DEHAP heyeti raporunu tamamladı

Mersin'de düzenlenen Newroz mitingi sonrasında yaşanan bayrak provokasyonunu araştırmak üzere DEHAP Genel Merkezi tarafından görevlendirilen heyet raporunu tamamladı. Benzer provokasyonların daha önce Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'da, Gazi'de yaşandığına ve binlerce kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken heyet, provokasyona alet edilen çocuklara bayrağı veren kişinin görüntüleri basına yansımasına karşın neden bugüne kadar yakalanamadığını sordu. DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Aleddin Erdoğan, MYK Üyesi Hüseyin Yılmaz ve PM Üyesi Hüseyin Yıldız'dan oluşan heyet, Mersin'de Büyükşehir Belediyesi, AKP İl Başkanlığı, CHP İl Başkanlığı, kitle örgütleri, sendikalar, görgü tanıkları ve tutuklanan çocukların aileleri ile görüştü. Görüşmelerde, yaratılan provokasyonun toplumun tüm kesimlerinde rahatsızlığa yol açtığını tespit eden heyet, şu tespitlerde bulundu:

Kutlamalar olaysız sona ermiş, hükümet komiseri de bu yönde tutanak tutmuştur.

Bayrak provokasyonu, kutlamaların sona ermesinden yaklaşık 1 saat sonra, miting alanına 1100 metre mesafede gerçekleşmiştir.

Basında yer alan haber ve görüntüler, tanıkların anlatımları, tutuklanan çocukların ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, tutuklanan çocuklara, 25-30 yaşlarında, takım elbiseli bir şahsın bayrağı verdiği tespit edilmiştir. Ancak bu şahsa yönelik gerek adli gerek idari makamlar tarafından herhangi bir işlem yapılmamıştır.

Görüntülerde açıkça görülen takım elbiseli şahıs, bayrağı çocukların ellerinden alabilecek ve kendilerine müdahale edebilecek durumdadır. Buna rağmen takım elbiseli şahsın, tam tersine bayrağı işaret ederek çocukları kışkırtıcı tavırlar sergilemesi provokasyonu açıkça ortaya koymaktadır.

Yanıt bekleyen sorular Heyetimizin yaptığı görüşmelerde ve incelemelerde, provokasyona alet edilen çocuklara bayrağı vererek yakmalarını isteyen ve görüntüleri elde edilen şahıs neden bugüne kadar yakalanamamıştır?

Bu olay, miting alanına 1 kilometre mesafede meydana gelmesine karşın neden miting alanında gerçekleşmiş gibi yansıtılmıştır?

Emniyet güçleri olay mahallinde bulunmasına karşın neden olay anında çocukları ve çocuklara bayrağı veren şahsın yakalanmasına ihtiyaç duyulmamıştır?

Görgü tanıklarının ve tutuklanan çocukların beyanlarına göre, Türk bayrağı olay mahalline yakın bir işyerinden çıkarılarak, 25-30 yaşlarındaki şahıs tarafından çocuklara verilmesine karşın bu işyeri neden tespit edilememiştir?

Sonuç ve kanaat Provokasyonu yaratanların amacının ırkçı ve şoven duyguları hortlatarak, halkları karşı karşıya getirmek ve Türkiye'yi yeni bir kaos ortamına sürüklemek olduğu kanaatine varan heyet, şu değerlendirmede bulundu: "Bayrağa yönelik bu davranışın kabul edilemez ve ülkemize zarar veren bir girişim olduğunu tüm kesimler bir şekilde ifade ettiler. Bundan sonrası yargı organlarının görevi iken devlet yetkililerinin halkı sağduyuya davet eden açıklamlar yerine gerginliği artıracak açıklamalar yapmalarını bir talihsizlik olarak değerlendiriyoruz."

---

Saldırganlar serbest bırakıldı Evinin altındaki Arslan İnternet Kafe sahiplerinin saldırısına uğrayan Avukat Nedim Değirmenci çenesinden ameliyat oldu. Değirmenci'nin yaklaşık iki ay pipetle besleneceği ve iyileşmesinin bir yıl süreceği belirtiliyor. Avukat Değirmenci, çarşamba geceyarısı evine gitmek isterken, Arslan İnternet Kafenin giriş kapısının her iki tarafında asılı bulunan Ülkü Ocaklarına ait ve Türk Bayrağı üzerine, "Türk milleti asil bir beydir, beylerin ağası olmaz" yazılı afişleri çizdiği ileri sürülerek dövülmüştü. Kafenin sahipleri Bülent ve Necmettin Aslan ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Değirmenci'nin avukatı Andaç Şükrü Zaloğlu, sözkonusu afişin altında yazılı bulunan "Ülkü ocakları" yazısının olaydan sonra kafe sahipleri tarafından kazınarak çıkarıldığını belirterek, kendisinin ve İzmir Barosu'nun sanıkların tutuklanmaları yönünde başvuruda bulunacaklarını belirtti.