21 Ekim 2011 10:07

Soyadı zorunluluğuna kamu düzeni gerekçesi

ANAYASA Mahkemesine göre, kadının evlendikten sonra kocasının soyadını alması kamu düzeni için önemliymiş. Anayasa Mahkemesinin kadının kocasının soyadını almasını düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun 187 maddesinin iptal isteminin reddedilmesine ilişkin kararın gerekçesinde kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almasının kamu düzeni için önemli olduğu savunuldu

Fatih 2., Ankara 8. ve Kadıköy 1. Aile Mahkemeleri evli kadının yalnız kızlık soyadını kullanma istemini Anayasa Mahkemesinin gündemine taşıdı. Bu durumu engelleyen Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin iptalinin istendiği başvuruda Anayasa Mahkemesi, talebi oy çokluğu ile reddetti. Mahkeme ret gerekçesinde ise kadının evlenmekle kocasının soyadını almasının cinsiyet ayırımına dayanan bir farklılaşma yaratmadığına, durum ve konumlarındaki özelliklerin, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabileceğini savundu.

Aile soyadı olarak kocanın soyadına öncelik vermesi eşitlik ilkesine aykırılık yaratmadığının söylendiği gerekçede, Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı ancak kadının evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus memuruna yapacağı yazılı başvuru ile önceki soyadını kocasının soyadının önüne ekleyerek kullanabileceği öne sürüldü.

ERKEĞİN SOYADI KAMU DÜZENİNİ SAĞLIYORMUŞ

Anayasanın eşitlik ilkesinin amacının, hukuksal durumları aynı olanların kanunlarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere kanun karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğunun belirtildiği gerekçede, “Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasanın öngördüğü eşitlik ilkesi çiğnenmiş olmaz” denildi.

Soyadı, belli bir ailenin bireylerini diğer ailenin bireylerinden ayırmaya yarayan ve kuşaktan kuşağa geçen ad olduğunun kaydedildiği gerekçede, kadın evlenmekle kocasının soyadını alır kuralının aile birliğinin korunması ve aile bağlarının güçlendirilmesi başta olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzenli tutulması, resmi belgelerde karışıklığın önlenmesi ve soyun belirlenmesi gibi kamu yararı ve kamu düzeni gerekleri nedeniyle kabul edildiği belirtildi.
Karara Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Alifeyyaz Paksüt, Üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Fettah Oto, Serdar Özgüldür, Serruh Kaleli, Zehra Ayla Perktaş, Recep Kömürcü ve Engin Yıldırım muhalif kaldı.

ERKEK SOYADININ ÜSTÜNLÜĞÜNE ANAYASAL  AÇIKLAMA YAPILAMAZ

Başkan Vekili Paksüt karşıoy yazısında, “Evlilik ve aile bağlarını yasal ve toplumsal gereklere uygun olarak göstermek için kadının kocasının soyadını taşıması zorunlu olmadığı gibi, neden erkeğin soyadının üstünlük taşıdığının ve kadının ikinci plana itildiğinin Anayasal bir açıklaması da yapılamaz. Çağdaş bir toplumda ve özgürlükçü bir düzende aile bağlarını koruma gerekçesiyle eşlerin soyadları arasında yasa zoruyla tercih yapmanın yeri olmadığı açıktır” dedi.
Üyeler Kantarcıoğlu, Oto, Özgüldür, Kaleli, Perktaş ve Kömürcü karşıoy yazısında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyinin kararlarına atıfta bulunarak, “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır” biçimindeki kuralın, evlilik birliği içinde hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda bulunan taraflardan kocayı kadın karşısında üstün duruma getirdiğine işaret edildi.

DEMOKRATİK DEĞERLERİN YERLEŞMESİNE İMKAN TANIR

Üye Engin Yıldırım ise karşıoy yazısında, “Kadınların toplumsal yaşamda tanındığı soyadını kullanmaya devam etmesi en doğal hakkıdır. Evli kadının evlenmeden önceki soyadını kullanması kadının kimlik ve kişiliğinin gelişmesine yol açarak, aile kurumunun eşitlikçi bir yapıya sahip olmasına katkı yapacaktır. Kadının kendi soyadını kullanabilmesinin toplumsal düzeyde demokrasinin ve demokratik değerlerin yerleşmesine imkan tanıyacağına dikkat çeken Yıldırım, soyadı zorunluluğunun, Anayasaya aykırı olduğunu belirtti. (ANKARA)

Evrensel'i Takip Et