14 Mart 2005 23:00
Phaselis yağmalanıyor
Antalya'daki antik Phaselis kentindeki 2700 yıllık mozaikler birer birer eksiliyor. Çünkü, açık bölümde sergilenen ve üzerinde "gezilebilen" mozaikler, bazı turistler tarafından hatıra olarak sökülüp götürülüyor. Oysa bu antik kentin adına, hem eski efsanelerde hem de Akdeniz dünyasındaki egemenlik mücadelelerinde sıkça rastlanıyor.
Phaselis, Antalya-Kumluca karayolunun 1 kilometre güneyinde, sahil kenarında bulunuyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği antik kentte en fazla ilgiyi çeken M.Ö. 690 yılına ait mozaikler. Mozaiklerin sergilendiği yaklaşık 40 metrekarelik alanın bir bölümü halen gün yüzünde dururken, bir kısmı ise turistlerin hatıra olarak ülkelerine götürmeleri sebebiyle yok olmuş durumda. Antik kentin tek ilgi çekici yanı mozaikler değil elbette. Uzun yıllar Likya'nın doğu kıyısının en önemli limanı olmuş Phaselis kentinin ortasında, 20-24 metre genişliğinde muhteşem bir cadde bulunuyor. Bu caddenin güney ucunda Hadrian Kapısı yer alıyor. Caddenin iki yanındaki gezinti yollarında dükkanlar ve hamamlar ile tiyatro ve agora gibi kamu binaları sıralanıyor. Askeri liman ile güney limanını birbirine bağlayan bu cadde yaklaşık 125 metre uzunluğunda. Orta kısmında bir meydan oluşturan caddenin her iki yanında üçer basamakla çıkılan kaldırımlar, altında ise kanalizasyon sistemu bulunuyor. Ancak söz konusu eserler de yok olmaya terk edilmiş gibi.
Aşil'in mızrağı Hâlâ toprak altında bir yerlerde olan Phaselis Akropolü'nün, Truva savaşının efsanevi kahramanlarından Akhileus'un (Aşil) mızrağına evsahipliği yaptığı sanılıyor. Helen imparatorluğunun kurucusu Büyük İskender, büyük doğu seferi sırasında Phaselis'te bir süre kaldı. Likya bölgesindeki kent devletlerinin krallarını burada kabul etti. Kaynaklarda, o dönemin olağanüstü güzellikteki Phaselis kentinde kışın bile güller açtığı, limanının ve tiyatrosunun cıvıl cıvıl olduğu yazılıdır. Yine kaynaklara göre, İskender kente gelir gelmez ilk iş olarak Athena Tapınağı'nı ziyaret etti. Helen İmparatoru, burada bulunan Akhileus'un dişbudak ağacından yapılmış kırık mızrağına dokundu; daha sonra da Herakles Tapınağı'nda kurban kestirdi. Ne yazık ki, Aşil'in mızrağının içinde olduğu söylenegelen Athena Tapınağı gün yüzüne çıkarılmış değil. Ancak mozaiklerin başına gelenler göz önüne alındığında, en azından tapınağın "güvende" olduğu düşünülebilir.
Aşil'in mızrağı Hâlâ toprak altında bir yerlerde olan Phaselis Akropolü'nün, Truva savaşının efsanevi kahramanlarından Akhileus'un (Aşil) mızrağına evsahipliği yaptığı sanılıyor. Helen imparatorluğunun kurucusu Büyük İskender, büyük doğu seferi sırasında Phaselis'te bir süre kaldı. Likya bölgesindeki kent devletlerinin krallarını burada kabul etti. Kaynaklarda, o dönemin olağanüstü güzellikteki Phaselis kentinde kışın bile güller açtığı, limanının ve tiyatrosunun cıvıl cıvıl olduğu yazılıdır. Yine kaynaklara göre, İskender kente gelir gelmez ilk iş olarak Athena Tapınağı'nı ziyaret etti. Helen İmparatoru, burada bulunan Akhileus'un dişbudak ağacından yapılmış kırık mızrağına dokundu; daha sonra da Herakles Tapınağı'nda kurban kestirdi. Ne yazık ki, Aşil'in mızrağının içinde olduğu söylenegelen Athena Tapınağı gün yüzüne çıkarılmış değil. Ancak mozaiklerin başına gelenler göz önüne alındığında, en azından tapınağın "güvende" olduğu düşünülebilir.
Evrensel'i Takip Et