25. yılda daha güçlüyüz
Saldırılara karşı birlikte mücadele Daha sonra DİDF Yönetim Kurulu üyesi Erdoğan Kaya, Almanya'daki ekonomik ve siyasal gelişmeleri değerlendirerek, geçmiş dönemde Alman sermayesi tarafından işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarının budandığını, bunlara karşı ise başta Opel işçilerinin mücadelesi ve Pazartesi Gösterileri olmak üzere pek çok önemli mücadelenin verildiğini belirterek, önümüzdeki dönemde daha çok Türkiye kökenli emekçinin saldırılara karşı mücadeleye katılması gerektiğini söyledi. Daha sonra söz alan delegeler, bölgelerinde sosyal hak gasplarına karşı verilen mücadelede derneklerin nasıl yer aldığını anlattılar. Türkiye kökenli göçmenler arasında son yıllarda sosyal hak gasplarına karşı verilen mücadeleye katılımda görece bir artışın olduğu, sendikalar içerisinde görev yapan Türkiye kökenli sendikacıların arttığı vurgulandı. Yapılan tartışmalardan sonra geçen hafta başında başlatılan çifte vatandaşlık kampanyasının yaygınlaştırılması kararlaştırıldı. Kongrede, çifte vatandaşlık mağduru Türkiye kökenli Alman vatandaşlarına, sahip oldukları vatandaşlıklardan birini koruyabilmeleri için Federal Hükümet'ten uygun bir süre talep edildi.
Entegrasyonu baltalıyorlar Kongrede cumartesi günü asıl olarak göç ve göçmenlikten kaynaklanan sorunlar, Almanya ve Türkiye'nin entegrasyonu zedeleyen politikaları, dinci ve milliyetçi örgütlerin Türkiye kökenli emekçilerin dini ve milli duygularını nasıl suiistimal ettikleri ele alındı. Tartışma öncesinde konuşan DİDF Başkanı Hüseyin Avgan, 11 Eylül, Theo van Gogh'un öldürülmesi ve namus cinayetleri tartışmalarının Türkiye kökenli göçmenler arasında içe kapanma sürecini hızlandırdığını, ancak bu süreçte Türkiye kökenliler arasında birlik arayışının arttığına dikkat çekti. Bu gündem maddesinde DİDF'in uyum ve entegrasyonu baltalayan politikalara karşı yürütülen çalışmalarının içeriği tartışıldı ve önümüzdeki dönem izlenmesi gereken tutum konusunda öneriler yapıldı. Öneriler arasında Türkiye kökenli emekçiler ile Alman emekçiler arasındaki önyargıların kırılmasına hizmet eden sosyal kültürel etkinliklerin gerçekleştirilmesi, Türkiye kökenli ailelerin çocuklarının eğitim sorunlarına özel olarak ilgi gösterilmesi gerektiği vurgulandı. Bu arada, Federal Hükümet Göç ve Entegrasyon Danışmanı Marieluise Beck, DİDF Kongresi'ne gönderdiği yazılı mesajda, Almanya'daki Türkiye kökenli göçmenlerin birçok sorunun bulunduğunu, DİDF'in de bunlara karşı anlamlı çalışmalar yaptığını belirtti. Kongrede bu yıl içinde DİDF'in kuruluşunun 25. yılı dolayısıyla Almanya genelinde çeşitli etkinliklerin düzenlenmesi kararlaştırıldı. Buna göre, DİDF'in değişik kesimlere tanıtılması için yerel ve merkezi düzeyde etkinlikler yapılacak.
Konukların katıldığı oturum DİDF Kongresi'nde Cumartesi günü politikacı ve sendika temsilcilerinin katılımıyla Almanca olarak "Nasıl bir entegrasyon?" başlığı altında bir oturum yapıldı. DİDF Yönetim Kurulu üyesi Düzgün Altun'un sunumuyla açılan tartışmaya Köln Belediye Başkanı Schu Antwerps, IG Metall Yönetim Kurulu üyesi Wolfgang Rohde, PDS Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri Feleknaz Uca ve Tobias Pflüger, Yeşiller Partis NRW Parlamentos Grubu Sözcüsü Sybille Hausmann, Köln Kalk Belediye Başkanı Wolfgang Schneider, Göçmen Kadınlar Birliği Sözcüsü Sidar Demirdöğen, Emek ve Toplumsal Adalet Partisi-Seçim Alternatifi (WASG) Yönetim Kurulu üyesi Christiene Buchholz, PDS Yönetim Kurulu üyesi Katrin Schubert katıldı. DİDF kongresine ayrıca Gazeteci-Yazar Metin Gür, gazetemiz yazarlarından Yaşar Atan, WASG sözcülerinden Sabine Lösing, Holanda DİDF Genel Başkanı Nuri Karabulut, Fransa DİDF temsilcileri, İngiltere Day-Mer temsilcisi Tekin Kartal ve Türkiye'den Emeğin Partisi (EMEP) GYK Üyesi İskender Bayhan katıldı.
Gençlik ve kültür çalışması Aynı gün öğleden sonra konukların konuşmalarından sonra DİDF Gençlik'in Almanya genelinde yürüttüğü çalışmalar ele alındı. Türkiye kökenli gençlerin işsizlik, meslek eğitim yeri ve eğitim sorunları ile karşı karşıya bulunduğu belirtilerek, gençliğin sosyal ihtiyaçlarındaki boşlukları değerlendiren bazı kesimlerin Türkiye'den kültür ithal ettikleri, halay geceleri düzenlediğine dikkat çekildi ve DİDF Gençlik'in birlikte yaşamı kolaylaştıran kültürel etkinlikler yapması tartışıldı. Bu kapsamda önümüzdeki hafta sonu Bochum'da yapılacak gençlik festivalinin önemli olduğu belirtilerek, festivale daha çok genci katma çağrısı yapıldı. Söz alan DİDF Gençlik Merkez Komisyonu üyeleri, önümüzdeki dönem okullarda etkili bir çalışmanın başlatılacağını söylediler. Yapılan tartışmalardan sonra Almanya genelinde bir gençlik konferansının toplanması, gençler arasındaki işsizlik ve meslek eğitim yeri yetersizliğine karşı mücadelenin yükseltilmesi, okul eğitimi alanındaki sorunlar konusunda çalışmalar yapılması kararlaştırıldı. Ayrıca 2006 yılında Almanya genelinde merkezi bir gençlik festivalinin düzenlenmesi de karar altına alındı.Aynı gün akşam saatlerinde ise federasyonun yürüttüğü kültürel çalışmalar ele alındı ve bunların zenginleştirilerek yaygınlaştırılması gerektiği dile getirildi.
Köln Belediye Başkanı Elfi Scho Antwerpens: Almanya çapında faaliyet yürüten DİDF'in 14. Kongresi'ni Köln'de düzenlemenizden çok memnun olduk. Çeşitli uluslardan insanın yaşadığı kentimizde elbette entegrasyondan kaynaklanan sorunlar var, ancak birçok alanda entegrasyonun gerçekleştiğini de görüyoruz. Köln Belediyesi adına 25. yılında DİDF'in bu anlamlı kongresine başarılar diliyorum.
WASG YK üyesi Christine Buchholz:
WASG yönetimi olarak DİDF'in genel kongresini selamlıyoruz. SPD-Yeşiller hükümeti tarafından uygulanan sosyal hakları kısıtlama doğrultusundaki politikalar genel olarak bütün emekçileri etkiliyor, ancak göçmenleri iki kat daha fazla etkiliyor. Herkes paralel toplumdan söz ediyor. Biz burada paralel toplumun olmadığını gösteriyoruz.
Avrupa Milletvekili Feleknaz Uca:
Türkiye kökenli göçmen bir politikacı olarak kongrenizi selamlıyorum. Entegrasyon sadece göçmenlerden Almanca öğrenmelerinin istenmesiyle olmaz, eşit haklar verilmelidir. Taleplerinizi ve sorunlarınızı AP'ye taşımaya hazırım.
AP Milletvekili Tobias Pflüger:
DİDF ile pek çok alanda ortak çalışıyorum. Evrensel'e yönelik saldırılara karşı Avrupa'da birlikte bir şeyler yapabiliriz. Ayrıca AB'nin militaristleştirilmesi ve neoliberalleştirilmesi anlamına gelen Avrupa Anayasası'na karşı birlikte mücadeleyi yükseltelim. Almanya'da neoliberal politikalara karşı bütün kesimlerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Umudum 2006'daki genel seçimlere bütün güçlerin tek çatı altında girmesindedir. Güçlerimizi bölme değil, birleştirme zamanıdır.
Yeşiller Partisi NRW Meclis Grubu Entegrasyon Sözcüsü Sybille Hausmann:
Son günlerde kamuoyunda çifte vatandaşlık ile ilgili tartışmaları hep birlikte izliyoruz. Biz parti olarak çifte vatandaşlıktan yanayız. Ancak, CDU'nun baskısı üzerine soruşturma başlatıldı.
Göçmen Kadınlar Birliği Sözcüsü Sidar Demirdöğen:
Kısa bir süre önce Almanya'nın farklı kentlerinden 250 kadının katılımıyla göçmen kadınların özgün sorunlarından bir kadın derneği kurduk. İş ve günlük yaşamda kadınlara eşit haklar talep ediyor, Türkiyeli göçmen kadınların yerli ve diğer uluslardan kadınlarla birleşmesi için çalışmalar yürütüyoruz. 25 yıllık mücadeleniz ve deneyleriniz, henüz yolun başında olan bizlere örnek oluyor, güç veriyor.
PDS Yönetim Kurulu üyesi Katina Schubert:
PDS yönetimi adına DİDF'in kongresini selamlıyorum. Bu kongrede de tartışılan çifte vatandaşlık olayı tam bir skandaldır. Biz bu soruna en kısa zamanda insani bir çözüm getirilmesini istiyoruz. Hükümet ve muhalefet partilerinin neoliberal saldırılarına karşı göçmen ve yerliler olarak mücadele etmekten başka şansımız yok. Ayrıca, 8 Mayıs'ın, faşizmden kurtuluş gününün aynı zamanda ırkçılığa karşı mücadelede bir manifesto olmasını diliyorum. DİDF ile birlikte ırkçılığa ve faşizme karşı mücadelede aynı cephede bulunmaktan gurur duyuyoruz.
Evrensel'i Takip Et