10 Nisan 2005 21:00

İzmir'de kitaplı günler

TÜYAP Fuarcılık ve Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen İzmir Kitap Fuarı, hareketli bir hafta sonu geçirdi. Ana teması "Ege'nin iki yakası" olarak belirlenen fuarda, 82 etkinlik yapılacak, 195 yazar ve aydın bu etkinliklere katılacak.

Paylaş
TÜYAP Fuarcılık ve Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen İzmir Kitap Fuarı, hareketli bir hafta sonu geçirdi. Ana teması "Ege'nin iki yakası" olarak belirlenen fuarda, 82 etkinlik yapılacak, 195 yazar ve aydın bu etkinliklere katılacak. Fuar süresince, 500 yazar okurlarıyla buluşup kitaplarını imzalayacak. Bu yıl 10. kez kapılarını açan İzmir Kitap Fuarı, Türkiye'nin ikinci büyük kitap fuar olma özelliğini taşıyor. Fuarın ilk günü olan 9 Nisan'da okurlarıyla buluşan Penguen çizerlerine ilgi yoğundu. Fuarda en çok ilgiyi çeken ürünlerden biri de, Penguen dergisinin "Tayyip'ler Alemi" kapağının afişi oldu.

Pek çok etkinlik Kitap Fuarı'nda Evrensel Basım Yayın'ın düzenlediği Aydın Hatipoğlu, Cengiz Bektaş ve Ahmet Telli'nin katıldığı "Emperyalist ve Kültür Kuşatması ve Şiirimiz" paneli Bülent Habora'nın yönetiminde yarın saat 18.30'da gerçekleştirilecek. "Edebiyatımızda ve Demokrasi Mücadelemizde Şükran Kurdakul" konulu panelde Öner Yağcı, Bülent Habora ve Hayri Erdoğan konuşmacı olarak yer alıyorlar. Paneli, Aydın Hatipoğlu yönetiyor. Türkiye Yazarlar Sendikası da fuara, "Hocaların Hocası Süeda Çörebatur" başlıklı panel ile katılıyor. Güngör Gençay, Avni Ölez, Bülent Habora ve Adnan Kesici'nin konuşmacı olarak katılacağı panel, bugün saat 13.00'te. TYS'nin bir başka etkinliği de, "Dayanışma Şiirleri" başlıklı şiir dinletisi. 12 Nisan Salı günü saat 14.45'te başlayacak etkinliğe, Asım Gönen, Atila Er, Baha Önem, Bilsen Başaran, Ferhat İşlek, Halim İşlek, Metin Erten, Mevlüt Kaplan, Mustafa Gökçek, Refik Uğur, Sezer Odabaşıoğlu katılacak. Öte yandan, fuarın ilk günü akşam saatlerinde gerçekleştirilen bir kokteylle fuara 10 yıldır aralıksız katılan yayınevlerine plaket verildi. Evrensel Basım Yayın adına plaketi Necla Karagöz aldı.


'Karartma Geceleri' KARARTILMASIN! 10. İzmir TÜYAP Kitap Fuarı'nda gerçekleştirilen "Ege'nin İki Yakasında Karartma Geceleri" adlı söyleşide, Rıfat Ilgaz'ın yaşamındaki 1940'lı yıllar, dönemin kültür-sanat ve politik atmosferi ile anlatıldı. Etkinliğe, Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz ve yair-yazar Güngör Gençay'ın konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasına Ege'nin iki yakasında birbirine benzeşen çok şeyler olduğunu belirterek başlayan Güngör Gençay, iki ülke yöneticileri arasındaki çoğu zaman kötü giden iletişimin halklar arasında hiçbir zaman yaşanmadığını söyledi. 1917 Sovyet Devriminin en olumlu etkisinin Yunanistan'da görüldüğünü aktaran Gençay, Yunanistan Komünist Partisi'nin kuruluşu ve Anadolu'nun işgali sırasında takındığı savaş karşıtı tutumun önemini dile getirdi. Rıfat Ilgaz'ın "Karatma Geceleri" eserinde betimlediği 1940'lı yılların Türkiye'sinin sadece pencereye takılan bir perde olarak ele alınmaması gerektiğini belirten Gençay, "Karatma Geceleri ilişkilerin alabora olduğu dönemleri anlatıyor. Tek parti döneminin uygulamalarının yanı sıra savaşa girmemiş olmasına rağmen bütün acılarının yaşandığı bir dönemdir bu yıllar" dedi. 1940'lı yıllardaki zor günlerden örnekler veren Aydın Ilgaz da, Hasan Saka hükümetinin yavaş yavaş Hitlerci Almanya yanında Türkiye'yi savaşa sürüklediği bu dönemde, "karatma geceleri"nin bir kabus haline geldiğini söyledi. Ilgaz, babasının bu dönemde yazdığı "Sınıf" adlı kitabın başına gelen trajikomik yasağı da anlattı. Babasının kaçak olarak arandığı gönlerde kendisinin 4 yaşlarında olduğunu ve öğretmen annesiyle çok zor günler geçirdiklerini belirten Ilgaz, konuşmasını babasının şiirlerinden örnekler vererek tamamladı. Gençay ve Ilgaz, konuşmalarında 1940'lı yılların Türk edebiyatında adeta yaşanmamış yıllarmış gibi görmezden gelinmesini eleştirirlerken, bunun sistemin bir tercihi olduğunu belirttiler. 1940'lı yılların görmezden gelinerek o döneme yakın Orhan Veli'lerin Garip Haraketi'nin öne çıkarıldığını belirten konuşmacılar, esprili bir dille, insanları oyalayan, suya sabuna pek dokunmayan bu akımın, Rıfat Ilgaz'ların toplumsal sorunları öne çıkaran yaklaşımına tercih edildiğini dile getirdiler. Güngör Gençay, "1940'lı yılları iyi kavramazsak eğer, önümüzdeki süreçte edebiyat alanında bir takım erozyonlar yaşamamız da kaçınılmaz olur" diye konuşurken, 1940'lı yıllardaki aç çocukların bugün de olduğunu, siyasi iktidarın bu nedenle bu yılları pek anmak istemediğini söyleyen Aydın Ilgaz ise "21. yüzyılda böyle bir olguyu yaşamak ikinci dünya savaşın yıllarından daha çok acı verici" dedi.

ÖNCEKİ HABER

GOP'taki patlama protesto edildi

SONRAKİ HABER

Hocaların hocası Süeda Çörebatır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...