Gerçek reform talebi

KESK Genel Başkanı Sami Evren, AKP Hükümeti'nin, kamunun yeniden yapılandırılması kapsamında gündeme getirdiği Kamu Personel Rejimini'nin kabul edilemez olduğunu söyledi. Evren ihtiyaçlara karşılık verecek gerçek reform talebini dile getirdi. KESK Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Sami Evren, hükümetin yasalaştırmak istediği Personel Rejimi Reformu ile çalışanların haklarının ortadan kaldırıldığını, personel sayısının azaltıldığını, iş güvencesinin yok edildiğini, siyasi kadrolaşmanın önünün açıldığını, sendikaların dışlandığını ve ücret adaletsizliğinin daha da derinleştiğini ifade etti. Kendileri ile ilgili yasalarda fikirlerinin sorulmadığını ve hükümetin tek taraflı düzenlemeler yaptığını belirten Evren, halkı kandırmak için 'reform' adı altında sunulan yasaların amacının kamu hizmetlerini piyasa açmak olduğunu belirtti.

'Reforma ihtiyaç var ama...' Personel Rejimi'nin reforma ihtiyacı olduğunu belirten Evren, reformun kamusal alanın nitelikli ve üretken hale getirilmesini ve çalışanlarla birlikte nitelikli hizmet üretmeyi amaçlaması gerektiğini kaydetti. OECD standartlarına göre bu hizmetin verilmesi için personel sayısının yeterli olmadığını kaydeden Evren, personel sayısının nüfusa ve halkın ihtiyacı olan kamu hizmetinin niteliğine göre artırılmasını istedi. Kamuya yıllardır yatırım yapılmadığına dikkat çeken Evren, kısıntı yapılması halinde kamu hizmetlerinin çökeceğini ve kamu hizmetlerinin piyasaya teslim edileceğini söyledi. Evren "Ekonomide büyüme rakamları ortada. Büyüme kamuya ve halka yansımalıdır. Hizmet üretme potansiyeli özel sektöre devredilmemelidir. Çalışanların ücretleri maaliyet hesapları içinde eritilmemelidir. Dolaylı vergiler kısıtlanmalı, ekonomisi büyüyenlerden vergiler artırılarak alınmalıdır. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamuya daha fazla kaynak aktarılmalıdır. bunları yaparsanız gerçek anlamda reform olur" diye konuştu.

Demokrasi parmak sayısı değildir Hükümetin kadrolaşmaya çalıştığını, baskı, sürgün ve cezaların sürdüğünü ifade eden Evren, kamunun işleyişinin demokratik bir yapıya kavuşturulmadığı ve sendikaların söz sahibi olmadığı sürece bu sorunların çözülemeyeceğini vurguladı. Evren, ücret adeletsizliğinin çözülmesi için 'eşit işe eşit ücret' verilmesini, çalışanların iş güvencesinin sağlanmasıni istedi. 1 Mayıs'ta alana çıkan emekçilerin ekonomik programa ve sosyal güvenlik sistemine itiraz ettiğini hatırlatan Evren, AKP Hükümeti'nin bunları dikkate almadığını kaydetti. Evren, "Demokrasi sadece parlamentodaki parmak sayısı değildir. Demokrasi, örgütlü toplumun taleplerini, eleştirilerini dikkate alabilme kültürü ve halkın yönetime katılabilmesi mekanizmalarının işlerliğini sağlamaktır. Ama görüyoruz ki ne parlamentodakiler ne de hükümet bu kültürden nasibini almamış" diye konuştu.