammülsüzlük" olarak yorumlandı. İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi'nde dün yapılması planlanan Ermeni Konferansı, hükümet cephesinin baskısı sonucunda iptal edildi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek önceki gün Meclis'te yaptığı konuşmada konferansa katılan tarihçileri tehdit etmiş ve "Türk milletini arkadan hançerlemekle" suçlamıştı. Bu sert açıklamalardan sonra Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, konferansla ilgili olarak ciddi ithamlarla karşı karşıya kalındığı ve bu nedenle konferansın ertelendiği bildirilmişti.
Rektörden tepki Dün bir açıklama yapan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu, konferansa karşı baskılara sert tepki gösterdi. Prof. Dr. Terzioğlu şunları söyledi: "Gerçekten de bunlar, fevkalade ciddi hususlardır. Türkiye'de üniversiteler, özerk kuruluşlar olarak çeşitli konularda toplantılar düzenleyebilir; keza, akademik camia içindeki değişik bilim ve düşünce inisiyatifleri, belirledikleri görüş ve platformlar etrafında, üniversite çatısı altında böyle toplantılar yapabilirler. Bunlara karşı görüşte olanlar, söz konusu toplantıları şu veya bu şekilde eleştirebilirler. Ama önemli olan, böyle toplantıların yapılabilmesi özgürlüğüdür. Üniversiteler eğitim kurumları olmanın yanı sıra, dünyayı ve ülkeyi ilgilendiren konularda özgür ve yaratıcı tartışmanın şemsiyesi ve garantörü de olmak durumundadırlar. Son tahlilde, ancak biliminsanlarının araştırma, düşünce ve ifade özgürlüğüne eksiksiz sahip olmaları yoluyla toplumun ilerlemesine katkıda bulunabilirler. Türkiye'nin de benimseyegeldiği bu evrensel değerlere karşın, BÜ'deki konferansın peşin hükümlü ve ağır ithamlarla yapılamayacak duruma getirilmesi, son derece kötü ve üzücüdür. Bu sonucun, fikir özgürlüğü, demokrasi ve sivil toplumun gelişimini ağır biçimde zedelemesinden, önümüzdeki dönemde Türkiye için uluslararası alanda da önemli bir ayak bağı olmasından endişe ediyorum." Bu arada, Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Silier de, konferansın ertelenmesini, "Türkiye'nin demokrasi sınavında ağır bir başarısızlığa uğraması anlamı taşımaktadır" diye nitelendirdi.
Rektörden tepki Dün bir açıklama yapan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu, konferansa karşı baskılara sert tepki gösterdi. Prof. Dr. Terzioğlu şunları söyledi: "Gerçekten de bunlar, fevkalade ciddi hususlardır. Türkiye'de üniversiteler, özerk kuruluşlar olarak çeşitli konularda toplantılar düzenleyebilir; keza, akademik camia içindeki değişik bilim ve düşünce inisiyatifleri, belirledikleri görüş ve platformlar etrafında, üniversite çatısı altında böyle toplantılar yapabilirler. Bunlara karşı görüşte olanlar, söz konusu toplantıları şu veya bu şekilde eleştirebilirler. Ama önemli olan, böyle toplantıların yapılabilmesi özgürlüğüdür. Üniversiteler eğitim kurumları olmanın yanı sıra, dünyayı ve ülkeyi ilgilendiren konularda özgür ve yaratıcı tartışmanın şemsiyesi ve garantörü de olmak durumundadırlar. Son tahlilde, ancak biliminsanlarının araştırma, düşünce ve ifade özgürlüğüne eksiksiz sahip olmaları yoluyla toplumun ilerlemesine katkıda bulunabilirler. Türkiye'nin de benimseyegeldiği bu evrensel değerlere karşın, BÜ'deki konferansın peşin hükümlü ve ağır ithamlarla yapılamayacak duruma getirilmesi, son derece kötü ve üzücüdür. Bu sonucun, fikir özgürlüğü, demokrasi ve sivil toplumun gelişimini ağır biçimde zedelemesinden, önümüzdeki dönemde Türkiye için uluslararası alanda da önemli bir ayak bağı olmasından endişe ediyorum." Bu arada, Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Silier de, konferansın ertelenmesini, "Türkiye'nin demokrasi sınavında ağır bir başarısızlığa uğraması anlamı taşımaktadır" diye nitelendirdi.