Hekimler 'artık yeter' dedi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, "mesleklerine, geleceklerine ve sağlık hakkına sahip çıkmak" için 21 Nisan'da yeniden greve çıkacaklarını duyurdu. TTB binasında dün düzenlenen basın toplantısında konuşan TTB İkinci Başkanı Metin Bakkalcı, AKP Hükümeti'nin uyguladığı politikaların "sağlığın piyasanın vahşi koşullarına terk edilmesine ve sağlık ortamının tahrip edilmesine yol açtığını" belirterek, "Artık yeter. Çözüm insanı, bilimi, aklı, ahlakı esas alan politikalarda" çağrısında bulundu. Eğitim hastanelerindeki 3 bin uzman ve başasistanın bir gecede sürgün edildiğini, 5 bin kurum hekiminin geleceğinin belirsizleştirildiğini, 45 bin 100 pratisyen hekimin en az yarısının işsizliğe, diğer yarısının ise günde 24 saat 7 gün çalışmaya zorlandığını kaydeden Bakkalcı, tüm hekimler ve sağlık çalışanlarının iş güvencesiz, sözleşmeli taşeron işçiler olarak çalıştırılmaya zorlandığını ifade etti.

'İtirazımız var' Hekimlerin çağrısının bunlar ve benzeri uygulamalara karşı bir "isyan" niteliğinde olduğunu bildiren Bakkalcı, "Bu çağrı aylık geliri 118 YTL olan kişilerden bile 58 YTL ek sağlık vergisi alan, dahası aşı, her türlü muayene, tetkik, tedavi, ilaçtan katkı payları alıp, sağlık hizmetini sınırlayan, sağlığı bir hak olmaktan çıkarıp, paran kadar sağlığa mahkûum eden Genel Sağlık Sigortası adıyla sunulan girişimlere itirazımızdır" diye konuştu.

Sonuç alana kadar TTB'nin 5 Kasım 2003 tarihinde başlattığı g(ö)rev sürecini daha etkin olarak geliştirme kararlılığında olduğunu söyleyen Metin Bakkalcı, "21 Nisan 2005 Perşembe günü; acil hizmetlerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım hastalarının ve kanserli hastaların tıbbi tedavisi aksatılmamak kaydıyla; sağlık hizmeti sunulmayacaktır" dedi. Tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve halkı bu sürece destek vermeye çağıran Metin Bakkalcı, sonuç alana kadar eylemde olacaklarını belirtti. TTB Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek de, eylemlerinin sonuca ulaşması konusunda umutlu olduklarını kaydetti. Gazetecilerin Trabzon'da yaşanan olayları anımsatması üzerine Sayek, "Birçok alanda yaşanan tahribat bu olaylara yol açıyor. Kabul edilemez bir olay. Linç girişimde bulunanların yerine gençlerin tutuklanması bir kara mizah örneğidir" dedi.