Adaletin bu mu dünya!

Hamit Bayram; alıcı kılığındaki polislere uyuşturucu pazarladığı gerekçesiyle 7 Temmuz'da gözaltına alındı. Gözaltında tutulduğu emniyet binasını basan silahlı adamlarınca kaçırıldı. 17 Eylül'de Ankara'da yakalandı. Sadece 6 ay tutuklu kaldı. Dün, cezaevinden tahliye edildi... Sedat Bucak; Susurluk'la ortaya çıkan karanlık ilişkiler ağının ortasında yer alan isimlerden biri olduğu dile getirildi. Bugüne kadar hep tutuksuz yargılandı. Savcı, dün, beraatini talep etti... 1 Nisan'da yürürlüğe girecek olan yeni TCK ile ihaleye fesat karıştırmak da suç olmayacak...

---

Hamit Bayram tahliye oldu Van eski milletvekili Mustafa Bayram'ın oğlu Hamit Bayram, tutuklu olarak yargılandığı uyuşturucu davasında tahliye edildi. Malatya 3.Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen davada tutuklu sanıklar Hamit Bayram ile Ali Karakuş hazır bulundu. Bayram'ın avukatları, müvekkillerinin ''Teşekkül Oluşturmak Suretiyle Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak'' suçunu işlemediğini, sadece içiçi olduğunu belirterek, tahliyesini istedi. Mahkeme verdiği kısa bir aradan sonra, oy çokluğu ile sanık Hamit Bayram ve Ali Karakuş'un tahliyesine, diğer sanık Şevket Yetiş'in gıyabi tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bayram'ın şoförü Hüsnü Özbuz'un daha önceki duruşmada tahliye edilmesiyle davada tutuklu sanık kalmadı.

Emniyet binasından kaçırılmıştı Sanık Bayram, 7 Temmuz 2004 tarihinde Malatya'da 4 gram ham afyon sakızı ve 3 gram eroinle yakalanmış ve götürüldüğü Van'daki emniyet binasından 10 Temmuz 2004 tarihinde silahlı adamlarınca kaçırılmıştı. Bayram daha sonra Ankara'da yakalanmış ve yargılanmak üzere Malatya'ya getirilmişti. Sanık Bayram, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''Teşekkül Oluşturmak Suretiyle Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak'' suçundan 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu. Hamit Bayram'ın İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, ''Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Kurmak, Eroin Ticaretini Yönetmek ve Halkı Silahlı İsyana Teşvik Etmek'' suçundan tutuklu yargılanması nedeniyle salıverilmeyeceği ve İzmir'e gönderileceği bildirildi.

---

Savcı, Sedat Bucak'ın beraati için direniyor Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay, Susurluk davası kapsamında "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan yargılanan ve hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan Sedat Edip Bucak'ın yine beraatini talep etti. Cumhuriyet Savcısı mütalaasında eski kararın yerinde olduğunu dile getirdi. Sultanahmet Adliyesi İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmaya Sedat Bucak katılmadı. Bucak'ın avukatları Şevket Küçük ve Süleyman Çınar Bacanlı duruşmada hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, Cumhuriyet Savcısı'na mahkemenin verdiği beraat kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararına uyulup uyulmaması konusunda görüşünü sordu.

Duruşma ertelendi Savcı Orhan Erbay, Yargıtay'ın bozma kararında bahsi geçen Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması ile Ömer Lütfü Topal cinayeti soruşturma ve davalarında sanık Bucak'ın adının tanık olarak dahi geçmediğini savundu. Erbay ayrıca, dosyanın Yargıtay'dan dönmesinden sonraki duruşmada Bucak'ın mahkemeye sunduğu Abdullah Çatlı'nın, Mehmet Özbay kimliğiyle önemli devlet görevinde bulunan şahıslarla birlikte misafir olduğuna dair belgeler karşısında sanığa verilen beraat kararının yerinde olduğunu öne sürerek, mahkemenin eski kararında ısrar etmesini talep etti. Mahkeme heyeti, Yargıtay kararına uyulup uyulmaması konusunda 1 Nisan'da yeni TCK'nın yürürlüğe girecek olması ve heyet değişikliği nedeniyle, duruşmayı 27 Mayıs 2005 tarihine erteledi.

Yargıtay'ın görüşü Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Sedat Edip Bucak'ın beraati ile ilgili bozma kararında, Susurluk davası hükümlüleri ile sanık Bucak'ın olağan yaşam koşulları içinde bir araya gelmelerinin ve bu kişiler arasındaki ilişkinin meşru olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirtmişti. Kararda ayrıca Bucak'ın "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan mahkûm olan diğer sanıklarla birlikte, aynı teşekkül içinde yer aldığının ve konumu itibariyle yönetici durumunda bulunduğunun dikkate alınması gerektiği de vurgulanmıştı.

---

Bakanlar kurtarılıyor Yeni TCK ile yürürlükteki yasanın 205'inci maddesindeki kamu ihalelerinde "alım-satım ve yapıma fesat karıştırmak" ifadesi, "mal alım-satımları ve hizmet alım-satımları ile sınırlı kiralamalar" olarak değiştirildi. Kanun metninde, "yapım ihalesi" ifadesi yer almadığı için bu tür bir ihaleye fesat karıştırma suç olarak değerlendirilmeyecek. Ayrıca ihaleye fesat karıştırmaktan mahkûmiyeti olanların milletvekili olmasına yönelik bir engel de kalmayacak. Bu durumda, Yaşar Topçu, Koray Aydın, Cumhur Ersümer gibi Yüce Divan'da yargılanan eski bakanlara da ceza verilemeyecek.

---

Vicdanları sızlatan davalar Emniyetten silahla kaçırılanların, milyonlarca doları zimmetine geçiren patronların, çeteleşme faliyetleri içinde yer alanların dışarıda gezdiği ülkemizde, küçücük çocuklar ömürlerinin baharını demir parmaklıklar arkasında geçirebiliyorlar. Örneklemek gerekirse; 10 Ağustos 1997 gecesi, Gaziantep'te Güllüoğlu dükkanına giren ve baklava ile antepfıstığı çalan dört çocuğa 9 yıl hapis cezası verilmişti. İstanbul'da ise lise çağındaki 3 çocuk, bir depodan çokokrem, çikolata ve bisküvi çaldıkları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konulmuş ve 3 yıl hapis istemiyle yargılanmıştı. Çocuklar ifadelerinde, "Açtık, yiyecek alacak paramız yoktu, mecbur kaldık" demişlerdi. Yine istanbulda graffiti ile istasyon duvarını boyayan F.A. ve F.B. önce polis dayağı, sonra terörist damgası yemiş, ardından da 'devlet malına zarar vermek' suçundan yargılanmışlardı. Yapılan bir araştırma ise, Ankara ve Trabzon'daki çocuk mahkemelerinde görülen davaların dörtte üçünün mahkûmiyetle sonuçlandığını ortaya koymuştu.