28 Mart 2005 21:00

Antikacıdan yayılan müzik

Pamukcuzadelerin Konağı'nın karşısından Ahmet Kalfa Kültür ve Sanat Sokağı'na doğru ezgiler yayılıyor. Bu sesler bazen Zeki Müren'e bazen de Hafız Burhan'a ait oluyor... Müziğin sesini duyanlar, daha önce seyrettiği bir filmi veya eski bir hatırayı gözleri önüne getiriyor... Antikacı dükkânından yayılan bu sesler etraftaki türkü kafelerden yayılan seslere teslim olsalar da o sokaktan geçen her insanın dikkatini çekmeyi başarıyor. Sokaktaki antikacılar ise yaptıkları işin insanlara terapi hizmeti vermek gibi olduğunu söylüyorlar. Ahmet Kalfa Kültür ve Sanat Sokağı'nda çalışan antikacıların kimisi çocukken başladı bu işe ve yıllardır hobisini devam ettiriyor; kimisi de yapacak başka işi olmadığından dem vurarak mecburiyeti gerekçe gösteriyor. "Burada dolaşmaları bile insanları rahatlatıyor. Hatta bazı psikologlar hastalarını antikacılara gönderiyorlar" diyerek yaptıkları işten ne kadar huzur aldıklarını ifade eden antikacılar, mesleklerinin eskicilik değil antikacılık olduğunun üzerine basa basa söylüyorlar.

'Diziler plağa ilgiyi arttırdı' Aynı zamanda Antikacılar Derneği'nin Adana Şube Başkanı olan Sadul Anıl, 5 yaşında başladığı bu hobisini mesleğe çevirdiğini anlatıyor. Yaptığı işin inceliklerinden bahsederken, antikacılıkta ne denli uzman olduğunu, elindeki antikalar hakkında çeşitli ayrıntılar vererek gösteriyor: "Elimizde genellikle Osmanlı döneminden kalma antikalar var. Dikkat ettiğim nokta ise malzemelerin hiçbirinin Türk yapımı olmaması, malzemelerin çoğu dışardan geliyormuş. Osmanlı'da üretim diye bir şey yokmuş. Hatta Osmanlı'da yapılan malzemeler bile genelde yabancı üretimi, Türk ustaların eserlerine çok az rastlıyoruz..." Elindeki plak arşivinin çok geniş olduğunu aktaran Anıl, 1000'e yakın albümü bulunduğunu, ancak 3000 albüm sattığı zamanların da olduğunu belirtiyor. Elindeki en önemli plağın Hafız Burhan'ın "Makber" plağı olduğunu belirten Anıl, son günlerde "Çemberimde Gül Oya", "Aliye" gibi televizyon dizilerinde çalan eski şarkılar nedeniyle plağa ilginin arttığını aktarıyor. Vatandaşlara antikalar hakkında bilgi vermekte yardımcı olacaklarını belirten Anıl, bu işin bilinçli yapılması durumda kazanç sağlanabileceğini söylüyor.

'Başka yapacak işim yok' Antikacılığı, geçirdiği büyük ameliyatlar nedeniyle başka bir işe giremediği için yaptığını ifade eden Mucit Aytürk ise biraz bıkkın. Aytürk, bit pazarından eski malzemeler alıp satarken, bir antikacı dükkânına girmiş ve kısa süre sonra da o dükkânda çalışmaya başlamış. "Bu işi ben diğer arkadaşlarım gibi hobi olsun diye yapmıyorum. Başka yapacak bir işim olmadığı için yapıyorum" diye konuşan Aytürk, işini yaparken en çok plak dinlerken rahatladığını belirtiyor ve en çok Zeki Müren'i dinlemenin hoşuna gittiğini de ekliyor. Daha önce kot mağazası olan ama iflas ettiği için kapatmak zorunda kalan Mehmet Gezmez de bu işe yeni başladığını aktarıyor. Bu işe başlamasının nedeni olarak 15 yaşından beri dinlediği ve biriktirdiği plaklara olan ilgisini gösteren Gezmez, "Daha önce yaptığı işin daha kazançlı olabilir, ama şu anda yaptığım iş daha huzur verici ve rahatlatıcı" diye konuşuyor. İflas etmesinin ardından bu işe girmesinin kendisini mutlu ettiğini belirten Gezmez, plaklarla ve antikalarla uğraşmanın kendisini rahatlattığını dile getiriyor.

Evrensel'i Takip Et