'Aile hekimliği Türkiye'de işlemez'

AKP Hükümeti "sağlık ocaklarının devre dışı bırakılmasıyla, birinci basamak sağlık hizmetlerinin aile hekimleri tarafından verilmesini" öngören "aile hekimliği sistemi" ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Almanya'da çalışan Türkiyeli Hekim Çınar Örge, ise aile hekimliği sisteminin Almanya'da bile güçlükle ayakta durduğuna işaret ederek, "Türkiye'de böyle bir sistemin oturtulabilmesini pek mümkün görmüyorum. Umarım siz böyle bir sisteme başlamazsınız" diyor. Aile hekimliği sistemini gazetemize değerlendiren Örge, aile hekimliğinin "ana düşünce" olarak uygun bir sistem olarak gördüğünü söyledi. Hastaların tanı, tedavi ve koruyucu hekimlik için bir kılavuza ihtiyaç duyduğunu ifade eden Örge, "Aile hekimininden istenmesi gereken hastanın kılavuzluğunu yapması, hastayı gereksiz, tekrarlanan bir takım muayene yöntemlerinden koruması. Hastanın her zaman erişilebilir bir hikâyesini bulundurması" dedi. Örge, aile hekimliğinde koruyucu hekimlik hizmetlerinin de önemli bir yer tuttuğunu kaydetti. Aile hekimliğinde, hekimin baktığı hasta sayısının önemli olmaya başlandığını ve bu yüzden verilen sağlık hizmetinin niteliğinin düştüğünü ifade eden Örge, aile hekimliği sisteminin politik malzeme haline geldiğini söyledi. Sistemin çok karmaşık olması nedeniyle de hekimlerin denetiminin de çok güç olduğunu belirten Örge, "Hekimler yavas yavas aile hekimi olmaktan öte, genel uzman olmaya başlıyorlar. Yani aile hekimi zamanla dahiliye, deri hastalıkları, çocuk hastalıkları uzmanlarının bölgelerine girmeye başlıyor" dedi.

Baskıcı bir sistem Almanya'da uygulanan aile hekimliği sisteminin hekimler açısından baskıcı bir sistem olduğunu kaydeden Örge, "Artık hasta ile konuştuğunuz dakikadan, yaptığınız ameliyatın başlangıç bitiş saatlerine, daha da olmadı, günde, saatte, dakikada kaç hasta bakacağınıza kadar her şey kontrol ediliyor. Yazılan her ilaç not ediliyor, yazabileceğiniz ilaç sayısı hep sınırlanıyor. Eğer fazla ilaç yazarsanız siz sorumlu tutuluyorsunuz. Hastalarınız için günün 24 saati erişilmek durumunda olmanız gerekiyor. Ayrıcı sürekli acil nöbetleri tutmanız isteniyor" dedi. Politika ya da bürokrasinin hekimleri hekimlere kırdıracağını ifade eden Örge, "Almanya'da bir grup isyan edince -ki en son ortodontistler sisteme karşı bayrak açtılar- politika hemen, genel olan yabancı düşmanlığını unutup, 'Bakın ha! Polonya'dan doktor getiririz' diye tehditlere başladı, ama tutmadı, çünkü Polonyalılar bile buraya gelmediler" diye konuştu.

Hastaya da eziyet Sistemin hastalar açısından başlıca sakıncasının hastaların sürekli aile hekimi üzerinden uzman hekimlere gitmeleri olduğunu kaydeden Örge, kronik hastaların da gereksiz yere doktor doktor dolaşmak zorunda kaldığını ifade etti. Örge bazı durumlarda hastaların gereksiz yere aile hekimlerinde kaldığını ifade ederek, bu durumun hastaların tedavisinin gecikmesine ya da yetersiz tedavi uygulanmasına yol açtığını bildirdi. Almanya'da aile hekimliği sistemi için 125-130 milyar Euro harcadığını, bunun yanında 10-20 milyar Euro arasında özel sigortaların da sisteme katkısı olduğunu belirten Örge, ancak sistemin yine de açık verdiğini kaydetti. Almanya'daki sistemin doğru düzgün çalışmadığını belirten Örge, sistemin Almanya'nın sağlığa ayırdığı kaynağın yüksek olması nedeniyle ayakta durabildiğini dile getirdi. Örge, "Bu konuda Türkiye'nin ne kadar para ayırdığını bilmiyorum. Ancak bu parayı alın ve nüfusa bölün. Ne kadar gerçekçi olduğunu görürsünüz. Türkiye'de böyle bir sistemin oturtulabilmesini pek mümkün görmüyorum" dedi.