3 Nisan 2005 21:00

Tekstilde 'sessiz' çöküş

Büyüme oranları, enflasyondaki düşüş hükümet tarafından ekonomideki istikrarın ve refahın bir göstergesi olarak övünçle kamuoyuna sunuluyor. Oysa ekonominin temel dinamiklerinden tekstildeki fason sektörü, "sessiz bir" çöküş yaşıyor. Son bir yılda 13 bin atölye kapandı. Tekstil sektöründe yaşanan kriz ve durgunluk fason atölyelerini vuruyor. Sektörün en büyük istihdam alanı olan fason atölyeleri iş olmamasından dolayı tek tek kapanıyor. Türkiye genelinde son bir yıl içinde kapanan 13 bin atölyenin yüzde 70'i İstanbul'da, yüzde 20'si Bursa'da geriye kalan yüzde 10'u ise Denizli, Gaziantep, Kahramanmaraş'ta bulunuyor. Kriz için yetkililere 2 yıldır uyarılarda bulunduklarını, ancak olumlu bir yanıt alamadıklarını dile getiren İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Fasoncuları Derneği Başkanı Yılmaz Kocaoğlu, kapananların dışındaki atölyelerinin yüzde 80'inin borçlanma içinde olduklarını söyledi. Atölyelerin kapanmasıyla 700 bin işçinin işsiz kaldığını vurgulayan Kocaoğlu, piyasaya müdahale edilmemesi ve yıl sonuna kadar böyle sürmesi durumunda 3 milyon kişinin işsiz kalacağını ifade etti. Kocaoğlu, tekstil sektöründe çok ciddi bir krizin yaşandığını dile getirdi.

'Kriz yok sayılamaz' "İnsanlar iliklerine kadar yaşıyorlar bu krizi, bu durumu yok saymak, görmezden gelmek mümkün değil. Ülkede bu yüzden intaharlar yaşanıyor. Boğazlarına kadar borca batmışlar. İnsanlar borçlandırılarak onurları kırılıyor. Bu kriz alenen bir krizdir" diyen Kocaoğlu, atöylelerin kalifiye olsun olmasın her türlü insanın istihdam edilebilindiği bir alan olduğunu söyledi. Her türlü insana iş alanı sağlayan KOBİ'lerin (atölye) ülkede yaşanan ekonomik durağanlıktan, dövizdeki dalgalı kur sisteminde, ihracattaki tıkanıklıktan en başta etkilendiğini belirten Kocaoğlu, Türkiye'de enerjinin, girdilerin çok pahalı olduğunu, SSK primi yüzde 35.5, vergi oranının yüzde 40, asgari ücretten yüzde 20 vergi alınan başka bir ülke olmadığını dile getirdi. Atölyelerin devletten bir lira destek almadan kurulduğunu, 100-200 işçiyi istihdam edebildiğini ifade eden Kocaoğlu, "Yani devlete 5 adım gitmişler. Devlet de bir adım gelse sorun kalmaz. Fakat gelmiyorlar. Bunun nedeni de IMF politikaları uyguluyor olmalarıdır. Türk insanı bağımsızlığına düşkündür. Bu bağımlılığı kabul etmemiz mümkün değildir. IMF, AB şu ya da bu nedenle bizim içişlerimize müdahale etmemelidir" diye konuştu.

'Uyarmıştık' 2003 yılından itibaren yetkilileri uyarmaya başladıklarını atölyelerin zor durumda olduğunu, kapanma ile karşı karşıya kaldıklarını söylediklerini belirten Kocaoğlu, kimsenin bu uyarılara kulak vermediğini belirterek şöyle devam etti; "Gelinen süreçte istemezdik ama tarih bizi haklı çıkardı. Bu sadece fiilen kapıya kilit vurma anlamında anlaşılmasın, sektörde 150 kişi çalışan bir atölye şimdi 15 kişi ile çalışıyor. Peki bu atöyle kapanmamış mıdır? Bu ne demek atölye üretimin yüzde 90'ını kapatması demek." Atölyelerin kayıt dışı olmadığını ancak işçilerin kayıt dışı çalıştığını belirten Kocaoğlu, 100 kişinin çalıştığı bir atölyeden en fazla 10 kişinin sigortalı olarak çalıştığını söyledi.




HÜKÜMETTEN İSTEKLERİ
  • 5084 Sayılı Yasa, istihdamı koruma ve teşvik yasası olarak değiştirilmeli, tüm ülkede uygulanması sağlanmalıdır.
  • Sektörel muafiyet projesi ve talebine, pilot uygulama gözüyle bakılmalı, eğer başarı sağlanırsa yani kayıt dışının önlenmesine hizmet ediyorsa, tüm sektörlere uygulanmalıdır.
  • Derneğimiz kayıt dışı ekonomi ile 2003 yılında mücadele kampanyasını ülke sathında yürütüyor. Bu kampanyanın desteklenmesi sağlanmalıdır.
  • İçinde devlet ve hükümet yetkililerinin de olabileceği bir sektörel konsey oluşturulmalı ve konsey uygulamaları izlemeli, daha geniş, daha açık ortak görüş sergilemeli ve program hazırlanmalı.
  • KOBİ ve KOSGEB teşviklerinin anlaşılır biçimde sektöre anlatılması sağlanmalıdır.
  • Sektörün envanterinin mutlaka çıkartılması sağlanmalı, böylece kullanılan teknoloji, eldeki makine sayısı, imalatçı sayısı, kayıtlı ya da kayıtsız çalışan sayısının belirlenmesi sağlanmalıdır.
  • Sektörün sistem altına alınmasını sağlayacak ve sürekli kontrol edecek bir mesleki yapının oluşturulması sağlanmalı ve bu konudaki mesleki eğitim projeleri desteklenmelidir.

  • Evrensel'i Takip Et