22 Nisan 2005 22:00
İzmir Bölge İdare Mahkemesi Bergama'daki altın madeninin çalışmasını isteyenleri umutlandıran bir karar verdi. İzmir 1. İdare Mahkemesi'nin madenin faaliyetinin bilirkişi incelemesine kadar durdurulmasi karari, Bölge Idare mahkemesi tarafindan, "Bu inceleme sonucunu beklemesine gerek yok" şeklinde degiştirildi. Bölge Idare Mahkemesi'nin kararı madenin yeni sahipleri tarafından sevinçle karşılandı. Maden işletmesinin yeni sahipi İpek Matbaacılık ve Koza AŞ. tarafından İMKB'ye gönderilen duyuruda ise şirketin faaliyete geçmesi için önünde hiçbir yasal engel kalmadigi ve ivedilikle çalişma izni verilmesi gerektigi savunuldu. Duyuruda, 15 yildir mahkeme kararlarini uygulatmak için çirpinan maden karşiti köylü ve yurttaşlara şu komik çagrida bulunuldu, "Herkesin bu kararlara saygı göstermesi zorunludur.''

Anlaşilmaz karar Süreci yillardir izleyen hukukçular Koza'nın çağrısına şöyle yanıt verdiler, "Herkes yargı kararlarına saygılı olsaydı, Bergama'daki altın madeniyle ilgili tartışma daha 1997 yılında verilen Danıştay kararından sonra biterdi." Bergama Köylülerinin avukatı Senih Özay, Bölge İdare Mahkemesi'nin verdiği bu kararı anlamakta güçlük çektiklerini belirterek, "Çevre ve Orman Bakanlığı'nın madene verdiği izinlerin yürütmesini durduran İzmir 1. İdare Mahkemesi, Bergama sürecini 10 yıldır izleyen bir mahkemeydi. Orta dereceli bir mahkeme olan Bölge İdare Mahkemesi ise dosyaya aşina olmadığı gibi, 10 yıldır verilen hukuk mücadelesinin, köylülerin karşı çıkışlarının boyutlarının tam farkında değil. Üstelik şirketin verdiği son ÇED raporunda belirttiği yeni önlemlerin alınıp alınmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına, bu süre boyunca madenin çalışmamasına karar veren bir mahkemenin bu kararının başka bir yargıç tarafından kaldırılmasını anlamamız mümkün değil" dedi. İdare Mahkemesi'nin bu kararına rağmen madenin açılamayacağını dile getiren Özay, "Madenin açılması için İzmir Valiliği'nin madenin sağlık izin kararını imzalaması gerekiyor. Bu izin verilmediği sürece maden açılamaz. Şu anda valiliğe dilekçe yazarak bu iznin verilmemesini isteyeceğiz" dedi. Bilirkişi incelemesinin dahi beklenmemesinin bürokratlar üzerinde yogun bir baski oldugunu gösterdigine işaret eden Özay, "ABD büyükelçisi Edelman'ın müdahalesi sonrasında başlayan sürecin konuyu bu noktalara getirdiği gibi bir izlenim oluşuyor" diye konuştu.

Şirket yaniltiyor Izmir Barosuna üye hukukçulardan Arif Ali Cangi, Bölge Idare Mahkemesi'nin kararına itiraz etmenin mümkün olmadığını belirtip ekliyor, "Ama bu daha önce yürütmeyi durdurma kararı veren 1. İdare Mahkemesi'nin yeniden yürütmeyi durdurmasının önünde bir engel değil. Maden yetkililerinin, 'madenin açılmasının önünde hiçbir engel kalmadı' açıklamaları tamamen kamuoyunu yanıltmaya dönük. Bir kere İl Özel İdaresi'nin madene açılma ruhsatı vermesi gerekiyor. İl Özel İdaresi'nin bu izni vereceğini sanmıyorum çünkü böyle bir izin madenin faaliyetini durduran 1997'deki Danıştay kararının yok sayılması anlamına gelir. Bunun yanında Sağlık Bakanlığı'nın verdiği deneme izni de geçtiğimiz yıl iptal edildi. Deneme izni bile verilmeyen bir madene nasıl açılma ruhsatı verilir."


Sorgun, Bergama'yla birleşiyor Akdeniz Üniversitesi Ekoloji Kulübü tarafindan "Akdenizdeki son kale Sorgun, Sorgun'a sahip çıkalım" konulu bir forum gerçekleştirildi. Forum'a konuşmaci olarak Bergama Köylüleri Temsilcisi Oktay Konyar, Sorgun Muhtari Hasan Uçar, Manavgat Sivil Toplum Platformu Temsilcisi Av. Sema Ecevitoglu, Side Doga Gönüllüleri Sözcüsü Ali Yükser ve Akdeniz Üniversitesi Ögretim Üyesi Ekolog Prof. Dr Tuncay Neyişçi katildi.Sorgun Muhtari Hasan Uçar, Sorgun ormanlarinin Antalya'nın can damarı olduğunu söylediği konuşmasında "200 bin ağaç kesecekler. Bir vahşetle karşı karşıyayız. Buraları yok edip büyük sermayeye peşkeş çekiyorlar. Biz mücadele ederek sesimizi tüm Türkiye'ye duyurmak istiyoruz" dedi. Ali Yükser ise, alanda yapılacak olan golf sahası için hiçbir bilimsel çalışmaya başvurulmadığına dikkati çekti. Ekolog Prof. Dr. Tuncay Neyişçi ise bu katliamın durdurulması için mutlaka mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.Bergama Köylüleri Temsilcisi Oktay Konyar, Bergama köylülerinin uzun soluklu mücadelelerinden örnekler verdiği konuşmasında "Her yeri tek tek satıyorlar. Buna karşı birlikte mücadele etmek, vatanı bteslim etmemek için mücadele vermeliyiz" dedi. Forum'un ikinci bölümünde izleyicilerin sorularını cevaplayan konuşmacılar Sorgun ve Bergama köylülerinin mücadelesinin birleştirilmesi gerekliliğine söylediler.

Evrensel'i Takip Et