13 Nisan 2005 21:00

'Şiirin vicdanı evrenseldir'

10. İzmir Kitap Fuarı etkinlikleri içerisinde, Evrensel Basım Yayın'ın düzenlediği, "Emperyalist Kültür Kuşatması ve Şiirimiz" konulu panelde, Irak işgalinden postmodern edebiyat akımına kadar pek çok konu masaya yatırıldı.

Paylaş
10. İzmir Kitap Fuarı etkinlikleri içerisinde, Evrensel Basım Yayın'ın düzenlediği, "Emperyalist Kültür Kuşatması ve Şiirimiz" konulu panelde, Irak işgalinden postmodern edebiyat akımına kadar pek çok konu masaya yatırıldı. Bülent Habora'nın yönettiği ve Aydın Hatipoğlu, Cengiz Bektaş, Ahmet Telli'nin konuşmacı olarak katıldığı panelde ilk konuşmayı yapan Cengiz Bektaş sömürünün, artık değer üretimiyle başladığını anlattı. İnsanlığın 1000 yıl boyunca savaşsız yaşadığını anlatan Bektaş, artık değer üretimini kimin denetleyeceği noktasına gelince savaşların da başladığını belirtti. "Bugün 999 Amerikalı 1 Amerikalı'nın refahı için çalışıyor. Emperyalistlerin diğerlerini sömürmeleri için ilk önce kendi halklarını sömürmeleri gerekiyor. Savaşlar bu artık değerin nasıl paylaşılacağı ve denetimi üzerinde çıkıyor" diyen Bektaş, İngiltere'de daha motor icat edildiğinde benzin ve petrolün gelecekte ne olacağının bilindiği bir düzen kurulduğunu ifade etti. "Papa neden Hitler'le işbirliği yapıyor? Yakın zamanda ölen Papa Bush'larla neden işbirliği yapıyor. Emperyalizm lafı hafif kalıyor. Şimdi küreselleşmeyle kendi halkını sömürmek yetmiyor" diyen Bektaş, postmodernizmle ilgili düşüncelerini de, "Yanı başında bir adam öldürülürken bir adam sevgilisine seni seviyorum diyebilir mi? İşte Postmodernizm benim için böyle bir şey" şeklinde açıkladı.

Kuşatma altında Aydın Hatipoğlu, Kurtuluş Savaşı'nın dünyada emperyalizme karşı kazanılmış tek savaş olduğunu belirterek, "Bu Türkiye'nin emperyalizm tarafından pek de kolay yutulamayacağını düşündürüyor. Ama bugün Türkiye de her adımda bir emperyalist kuşatma altında" dedi. Bütün bu saldırılardan şiirimizin de etkilenmemesinin mümkün olmadığını dile getiren Hatipoğlu, her dönemde mutlaka direnenlerin de bulunduğunu sözlerine ekledi. "Hapisler Sürgünler, kitap toplatmalar dönemin birçok yazar ve şairinin hayatı kaydırıldı. Enver Gökçe gibi" diyen Hatipoğlu, 1950'lerde Türkiye'yi küçük Amerika yapma savıyla işbaşına gelen Hükümetlerin bulunduğunu dile getirdi. Hatipoğlu, "Bir grup ozan, bedeller öderken birileri suya sabuna dokunmadan da şiirler yazdı" dedi. İkinci Yeni Akımı ile ilgili olarak düşüncelerini dile getiren Bülent Habora, 1950'lerden bu yana aynı parti iktidarda. İkinci Yeniciler çıktı. Sonra Küçük İskender'ler çıktı. Postmodern şiir var. Şiirin canına okudular" dedi.

Vicdan evrenseldir Ahmet Telli de konuşmasında, insanların imgelem gücü yerine simgelerin geçtiğini dile getirerek, "Köycülük memleketçilik gibi kodlara ayırarak yaşamamızı istiyorlar. Afganistan'da da Himalayalar'da da, Bağdat'ta da dünyanın her yerinde aynı şekilde gerçekleştiriliyor. Beğenide de bir tektipleştirmeye gidilmek isteniyor" dedi. Emperyalizm denen olgunun farklı renkler, sesler ve dillere tahammül edemeyen bir zihniyet olduğunu ifade eden Telli, şunları söyledi: "Burada şiir nerede duruyor. Şiirin dünyanın vicdanı olmaya denk düştüğü anlar yaşanmıştır. Kıyımlar, sürgünler, inanç yüzyılları yaşanmıştır dünyada. Diller yok oluyor. Son Ibıh gitti. Peki o dille söylenen şarkılar, çekilen acılar yok mu şimdi? Şiirin vicdanı evrenseldir. Bağdat'taki, Felluce'deki kıyıma da Alaska'daki fok katliamına da hayır diyebilmeliyiz." İkinci Yeni ve Postmodernizmin günümüz şiiri üzerindeki olumsuz etkileri üzerine tartışmaların yaşandığı panele katılım yoğundu.

ÖNCEKİ HABER

CIA sergi bastı!

SONRAKİ HABER

Başbakan nihayet!..

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...